Dün "Oysa bu ülkede..." demiş ve bırakmıştık. Devam edelim;
Oysa bu ülkede 18 yıl önce "yarın ağlamak istemiyorsanız benim sesime kulak verin" diye bir çağrı yapılmıştı.
Evet, Prof. Dr. Haydar Baş her alanda olduğu gibi tarım alanında da hem tarım kesimini, hem de milletimizi güldürecek, ambarları, siloları dolduracak ve de işsizliği bitirecek, köye dönüşleri başlatacak plan ve projeler ortaya koydu.
Bu projeler, Milli Ekonomi Modeli'nde madde madde şöyle formüle edilmişti:
1. Ülkemizdeki tarıma uygun arazilerin envanteri çıkarılarak, iklim ve toprak özelliklerine göre uygun tarımsal ürün gurupları belirlenecektir.
2. Toprağı olmayan köylüye, üretim yapma garantisi altında toprak verilerek üretime katılması sağlanacaktır.
3. Tarım tek başına bir sektör olarak değil, tarıma dayalı ilgili sanayi dalları ile bir bütün olarak ele alınacaktır. Bu amaç doğrultusunda tarım ürünlerinin son mamul haline getirilmesi için entegre sanayi kuruluşları teşvik edilecektir.
4. Tarımın stratejik öneme haiz olduğu gerçeğinden hareketle yerli üretim dış pazarlardan korunacaktır.
5. Coğrafya, iklim, nüfus ile iç ve dış piyasa dengeleri göz önünde tutularak, tarım sektörünün üretim, miktar, çeşit, nitelik planlamaları ve ARGE çalışmaları yapılacaktır.
6. Çiftçi, planlı ve sürekli üretime katıldığı sürece vergi alınmayacak ve ürün alım garantisiyle doğrudan desteklenecektir. Tarım köylüsü daha tohumunu tarlaya ekmeden yüzde 50 avans alacaktır. Kalan ödeme ise ürün tesliminde yapılacaktır.
7. Çiftçiye tohum, gübre, ilaç konularında yardım edilecektir.
8. Çiftçilere sosyal güvenlik ve emeklilik hakkı sağlanacaktır.
9. Atatürk'ün öncülüğünü yaptığı örnek tarım üretme çiftliklerinde modern tarım teknikleri ve ürün geliştirme yöntemleriyle çiftçiye örnek olacak çalışmalar yapılacaktır.
10. Sanayileşme ve şehirleşmenin tarım arazilerine yapılması önlenecektir.
11. Çiftçinin kooperatifleşerek güç birliği yapması desteklenecektir. Kooperatiflere tarımsal alet ve makine desteği verilecektir.
12. Kuraklık, don, sel gibi doğal afetlere karşı 'ürün sigorta' sistemi getirilerek, çiftçilerin riskleri azaltılacaktır.
13. Erozyon ve toprak kaybına karşı etkin önlemler alınacaktır.
14. Üretici ile tüketici arasındaki zincir kısaltılarak üreticinin yüksek gelir, tüketiciye ucuz ürün sağlanacak, kooperatiflerden bu amaçla istifade edilerek, hal yasası tekrar gözden geçirilecektir.
15. Sanayinin hammaddesi olan tarım ürünleri 'Dar Bölge Kalkınma' modeliyle, ilgili sanayi kollarıyla entegrasyonu sağlanacaktır.
16. Tarımsal üretim merkezlerine maliyetlerini azaltmak için ucuz taşıma aracı olan demiryolları hatları çekilerek etkin kullanımı sağlanacaktır.
17. Ekostratejik komşularımızla (Orta Asya, Ortadoğu) tarım ürünlerimizde karşılaştırmalı avantajlı olduğumuz ürünlerde üretime ve ihracata daha fazla önem verilecektir.
18. Yerli gübre üretimine destek verilecek.
19. Minimum su sarfiyatıyla, yüksek ürün miktarı ve kalite sağlayan modern tarım teknolojileri (damlatma sistemi, hidrofilik katkı maddeleri) yaygınlaştırılacak.
20. Jeotermal enerji ve güneş enerjisinden istifade edilebilen bölgelerde seracılık yaygınlaştırılarak, her mevsim tarım üretimi yapılması sağlanacaktır.
21. Yeni su kaynakları bulunarak, tarımın hizmetine sunulacaktır.
22. Katma değeri yüksek olan hayvancılığın temel girdi kalemlerinden olan yem ihtiyacının sağlanabilmesi amacıyla, ilgili tarım ürünleri yeterli miktarda üretimi teşvik edilecektir."
Yaşıyorsak hâlâ umut var mantığıyla zararın neresinden dönersen kardır, anlayışını birleştirip, Prof. Dr. Haydar Baş ve projelerine sarılmalıyız.
Eğer kurtulmak istiyorsak!
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024