logo
03 MAYIS 2024

Siyasette İstanbul Sözleşmesi tartışması, sert açıklamalar ardı ardına geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul sözleşmesinden çekilme kararı siyasette yeni bir tartışma başlattı.Bazı kadın örgütleri kararı protesto ederken CHP ve İYİ Parti'den da karara tepki geldi. Hükümet kanadı da eleştirilere cevap verdi
20.03.2021 17:12:00
Siyasette İstanbul Sözleşmesi tartışması, sert açıklamalar ardı ardına geldi
Siyasette İstanbul Sözleşmesi tartışması, sert açıklamalar ardı ardına geldi
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiğine ilişkin imzayı attı ve karar Resmi Gazete'de yayımlandı.
2011 yılında sözleşmeyi imzalayan ilk ülke olan Türkiye böylece İstanbul sözleşmesinden çekilmiş oldu. Karara muhalafet tepki gösterdi. Bazı gruplar Kadıköy'de protesto gösterisi düzenledi. Kadıköy'de toplanan grup  '''Kararı geri çek, sözleşmeyi uygula'' sloganları attı.
 
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine Avrupa Birliği'nden de tepki geldi. Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Amor, "Türkiye hükümetinin gerçek yüzü" derken, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Buric kararı "kahredici bir adım" ifadesini kullandı.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına muhalefet cephesinden de tepki geldi. İşte birkaç örnek;
 
Kemal Kılıçdaroğlu – CHP Genel Başkanı 
 
"Sevgili halkım; bir devlet, gece yarısı kararnameleriyle yönetilemez. Bir gece yarısı kararnamesiyle 42 milyon kadının hakkı, hukuku onların elinden alınamaz"
 
Meral Akşener- İYİ Parti Genel Başkanı
 
"Kırk yılın başı doğru bir iş yaptılar; ondan da vazgeçiyorlar. Buradan sormak isterim: Kadınlarımızın durumu ortadayken, yapılacak daha çok şey varken niye geriye adım atıyorsunuz? İstanbul Sözleşmesi'nin nesinden rahatsızsınız muhteremler? İstanbul Sözleşmesi diyor ki; 'Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı önlemek için gerekli yasal tedbirler alınmalıdır.' Bundan mı rahatsızsınız? İstanbul Sözleşmesi diyor ki; 'Devlet, kadına şiddeti önleyecek etkili ve kapsamlı politikalar geliştirmelidir.' Bundan mı rahatsızsınız? İstanbul Sözleşmesi diyor ki; 'Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için gerekli finansman ve insan kaynağı sağlanmalıdır.' Bundan mı rahatsızsınız? Sözleşme diyor ki; 'Kadının, erkeklerden daha aşağıda olduğuna dair ön yargılarla mücadele edilmelidir.' Bundan mı rahatsızsınız? Allah'ın huzurundaki gibi eşit olmaktan mı rahatsızsınız? Yoksa insan olmaktan mı rahatsızsınız?"

Ekrem İmamoğlu - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı 

"Her gün kadına yönelik şiddet haberlerinin olduğu bir ülkede bir gece yarısı #İstanbulSözleşmesi'nden çıkıldığının duyurulması çok acıdır. Bu, her görüşten kadının yıllardır verdiği mücadeleyi hiçe saymaktır. Her şeye rağmen kazanan "eril akıl" değil kadınlar olacaktır" dedi.

Mansur Yavaş – Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı

"Eşitlik, adalet ve vicdana dair ne varsa yaşatmak en büyük sorumluluğumuzdur. Ankara'da kadınlarla yan yana yürümeye, adil ve eşit yarınları beraber inşa etmeye devam edeceğiz."

Kadem'den dikkat çekici açıklama
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan Bakraktar'ın başkan yardımcılığını yaptığı Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı kararı ile İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesi hakkında bir açıklama yaptı.
İstanbul Sözleşmesi kadına şiddetle mücadele için önemli bir girişimdi. Geldiğimiz noktada zemininden koparılmış ve toplumsal bir gerilim öznesi haline dönüştürülmüş durumda. Verilen fesih kararını da bu gerilimin bir neticesi olarak okuyoruz.
 
