logo
14 MAYIS 2024

Suriyeliler vergi veriyor mu?

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yurt dışı seyahatlerinin neredeyse hepsine ana gündem maddelerinden birinin yeşil ve dijital dönüşüm olduğunu belirterek, 'Biz hiç kimseden kaynak istemedik. Hiç kimseden para istemedik. Türkiye'nin paraya ihtiyacı yok' dedi.
20.12.2023 23:43:00
İhlas Haber Ajansı
Suriyeliler vergi veriyor mu?
Suriyeliler vergi veriyor mu?
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçelerinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerine bir sunum yaparak, soruları cevapladı.
Bakan Şimşek yaptığı konuşmada, Orta Vadeli Program'ın (OVP) ana hedefinin, enflasyonda kalıcı düşüşü sağlamak olduğunu belirterek, 'Çünkü enflasyonu düşürmeden, Türkiye'de sürdürülebilir yüksek büyümeyi ve kalıcı refahı sağlayamayız. Büyümede dengelenme yani iç talebin daha ılımlı, dış talebin olumlu katkı verdiği, cari açıkta iyileşme, mali disiplinin yeniden tesisi, rezerv birikimi ve Kur Korumalı Mevduat hesaplarından çıkış OVP'nin diğer öncelikli hedefleridir. Bu hedeflere ulaşmak için haziran ayından bu yana önemli mesafe kat ettik. Daha uygulamaya koyacağımız reformlar var. Bütün bunlar makro finansal riskleri azaltmıştır. Makro finansal istikrarımız güçleniyor' dedi.

'Makro finansal istikrarımız güçleniyor'
Kararlı olduklarını dile getiren Bakan Şimşek, 'Enflasyonu kalıcı olarak düşüreceğiz. Bu OVP'nin en öncelikli hedefidir. Bu amaçla başlatılan parasal sıkılaştırma süreci devam ediyor. Seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları ile parasal sıkılaştırmayı destekliyoruz. Para, maliye ve gelirler politikaları arasındaki eş güdüm güçlendirilirken önümüzdeki dönemde verimlilik artışı odaklı yapısal dönüşümü önceliklendireceğiz. Ekonomideki dengelenme, Türk lirası varlıklara artan ilgi, rezervlerdeki artış ve kurun istikrarlı seyri, enflasyonla mücadeleyi desteklemektedir' ifadelerini kullandı.

'Enflasyonu önümüzdeki yıl sonunda yüzde 36'ya, 2026 yılında ise tek haneli seviyelere düşürmeyi hedefliyoruz'
Ağustostan itibaren aylık enflasyonun düşüş trendine girdiğini hatırlatan Şimşek, 'Çekirdek enflasyondaki düşüş, çok daha belirgindir. Eylül ayında çekirdek enflasyon yüzde 5,3'tü. Ekim'de yüzde 3,7, kasımda yüzde 2 civarına gerilemiştir. Yani enflasyondaki ivme kaybı çok net bir şekilde ortadadır. 2024 yılı hedeflerimizle uyumlu bir patikaya doğru evrilmiştir. Nitekim 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerine bakarsanız son 2 ayda 5 puan gerilemiş ve hedeflerimize yakınsamıştır. Yıllık enflasyon düşüşü 2024'ün ikinci yarısında kendisini gösterecektir. Enflasyonu önümüzdeki yıl sonunda yüzde 36'ya, 2026 yılında ise tek haneli seviyelere düşürmeyi hedefliyoruz' değerlendirmesini yaptı.

'Hiç kimseden para istemedik. Türkiye'nin paraya ihtiyacı yok'
Bakan Şimşek, "Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için yerli ve yenilebilir enerji noktasında kapasitemizi artırma çabamızı artıracağız. Özellikle önümüzdeki dönemde yeşil ve dijital dönüşümü hızlandırıyoruz. Seyahatlerimin hemen hemen hepsinde ana gündem maddelerinden bir tanesi yeşil ve dijital dönüşüm olmuştur. Biz hiç kimseden kaynak istemedik. Hiç kimseden para istemedik. Türkiye'nin paraya ihtiyacı yok' diye konuştu.

