Bir ailenin, hem de çocuklarının doğduğu gün alçakça, namussuzca ve hakaretlerle dolu bir saldırıya maruz kalması gerçekten büyük tepki gösterilmesi gereken bir durum…
Maliye Bakanı Berat Albayrak ve ailesine sosyal medya üzerinden yapılan çirkin saldırı Türkiye'de tüm kesimler tarafından tepkiyle karşılandı.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, sosyal medya hesabından yayınladığı mesajında, "Sayın Berat Albayrak ve ailesini tebrik eder, evlatlarının vatana, millete ve devlete hizmet ehli bir hayat sürmesini temenni ederim. Bunun yanı sıra kendisine ve ailesine yapılan alçakça ve namus yoksunu saldırıları da en şiddetli duygularımla kınıyorum" ifadelerini kullandı.
Albayrak ailesine yapılan saldırılara aynı zamanda bir dede olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan büyük tepki gösterdi, "Bir bebek üzerinden ailesine ve onların temsil ettiğini düşündükleri değerlere saldıran bu alçakların peşini bırakmayacağız" dedi.
Ve işi biraz daha ileriye götürerek;
"Bu millete, ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz. İnternet mecralarını kullananlar, suç işleme konusunda layüs'el değildir. Hukuki düzenleme tamamlandığında erişim engeli ile adli ve mali yaptırımlar dahil her türlü yöntemi devreye sokacağız" ifadelerini kullandı.
Sosyal medya ve de başka platfromlar üzerinden insanlara belden aşağıya vuranlara, hakaret edenlere, aşağılık ifadeler kullananlara gerekli cezaların verilmesine elbette ki canı gönülden evet…
Ama birileri bu suçu işliyor diye, günümüzün en önemli iletişim kanalı olan sosyal medyaya engel getirmeye tamamen hayır…
Maksat sosyal medya üzerinden suç işlenmesini engellemek, suçluları cezalandırmaksa, bunu zaten yapıyorsun.
Albayrak ailesine hakaret içerikli mesaj paylaşan 35 kişi tespit edildi.
Bunlardan 16'sı yurt genelinde polis ekipleri tarafından gözaltına alındı.
Gözaltına alınan şüphelilerden beşi, polisteki ifadelerinin ardından, biri çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, bir kişi ise tutuklandı. Dokuz kişinin ise adli işlemlerinin sürdüğü belirtildi.
Tespit edilen hesap yöneticilerinden dördünün yurt dışında bulunduğu tespit edilirken, diğer 15'inin yakalanmasına yönelik çalışmaların ise sürdüğü kaydedildi.
Sosyal medya hesaplarından birinin, 2017 yılında Konya'da görülen FETÖ çatı davasındaki firari sanıklardan örgütte "bölge imamı" olarak görev yapmış Onur İnceoğlu'na ait olduğu ortaya çıktı.
Dikkat ederseniz, her şey ortada, suçlular tespit edildi, gerekli işlemler yapıldı, yapılıyor.
Nasıl sokakta bir kişi başka bir kişiye hakaret etti diye, sokağa çıkma yasağı getirmiyorsan, birileri sosyal medyada hakaret ederek, suç işleyerek yanlış yaptı diye tüm sosyal medyayı cazalandıramazsın. Bu, yanlışa yanlışla cevap vermek olur.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın, siyasilerin sosyal medyaya erişim engeli getireceklerine dair açıklamalarına yönelik verdiği şu cevap oldukça önemli:
"Niye kapatıyoruz? Dolar yükselince ülkeye mi sokmuyoruz? Yakıyoruz bitiyor. İsrail can sıkınca cola yasaklanıyor mu? Döküyoruz yere bitiyor. Madem beğenmediniz, sosyal medyayı girmeyin. Olsun bitsin."
Basın yayın kuruluşlarına getirilen kısıtlamalar, bu kuruluşlar üzerinde farklı sahalarda uygulanan baskılar, doğal olarak siyasilerin yanlış icraatlarına olan muhalefeti daha özgür bir platform olan sosyal medyaya taşıdı.
Vatandaş, görüşlerini, mesajlarla, videolarla, resimlerle özgürce bu platformda ifade edebiliyor. Yapılan muhalefet değil de hakaret boyutundaysa zaten dünyanın neresinde olursa olsun, sahte hesap da olsa bir şekilde faili tespit edebiliyorsun.
Bırakın da insanlar hakaret etmeden özgürce eleştirilerini yapabilsin.
Bir ülkenin yönetimine talip olanlar yapılan eleştirilere de kapı açmalıdırlar.
Eleştirilere, muhalefete olan tahammülsüzlük tüm platformların önünü kesmeye dönüşürse, insanlar yaşadıkları sıkıntıları bir şekilde ifade edemezlerse, işte o zaman korkun.
Bırakın insanlar eleştirsinler; yönettikleri insanların dertleriyle dertlenen, bunlara çözüm üretme niyetinde olan siyasiler için bu eleştiriler külfet değil, nimettir.
Siz çözüme odaklanın, eleştirmek milletin görevi…
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025