Eleştirilere Hükümet kanadından cevap geldi
 
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk "Kadına yönelik şiddet her şeyden önce bir insanlık suçudur ve bu suçla mücadele bir insan hakları meselesidir. Aslolan ilkelerdir. Bu doğrultuda şiddetle mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de yarın da sıfır tolerans ilkesi ile kararlılıkla sürdüreceğiz." derken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu "Uluslararası sözleşmelerin varlığı veya yokluğu, vatandaşımızın karşı karşıya kalacağı herhangi bir suç şeklini önlemeye ilişkin sorumluluklarımızı ve bu sorumluluğun gereği olan çalışmalarımızı eksiltmez veya arttırmaz."  açıklaması yaptı.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de, "Uluslararası sözleşmelerin onayı ve yürürlüğe konulması usulü hukukumuzda açıktır. TBMM katılmayı onaylar, yürütme de bunu bir kararla yürürlüğe koyar. Yürürlüğün aynı şekilde durdurulması ve feshi, yürütmenin yetkisindedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kadına yönelik şiddetle mücadelede kararlılığımız tamdır. Mağdurlar hakkında adli süreçteki koruma halkasını her geçen gün daha da güçlendiriyoruz.
Bizim için kadına yönelik şiddetle mücadele, bir insan hakları mücadelesidir. Bu anlayışla tüm kurumlarımızla birlikte insanımızın onurunu, aileyi ve toplumsal dokumuzu korumaya kararlılıkla devam ediyoruz." dedi.
 
 
Altılı Masa liderleri sesiz
Kritik görüşme için yorum yapılmadı
Erdoğan'la grüşme heyeti hakkında konuştu
'İsim tercihini ben yaptım'
'Bundan önceki süreçlerde bu tür adımlar atılmıyordu'
'CHP'yi ziyaret edeceğim'
İmamoğlu beklerken randevu Özel'e verildi
O randevu neden hala verilmedi?
Erdoğan-Özel görüşmesinden İmamoğlu rahatsız mı oldu?
'Özgür Özel bir adım öne çıktı'
İsrail Gazze'de tarım arazilerini önce yok ediyor
Sonra askeri üsse dönüştürüyor
İsrail Refah'a hava saldırısı düzenledi
Yine çocukları katletti
Bakan Şimşek enflasyon verilerini değerlendirdi
"Beklentiler doğrultusunda gerçekleşti"
Genç kadın bıçak zoruyla taksiye bindirip kaçırdı
'Döveceksin biliyorum, yalvarırım bırak'
Nisan ayı enflasyonu açıklandı
TÜİK yüzde 69.80, ENAG yüzde 124.35
Bakanlıktan antik yola beton yama hakkında açıklama
'İzinsiz uygulamalar kaldırılacak'
'Van Gogh ve Mozart'ın otizmli olduğu konuşuluyor'
Otizm ile ilgili doğru bilinen yanlışlar
AKP'li eski başkan, makam odasını eleştiren esnafla tartıştı
'Erdoğan hastasıyım' dese de kovuldu!
Kritik görüşmeyi gazeteler nasıl gördü?
'Özel' seçilmiş manşetler
Altılı Masa liderleri sesiz
Kritik görüşme için yorum yapılmadı
Erdoğan'la grüşme heyeti hakkında konuştu
'İsim tercihini ben yaptım'
'Bundan önceki süreçlerde bu tür adımlar atılmıyordu'
'CHP'yi ziyaret edeceğim'
İmamoğlu beklerken randevu Özel'e verildi
O randevu neden hala verilmedi?
Erdoğan-Özel görüşmesinden İmamoğlu rahatsız mı oldu?
'Özgür Özel bir adım öne çıktı'
İsrail Gazze'de tarım arazilerini önce yok ediyor
Sonra askeri üsse dönüştürüyor
İsrail Refah'a hava saldırısı düzenledi
Yine çocukları katletti
Bakan Şimşek enflasyon verilerini değerlendirdi
"Beklentiler doğrultusunda gerçekleşti"
Genç kadın bıçak zoruyla taksiye bindirip kaçırdı
'Döveceksin biliyorum, yalvarırım bırak'
Nisan ayı enflasyonu açıklandı
TÜİK yüzde 69.80, ENAG yüzde 124.35
Bakanlıktan antik yola beton yama hakkında açıklama
'İzinsiz uygulamalar kaldırılacak'
'Van Gogh ve Mozart'ın otizmli olduğu konuşuluyor'
Otizm ile ilgili doğru bilinen yanlışlar
AKP'li eski başkan, makam odasını eleştiren esnafla tartıştı
'Erdoğan hastasıyım' dese de kovuldu!
Kritik görüşmeyi gazeteler nasıl gördü?
'Özel' seçilmiş manşetler