'Kur Korumalı Mevduat stoku, Ağustos'ta 3.4 trilyon lirayla zirveyi bulmuştu. 8 Aralık itibarıyla 2.7 trilyona düşmüştür'
OVP'nin bir başka hedefinin rezerv birikimi olduğu bilgisini paylaşan Şimşek, '8 Aralık itibarıyla rezervlerimiz mayıs sonuna göre 43 milyar dolar artarak tarihin en yüksek seviyesi olan 141.4 milyar dolara ulaşmıştır. Net rezervi de sorabilirsiniz. Net rezervler de 43.9 milyar dolar artarak 38.2 milyar dolara yükselmiştir. SWAP meselesine gelecek olursak: döviz kredi talebi az olduğu için yerel bankalar, Merkez Bankası ile SWAP yapıyorlar. Yerel bankalar ile yapılan SWAP'lar çok rutin bir iştir. Ama yabancı ülkelerle yapılan SWAP'ları dahi çıkarsanız rezervlerimiz artıdır, esas olan da o hesaplamadır. Rezervlerimizdeki artış, ülkemizin kırılganlığını azaltmaktadır. Finansal istikrarı güçlendirmiştir. Yine finansal piyasalardaki istikrarı gözeterek, OVP'nin diğer önemli bir hedefi olan Kur Korumalı Mevduat'tan çıkış için gerekli adımları attık, atıyoruz. Kur Korumalı Mevduat stoku, ağustosta 3.4 trilyon lirayla zirveyi bulmuştu. 8 Aralık itibarıyla 2.7 trilyona düşmüştür. Önümüzdeki dönemde Kur Korumalı Mevduatı şirketler ve bireyler nezdinde cazip kılan vergi düzenlemelerini de gözden geçireceğiz' dedi.

"Mayıs ayında 700 baz puanın üzerine çıkan risk primi, bugün itibarıyla 290 puanın altına düşmüştür'
OVP'nin çalışıp çalışmadığı sorusuna cevap veren Şimşek, 'İlk olarak ülkemizin risk primi (CDS) önemli ölçüde düşmüştür. Mayıs ayında 700 baz puanın üzerine çıkan risk primi, bugün itibarıyla 290 puanın altına düşmüştür. Borçlanma maliyetlerimiz gerilemiştir. Kısacası program çalışıyor. Bundan mutlu olmamız lazım. Borçlanma maliyetlerimiz gerilemiş' diye konuştu.
Bu esnada Şimşek, konuşmasına muhalefet sıralarından müdahale olduğu gerekçesiyle milletvekillerine tepki gösterdi. Şimşek, 'Yakışıyor mu size' Ben sabahtan beri sizi dinledim. Size yakışıyor mu'' ifadelerini kullandı.

'Ekonomimiz büyüdükçe, refahımız arttıkça daha adil bir şekilde paylaşacağız'
"2023 yılında çalışanlarımızın aylık ücretlerinde enflasyonun çok üzerinde artışlar yaparak alım güçlerini destekledik" diyen Bakan Şimşek, "2023 yılı sonu enflasyon gerçekleşme tahmini yaklaşık yüzde 65. En düşük memur maaşı yüzde 142 arttı. Ortalama memur maaşı yüzde 129 arttı. Asgari ücret yüzde 107 arttı. En düşük emekli aylığı yüzde 114 arttı. Bakın, enflasyon tahmini yüzde 65, bütün artışlar yüzde 100'ün üzerinde. Emeklilerimizin bayram ikramiyelerini neredeyse iki katına çıkardık. Emeklilerimize tek sefere mahsus 5 bin lira ilave ödeme yapıyoruz. Sadece bu sene değil, son 21 yıldır çalışanlarımızı, emeklilerimizi enflasyon ezdirmedik. Son 21 yılda en düşük memur maaşında reel artış, yüzde 174. Ortalama memur maaş artışı da yüzde 111. Bunlar reel artışlar. Asgari ücrette bu artış yüzde 201. (Muhalefet sıralarından enflasyona ezildi ifadesi üzerine) Reel, reel, enflasyon konuşulmaz burada. Reelden bahsediyorum. En düşük emekli aylığında reel artış ise yüzde 455. Sonuç olarak çalışanlarımızı, emeklilerimizi hiçbir dönemde enflasyona ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. Ekonomimiz büyüdükçe, refahımız arttıkça daha adil bir şekilde paylaşacağız' değerlendirmesini yaptı.

