Ne oluyor? Sona mı yaklaştık? Bu gidiş nereye? Akan kan, neden hep Müslüman kanı? Akıtanlar ise neden hep haçlı-Siyonist ittifakları ve de günümüz Yezid'leri. Mübarek aydayız. Hani nerede? Bu akan kan ne? Irak'ta Şii Camii bombalandı. (?) ölü. Sünni pazar yerinde bomba patlatıldı. (?) ölü. Bomba yüklü araç uzaktan patlatıldı. (?) ölü? Bu tür haberler hani AKP desteğiyle, ABD'nin girip, demokrasiyi yerleştirdiği Irak'tan gelen her günkü haberler. Bir gün Şii bölgesinde bomba patlatılıyor, diğer gün Sünni bölgesinde. Ve hala bazı aptallar, bu bombaların altında Sünni ve Şiileri arıyor.Afganistan ve Pakistan'da aynı? Her gün halk arasında, caddede, pazarda bombalar patlıyor. Yüzlerce masum katlediliyor. Kim patlatıyor bu bombaları? Ya diğer Müslümanların yaşadığı İslam ülkeleri! Hepsi aynı. Düşman belli. Hem de 1400 yıldır. Canına, malına, dinine kastetmiş. Ha! Göremiyorsun! Geçmiş olsun?Bak! Dünyanın en eski medeniyetlerinin var olduğu Mısır'a, bir bahar rüzgârıyla demokrasiyi getirdiler. Hatta Sayın Erdoğan, bizzat gidip; demokrasi yetmez aynı zamanda laik olmanızda lazım, diye telkinde bulundu.Ama bu baharın (Arap Baharı) estirdiği demokrasi rüzgârı, sana bana anlatılan demokrasi polenlerini taşımıyordu. Bu demokrasi kitabında; vereceksin almayacaksın, itaat edeceksin itiraz etmeyeceksin, meclisinde, ordunda, ekonominde, sivil toplum kurumlarında, bana hizmette yarışacaksın. Yoksa kafanızı birbirine tokuştururum, maddeleri değişmez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez yazıyordu.Bu demokrasiyi kitabını ABD sözcüsü, Erdoğan'a özetlemişti; "Her sandık demokrasi değildir." (ona göre?) İşte AB'nin, ABD'nin bu demokrasi sandığına bir tek Suriye girmedi. Haliyle Türkiye dâhil bu demokrasi havarileri; Sen nasıl sandığa girmezsin, diye Suriye'nin başına uçuştular. Hala uçuşuyorlar. Pek konacaklar gibi de gözükmüyor.Ortadoğu kaçak silah kaynıyor. Hepsi illegal güçlerin elinde? Bu silahları sağlayan hükümetlerden biri de AKP hükümeti. Yemen'liler, Türk bandrollü silah ele geçirmekten bıktı. Ülkemiz üzerinden, Suriye'deki isyancılara silah ve daha başka yardımlar yapıldığı sır değil. Bizzat Erdoğan açıkladı. Yalnız şu gerçek var ki; Suriye, BOP'un parçası olmadı. İsyancılar kaybediyor gibi gözükse de, kaybeden BOP ve sahipleridir. Kaybeden ve Türk tarihiyle yüzleşecek olan AKP hükümetidir. Son gelişmelerden sonra İngiliz Ordu komutanları, Suriyeli teröristlere silah gönderilmesinin kötü sonuçlar doğuracağı konusunda başbakan David Cameron'u uyarmışlar.Başbakan Cameron'unda, Suriyeli muhaliflere silah yardımı yapmama kararı alındığını, doğruladı.Not; Asker siyasete karışmış, görüş belirtmiş. Demokrasiye de bir şey olmamış. İlgililere?Bu haberler ve Suriye'li teröristlerin açık kayıpları sonrası, sözde Özgür Suriye Ordusu Genelkurmay Başkanı Selim İdris, "Batı, vaat üzerine vaat ediyor. Artık iş bir şakaya dönüştü? David Cameron'a, bizi öldürmeleri için yalnız mı bırakacağını, şahsen sormak için bir fırsatım olmadı? Yakınlarda silahlandırılacak bir Özgür Suriye Ordusu kalmayacak. Her şeyi İslamcılar kontrol altına alacak." Diyor.Kim ayartmış bu Özgür Suriye Ordusunu? Batı ve ABD? Özgür Suriye Ordusu kaybedince meydan kime kalacakmış? İslamcılara.Siz, senelerce milleti, hangi slogan ile meydanlara döküp, oy avcılığı yaptınız? Hayati olan soru ise siz, Suriye'de İslamcılardan yana mısınız, yoksa haçlı desteğiyle ayakta duran ÖSO'dan mı? * * *Biri bildik, diğeri şaşırtıcı çıkışBildik olanı Erdoğan'a ait. Katıldığı her iftara siyasetini de götüren Erdoğan, geçenlerde yine bir iftar yemeğinde şöyle dedi; "Olayı şiddete taşımayacaksın. Şiddete taşıdığın anda şiddeti görürsün. Bunu bir defa herkes böyle bilsin. Kim ne yazarsa yazsın, kim nereye şunu sıkıştırırsa sıkıştırsın eğer şiddet varsa şiddetin karşılığı şiddettir. Bunu herkes böyle görecek".Diğer çıkış ise Türkiye'nin atanan en genç rektörü olma unvanını elinde bulunduran, okyanus ötesi görüşlerden etkilendiği her daim konuşulan ve Şia hakkında (aleyhte) yaptığı açıklamalar nedeniyle bir ara bayağı gündem olan Prof. Sedat LaçinerSayın Laçiner diyor ki; "Bir diktatör için insanların sesi gürültüdür ve susturulması gerekir. Ama demokratik bir rejimde, insanların sesi duyulması gereken bir şarkıdır, melodidir."Artık varın kıyası siz yapın?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Fuhuş kökünden fahiş fiyatlar / 24.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024