Amerika'da ölü bulunan Adanalı fenomenin ailesinin avukatından şok açıklamalar

"Burada bir eziyet, bir işkence var. Açık konuşmak gerekirse bu konuda bizim bir şüphemiz yok. Yağmur'un Amerika'dayken vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş olduğu ve şüpheli şahıs tarafından Türkiye'ye dönmemesi için zorla tutulmuş olduğu anlaşılıyor"
03.05.2024 17:11:00
İhlas Haber Ajansı
Amerika'da ölü bulunan Adanalı fenomenin ailesinin avukatından şok açıklamalar
Amerika'da ölü bulunan Adanalı fenomenin ailesinin avukatından şok açıklamalar
Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) hayatını kaybeden ve sevgilisi tarafından öldürüldüğü iddia edilen sosyal medya fenomeni Yağmur Taktaş'ın ailesinin avukatı Fethi Öksüz, "Yağmur'un kaşlarının ve saçlarının ön kısımlarının tıraşlanması gibi durumlar da söz konusu. Burada bir eziyet, bir işkence var. Açık konuşmak gerekirse bu konuda bizim bir şüphemiz yok. Yağmur'un Amerika'dayken vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş olduğu ve şüpheli şahıs tarafından Türkiye'ye dönmemesi için zorla tutulmuş olduğu anlaşılıyor" dedi.

Bir televizyon yarışmasıyla ünlenen Adanalı sosyal medya fenomeni Yağmur Taktaş (28), 3 Nisan'da ABD'de fenalaşması sonrası kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Taktaş'ın cansız bedeni, 20 Nisan'da hava yoluyla getirildiği Adana'daki Kabasakal Mezarlığı'nda toprağa verildi. Taktaş'ın ailesi, daha önce darbedilen ve dalağını kaybeden kızlarının ölümüne sebep olduğunu iddia ederek avukatları aracılığıyla Türk asıllı ABD vatandaşı ressam sevgilisi A.C.F.'den şikayetçi oldu.

Mezarı açılacak yeniden otopsi yapılacak

Ailenin şikayeti üzerine yeniden otopsi yapılması için gerekli işlemler de başlatıldı. Taktaş'ın mezarının Pazartesi günü açılıp yeniden otopsi yapılacağı öğrenildi.

"Her 2 ülkede de soruşturma sürüyor"

Taktaş ailesinin avukatı Fethi Öksüz, konuyla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu. Öksüz, "Yağmur'un hayatını kaybetmesinin ardından ailesi tarafından Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Bu suç duyurusunun akabinde soruşturma açıldı ve soruşturma şu anda devam ediyor. Ayrıca Amerika'da da soruşturma devam etmekte. Her 2 ülkede de ayrı soruşturmalar sürse de Yağmur'un Türk vatandaşı olması nedeniyle buradaki soruşturma da ilerleyecek. Burada bir takım deliller toplanacak Pazartesi günü fethi kabir yapılacak, ardından da otopsi süreci ve işlemleri başlayacak" ifadelerini kullandı.