'Vergi vermeyenlerin, kayıt dışı faaliyet gösterenlerin üzerine gideceğiz'
Vergi tabanını büyüteceklerini aktaran Şimşek, 'Bunu söyledim diye eleştiriliyorum. Benim kastım şu: Vergi vermeyenlerin, kayıt dışı faaliyet gösterenlerin üzerine gideceğiz. Yoksa biz zaten asgari ücretliden vergi almıyoruz ki' dedi.

'Etkin, basit ve daha adil bir vergi sistemi oluşturmak için çalışacağız'
Bakan Şimşek, vergi uygulamaları ile ilgili fazlaca eleştiri geldiğini kaydederek, 'Eleştirileriniz yol gösterici. Memnun oluyorum. Ben hiç gücenmiyorum. Eksiğimiz varsa düzeltelim. Eleştirilerin özetini söyleyeyim: Vergilerin dar gelirli vatandaşlarımıza yüklendiği, vergi adaletinin sağlanamadığı, dolaylı vergilerin ve vergi yüklerinin yüksek olduğu konularda yoğun eleştiri aldım. Öncelikle şunun altını net olarak çizmek istiyorum: Vergi mevzuatımızda reform ihtiyacı açıktır. Bu konuda da yoğun bir çalışma içinde olacağız. Bugüne kadar tabii ki makrofinansal istikrarı sağlamak için yoğun bir çaba içine girdik. Bir miktar rahatlamış durumdayız. Şimdi oturup, tabiri caizse çok daha kalıcı düzenlemeler üzerine yoğunlaşacağız. Şunları yapacağız: Etkin, basit ve daha adil bir vergi sistemi oluşturmak için çalışacağız. Doğrudan vergilerin payını artıracağız. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı teşvik etmeye devam edeceğiz. Sürdürülebilir büyümeyi bu çerçevede destekleyeceğiz. Kamu finansı açığının sağlıklı kaynaklarla finanse edilmesi için ilave çaba göstereceğiz. Etkin olmayan istisna ve indirimlerin kaldırılması için bir çaba içine gireceğiz. Sadece yurt dışı kaynak, özellikle kalıcı kaynak girişini sağlamak için birtakım istisnalar noktasında elimiz rahat olacak. Ben o istisnaları geçici olarak doğru buluyorum. Ama onun dışındakileri gözden geçireceğiz' diye konuştu.

'Asgari ücreti vergiden muaf tutarak, 595 milyar lira vergiden vazgeçtik'
Vergi sisteminin adil olmadığı eleştirilere cevap veren Bakan Şimşek, 'Önemli adımlar atmışız. Mesela, asgari ücreti vergi dışı bırakmışız. Sadece asgari ücretliler yararlanmıyor. Bütün çalışanlar, asgari ücrete kadar vergi vermiyor. 2024 yılında bu olmasaydı ne kadar gelir elde edecektik' 595 milyar lira. Yani biz, 595 milyar lira -asgari ücrete kadar ücretleri vergi dışı tuttuğumuz için- vergiden vazgeçtik. Evet, bu bir vergi harcamasıdır ama doğru bir vergi harcamasıdır' dedi.

'Çok kazananın vergi oranını artırmışız, az kazanandan azaltmışız'
Gelir vergisi tarifesini ele alan Bakan Şimşek, 'Evet, hemen hemen birçok ülkede olduğu gibi artan oranlı yani çok kazanandan çok almayı amaçlayan bir tarife var. Hükumetlerimiz döneminde vergi adaletini güçlendirmek için en düşük gelir vergisi dilimi yüzde 22'yken biz 15'e indirmişiz. Peki en üst dilim neymiş' Yüzde 35'miş. Kaça çıkarmışız' Yüzde 40'a çıkarmışız. Artırmışız. Yani çok kazananın vergi oranını artırmışız, az kazanandan azaltmışız' değerlendirmesini yaptı.

