Son dönemlerdeki yaşanan karanlık gelişmelere baktığımızda siyasilerimizin istikrar adı altında aslında problem ürettiğini ya da ithal ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.Kanlı terör eylemlerindeki ciddi artış, üstelik bu eylemlerin en güvenilir olması gereken devlet kurumlarında cereyan etmesi, daha önce hiçbir şekilde yaşanmadığı gibi aynı anda tüm elektriklerin kesintiye uğraması, toplumdaki ayrışımların, şiddet olaylarının, adi suçların artması, milleti bir ve beraber tutması gerekenlerin gerilimi körüklemesi, AB ve ABD'ye şirin gözükme adına devlet iradesinin her yönüyle zayıflatılması, baba özelliğinin kaybolması, siyasiler tarafından hukukun devre dışı bırakılması, ülkeyi bölme adına yola çıkanların ülkenin gidişatı ve geleceği hakkında söz sahibi olmaları?Ve daha nice iç karartan hadiseler?Borçlanmaya dayalı ekonomik mantık sebebiyle devletin ve vatandaşların borç batağında olmasını anlatmama gerek yok herhalde, zaten bu AKP'li Türkiye'nin rutin bir gerçeği?Olayların çok detayına inmeyeceğim, zaten haber bültenlerinde, gazete manşetlerinde karamsar tabloyu her an okuyorsunuz, izliyorsunuz. Ben neden bu noktaya geldik ve nasıl çıkabiliriz konusunu irdelemeye çalışacağım.Bir ülkenin hem ekonomik, siyasi, hukuki, askeri olarak dışarıya bağımlı olması hem de istikrarlı olması asla mümkün değildir. Üstelik bu bağımlı olunan iradeler topraklarımız ve milletimiz üzerinde menfur emeller taşıyorsa?Ki hepimiz de iyi biliyoruz ki, 50 yıldır peşinde koştuğumuz AB, Türk milletinin Anadolu coğrafyasından çıkartılmasını amaçlayan "Şark Projesi"ni planlamaktadır; AKP'nin stratejik müttefik kabul ettiği ABD, ülkemizin de bölünmesini içeren "BOP projesi"ni planlamaktadır; halen istihbarat anlaşması da dahil aramızda 19 stratejik anlaşmanın yürürlükte olduğu İsrail ise topraklarımız üzerinde "arzı mevut projesi"ni hedeflemektedir.Düşünebiliyor musunuz yıllardır iç politikamızı, dış politikamızı ve ekonomi politikalarımızı, tamamen hiçbir milli proje hayata geçirmeden bunlardan akıl alarak yürütüyoruz. Doğal olarak bu iradeler bize akıl verirken hedefledikleri bu projelere hizmet edecek şekilde akıl veriyorlar, yol gösterirken uçuruma düşeceğimiz şekilde yol gösteriyorlar.Bu ülkelerden akıl alan siyasilerin, ülkeyi kaos ve karmaşa noktasında yol geçen hanına çevirmesi gayet normal değil mi?Ülkeye giren eli kanlı teröristlerden kimlik dahi sorulmazsa, ülkemiz sırf komşu olan İslam ülkelerindeki rejimlerin ABD ve İsrail menfaatine şekillenmesi için, yönetimlerinin devrilmesi için silahların ve teröristlerin geçiş güzergahı olursa, komşuda neden olduğumuz ateş bizi de yakmaz mı?Ülke adına terörle mücadele edenlerin, başarılı operasyon yapanların en ağır suçlamalarla delilsiz yargılandığı ve yıllarca tutuklandığı, teröristlerin ise yeni anayasanın hazırlanmasını koordine edecek kadar söz sahibi olduğu, çözüm sürecinin kilidi kabul edildiği bir atmosferde terör eylemlerinin bu kadar sıklaşması ve yaygınlaşması normal değil mi?Hukukun siyasete kurban edilerek tamamen devre dışı kaldığı, hakkın ve adaletin bulunamaz olduğu bir ortamda, herkesin kendi hukukunu kendi tayin etmesi sonucu ortaya çıkmaz mı, bir dönem adaletin timsali ülkemiz Teksas'a dönmez mi?Okyanus ötelerinden gelen rüzgarın artık bir esinti bile vermediği bir atmosferde terörün bile bir seçim yatırımı olarak düşünüldüğü bir memleket tablosunda hangi adaletten hangi hukuktan hangi güvenlikten bahsedilebilir?Artık millet olarak ayık olmak zorundayız.Ülkemizin bu karanlık tablodan kurtulması için tek çıkış formül vardır: Güçlü ve bağımlı olmayan bir devlet, güçlü ve milletinin güvenliğini sağlayan bir ordu, tek bilek tek yürek olmuş bir millet, bağımsız ve milli bir ekonomik model ve bütün bunları sağlayacak milli bir lider?O zaman göreceğiz ki, millet artık senaryolarla kandırılmayacak, hak ettiği hizmetin fazlasına kavuşacak.Görünen o ki, bunu sağlayacak, değil Türkiye'de dünyada bir tek model var Milli Ekonomi Modeli ve bu Modelin sahibi de içimizden birisi Prof. Dr. Haydar Baş?Dünya O'nu gördü istifade ediyor, O'nun modeliyle çözüme kavuşuyor; biz ise hala bizi yok etmek isteyenlerin aklıyla hareket ediyoruz.Yaşadığımız karanlık tablo kendi eserimizdir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025