"Yağmur öldüğünde şüpheli şahıs yanında olabilir"

Yağmur Taktaş'ın ölümündeki sır perdesinin aralanması için gerekli çabayı gösterdiklerini aktaran Av. Öksüz, şunları söyledi:

"Oradaki otopsi raporunun tamamlanması 3-4 aylık bir süreç. Ayrıca kanında yabancı madde olup olmadığıyla alakalı, onun orada aç bırakılıp bırakılmadığı, eziyet edilip edilmediği gibi sonuçların raporda çıkmasını bekliyoruz. Otopsi sürecinin hızlı ilerlemesi gerekiyor. Türkiye'de yapılacak otopside de bu hususları elde etmeyi amaçlıyoruz. Somut delillere ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca duruşmayla ilgili ailenin iletmiş olduğu bilgi, belge ve yazışmalar var. Yağmur'un öldüğü zaman şüpheli şahsın yanında bulunduğuna ilişkin elimizde bir delil var. Bunu soruşturmaya bugün itibarıyla eklettik. Bununla alakalı adli makamlarımız da gerekli araştırmaları yapacaktır. Bununla beraber de otopsi raporunun çıkması akabinde soruşturma sürecinin hızlı bir şekilde ilerleyeceğine ilişkin bizim bir şüphemiz yok."

"Kamu davası açılıp yargılama sürmeli"

Yağmur Taktaş'ın ölümüne ilişkin azmettirme ihtimalleri olduğu iddiasıyla şüphelinin ailesinden de şikayetçi olduklarını kaydeden Öksüz, "Soruşturmaya onlar da en kısa sürede dahil edilecektir. Yeni bilgi, belge ve yazışmalarla beraber otopsi raporunun çıkmasının akabinde soruşturma süreci hızlı bir şekilde ilerleyecek. Şüphelerinin olmadığı ve savcılığın takdirine bağlı olmakla beraber kamu davası açılıp yargılama sürmeli" dedi.

"Yağmur Amerika'da vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş"

Yağmur Taktaş'a karşı şiddet, tehdit ve hakaret eylemleri gerçekleştirdiği iddiasıyla şüpheli hakkında soruşturmalar ve kovuşturmaların devam ettiğini bildiren Öksüz, "Yağmur'un zaten şikayeti akabinde gerekli adli prosedürler başlatılmış. Zaten baktığımız zaman Yağmur'un daha önceden bir organını kaybetmesine neden olacak kadar ciddi bir şiddet eylemi gerçekleştirilmiş. Yağmur'un bu şiddet eylemi neticesinde dalağını kaybetmiş ve boynundan aşağıya kadar uzun bir kesikle bir operasyon gerçekleştirilmiş. Bununla beraber sosyal medyadaki fotoğraflardan dosyaya sunulan bilgilerden, belgelerden göreceğiniz üzere Yağmur'un kaşlarının tıraşlanması, saçlarının ön kısımlarının tıraşlanması gibi durumlar da söz konusu. Burada bir eziyet, bir işkence durumu söz konusu. Açık konuşmak gerekirse bu konuda bizim bir şüphemiz yok. Bununla beraber elimizdeki bilgi ve belgelerden zaten Yağmur'un Amerika'dayken vefat etmeden önce parasına, pasaportuna el konulmuş olduğu ve şüpheli şahıs tarafından Türkiye'ye dönmemesi için zorla tutulmuş olduğu anlaşılıyor. Yağmur'un mesajlaşmalarında, belgelerinde bunu da anlayabiliyoruz. Zaten bu zorla tutulma akabinde, 'hürriyeti tahdit' neticesinde Yağmur hanım maalesef şu anda aramızda değil, maalesef kaybettik. Bununla alakalı zaten bilgi ve belgeleri de savcılığımıza sunduk" diye konuştu.

Öte yandan Av. Fethi Öksüz, sosyal medyada gerçek dışı bilgilerin paylaşıldığını belirterek, bunların devam etmesi halinde hukuki süreci başlatacaklarını söyledi.

Bakanlıktan antik yola beton yama hakkında açıklama: İzinsiz uygulamalar kaldırılacak

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aydın'ın Karpuzlu ilçesinde bulunan antik yola beton dökülmesi olayı ile ilgili sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, izinsiz uygulamanın kaldırılacağı ve bu konu hakkında kamuoyuna bilgilendirme yapılacağını bildirdi.
03.05.2024 10:10:00 / Güncelleme: 03.05.2024 10:50:08
İhlas Haber Ajansı
Bakanlıktan antik yola beton yama hakkında açıklama: İzinsiz uygulamalar kaldırılacak
Bakanlıktan antik yola beton yama hakkında açıklama: İzinsiz uygulamalar kaldırılacak
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, "02.05.2024 tarihli bazı sosyal medya hesaplarında Aydın Karpuzlu ilçesi Antik Karya Yolu ile ilgili haberler yer almaktadır. Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 25.04.2024 tarihli kararı ile söz konusu alandaki izinsiz uygulamanın müze müdürlüğü denetiminde kaldırılmasına ve ilgili idarelerin uyarılmasına karar verilmiştir. Aydın Müze Müdürlüğümüzce ilgili belediye başkanlığı ile derhal iletişime geçilmiş olup, izinsiz uygulamalar kaldırılacak ve kamuoyuna bilgilendirme yapılacaktır. Kültür varlıklarımızın korunmasında kurumumuzla aynı hassasiyet gösteren tüm vatandaşlarımıza teşekkürlerimizi sunarız" denildi.

AKP'nin Naci İnci sevgisi: Boğaziçi rektörü, ballı maaşla Turkcell yönetim kuruluna atandı

Turkcell'in yeni yönetim kurulu, dün yapılan Olağan Genel Kurul toplantısının ardından belirlendi. Yönetim Kurulu'nda Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci de yer aldı.
03.05.2024 07:24:00
Haber Merkezi
AKP'nin Naci İnci sevgisi: Boğaziçi rektörü, ballı maaşla Turkcell yönetim kuruluna atandı
AKP'nin Naci İnci sevgisi: Boğaziçi rektörü, ballı maaşla Turkcell yönetim kuruluna atandı
Turkcell'in yeni yönetim kurulu belirlendi. Turkcell'den yapılan açıklamaya göre, Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı görevine devam ederken, yönetim kuruluna Arda Ermut, Prof. Dr. Mehmet Naci İnci ve Prof. Dr. İdris Sarısoy atandı.

Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi Sir Julian Horn-Smith ile Bağımsız Yönetim Kurulu üyeleri Afif Demirkıran ve Hüseyin Arslan, görevinden ayrıldı.

Bu kapsamda Ermut, Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi, Prof. Dr. İnci ve Prof. Dr. Sarısoy ise Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi oldu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Kazancı, şunları kaydetti:

Türkiye'nin Turkcell'i olarak 30 yıldır en yeni teknolojileri vatandaşlarımızla buluşturmanın ve ülkemiz için çalışmanın gururunu yaşıyoruz. Türkiye Yüzyılı'nı 'Dijitalin Yüzyılı' yapma hedefimizi gerçekleştirmek için yeni yönetim kurulumuzla çalışacağız. Bu vesileyle görev süreleri sona eren yönetim kurulu üyelerimize özverili çalışmaları ve emekleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Yönetim kurulumuza yeni katılan üyelerimize görevlerinin hayırlar getirmesini diliyorum. Daha da güçlü bir takım olarak, üretmeye ve ülkemiz için yatırım yapmaya devam edeceğiz.

Yavuzyılmaz: Alacağı maaş 150 bin TL

CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, İnci'nin Turkcell'den alacağı aylık maaşın 150 bin lira olduğunu duyurdu.

Ticaret Bakanlığı: İsrail'le ticaret tamamen durduruldu

Ticaret Bakanlığı, devlet düzeyinde alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçildiğini, İsrail'le ilgili ihracat ve ithalat işlemlerinin tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulduğunu duyurdu. Gazzetec, Metin Cihan ise olayın takipçisi olmayı sürdüreceğini söyledi.
03.05.2024 06:42:00
Haber Merkezi
Ticaret Bakanlığı: İsrail'le ticaret tamamen durduruldu
Ticaret Bakanlığı: İsrail'le ticaret tamamen durduruldu

Bakanlıktan, Türkiye'nin, İsrail ile ticaret konusunda aldığı kararlara ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

İsrail'in, Filistin'e yönelik uluslararası hukuk ve insan haklarına aykırı saldırıları neticesinde, bugüne kadar 15 bini çocuk, 35 binden fazla Filistinli sivilin hayatını kaybettiği, yaklaşık 78 bin Filistin vatandaşın yaralandığı anımsatılan açıklamada, Türkiye'nin 7 Ekim 2023'ten bu yana çatışmaların durdurulması, insani kayıp ve fiziki yıkımın engellenmesi, kalıcı ateşkesin sağlanması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için en üst düzeyde girişimlerde bulunduğu, diplomasinin tüm araçlarını kullandığı belirtildi.

Açıklamada, Türkiye'nin ilk günden bu yana Gazze halkının yardımına koştuğu, başta gıda, sağlık ve tıbbi yardım malzemeleri olmak üzere gemilerle ve uçaklarla on binlerce ton insani yardımı bölgeye ulaştırdığı, binlerce hastayı tahliye ederek bu zor günlerinde Filistinlilerin yanında olduğu vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

"İsrail'in sebep olduğu katliam, insani felaket ve fiziki yıkım devam etmiş, İsrail hükümeti uluslararası ateşkes çabalarını karşılıksız bırakmış ve insani yardımları engellemiştir. Türkiye, bunun üzerine 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 54 ürün grubunun İsrail'e ihracatını kısıtlamıştır. Alınan bu kararda, İsrail Gazze'de derhal ateşkes ilan edene ve yeterli miktarda ve kesintisiz insani yardım akışına izin verinceye kadar kısıtlama tedbirlerinin yürürlükte kalacağı vurgulanmıştır. Buna rağmen, İsrail hükümetinin saldırgan tutumunu sürdürdüğü, Filistin'deki insani trajedinin kötüleştiği müşahede edilmektedir. Bu itibarla, devlet düzeyinde alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçilmiş, İsrail'le ilgili ihracat ve ithalat işlemleri tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulmuştur. İsrail hükümeti, Gazze'ye kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardım akışına izin verinceye kadar Türkiye söz konusu yeni tedbirleri kesin ve kararlı bir şekilde uygulayacaktır."

Öte yandan, işgal altında yaşamak zorunda kalan Filistinlilerin, bu kısıtlamalardan etkilenmemesi için Ticaret Bakanlığı ile Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı arasında gerekli çalışmaların koordine edileceğine yer verilen açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Filistinlilerin haklı davasını desteklemeye devam edeceğinin altı çizildi. 

Metin Cihan: Hala yalan dolan varsa elbet öğreneceğiz

Türkiye ile İsrail arasındaki ticareti ısrarlı takibi ile ortaya çıkaran ve Ticaret Bakanlığı'nın daha önceki kısıtlama kararı almasını sağlayan Gazeteci Metin Cihan, yeni kararın ardından da bir paylaşım yaptı. 

Cihan, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

"1) 7 ay boyunca katliamı izlemekle yetinmedik, lojistik destek de sağladık.
2) İsrail ile ticaret konusunda 7 ay hepimize  yalan söylediler.
3) Hâlâ yalan dolan varsa elbet öğreneceğiz."

 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.