'Suriyeliler vergi vermek zorunda ve veriyorlar'
Gelir vergisi yükünün 2022 yılında Türkiye'de yüzde 11,2, 2002 yılında ise yüzde 15'in üzerinde olduğu bilgisini veren Şimşek, 'Dolayısıyla çalışanlar üzerinde vergi yükü düşmüş. İndirilebilir mi' Tarifeler düzenlenebilir mi' Bunlar tartışabiliriz. Ama çok net bir şekilde AK Parti hükumetleri döneminde vergide adaleti bu bağlamda sağlamaya yönelik çok önemli adımlar atılmış ve gelir vergisi yükü 4 puan düşürülmüştür. Evde üretilen ürünleri internet üzerinden satan esnafı muaf hale getirmişiz. Hükumetlerimiz döneminde esnaf muafiyetinin kapsamını genişletmişiz. Basit usulde vergilendirilen 850 bin esnaftan sıfır vergi alıyoruz. Bu arada, 'Suriyeliler vergi vermiyor' diye bir eleştiri geldi. Ülkemizde bulunan yabancılar, şirket kurarlarsa kurumlar vergisine, işletme açarak şahsi faaliyette bulunuyorlarsa gelir vergisine tabidir. Ülkemizde bulunan Suriyeliler veya başka bir ülke uyruklarına herhangi bir özel vergi istisnası yoktur. Suriyeliler vergi vermek zorunda ve veriyorlar' dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 'vergi yükünün yüksek olduğu' eleştirilerine şöyle yanıt verdi:
'Genel vergi yükü sıralamasında Türkiye, yüzde 20.8 ile 38 OECD ülkesi arasından en düşük vergi yüküne sahip 3. Ülkedir. OECD vergi yükü ortalaması, Avrupa Birliği ortalaması yüzde 41,2. Türkiye peki' Yüzde 20,8. 'Dolaylı vergilerin yüksek olduğu' eleştirilerine gelirsek: Evet, oranlasanız yüksek görünüyor. Kabul ediyorum ama vergide temel sorunumuz dolaylı vergi yükünün yüksekliği değil, dolaysız vergi gelirlerinin yeterli düzeyde olmamasıdır. Ülkemizde gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerin milli gelir içindeki payı, yüzde 5,8. OECD ortalaması yüzde 12,3. Gördüğünüz gibi OECD ortalamasının yarısından az. O nedenle bu yılki milli gelirimizle değerlendirirsek 1 trilyon 650 milyar liraya tekabül eden bir fark var. Peki dolaysız vergiler neden yetersiz' İki temel sebebi var. Birincisi, gelir ve kurumlar vergisinde ciddi istisna ve muafiyetler var. Çiftçimiz için, asgari ücretli için, esnafımız için. Onları topladığınız zaman, zaten aradaki farkı önemli ölçüde açıklıyor. İkincisi de kayıt dışılıktır.'

"Kara parayla mücadelede İçişleri Bakanlığımızın en büyük destekçisi Hazine ve Maliye Bakanlığıdır'
Kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanı ile mücadeleyi kararlılıkla yürüttüklerini savunan Bakan Şimşek, "2023 yılında, 4 bin 624 dosya kapsamında 14 bin 525 kişi hakkında rapor ve bilgi hazırlanarak adli makamlar, kolluk ve istihbarat birimleri ile ilgili kamu idareleri ile bunları paylaştık, destek verdik ve kara parayla mücadele ediyoruz. Bu konuda İçişleri Bakanlığımızın en büyük destekçisi Hazine ve Maliye Bakanlığıdır' değerlendirmesini yaptı.
"Mourinho'yu Fenerbahçe'nin başına getireceğim"
6 sene sonra yeniden aday!
En kısa ziyaret
Jetle geldi, jet hızıyla döndü
Aziz Yıldırım'dan açıklama
'Henüz liste hazırlamadım'
Kamuda tasarruf paketini kim hazırladı?
Şimşek artık 'vizyonsuz' mu?
'Bir gece ansızın...' terörle mücadelede işbirliği yapabiliriz!
Miçotakis'le buzları erittiler
Çiftçi nasıl ayakta kalsın?
Dicle Elektrik çiftçilere hayatı zehir ediyor
CHP lideri kazanın 10. yılında Soma'da konuştu
Soma davası yeniden görülmeli
İzmir'de CHP-AK Parti yakınlaşması
'Birlikte çalıştığımız bir dönem olacak'
Şimşek'in tasarruf paketine CHP'den ilk tepki
Krizin faturası emekçiye ödetiliyor
15 gündür sürüyor, tatmin edici açıklama yok
Doğal afet değil insan eliyle felaket
3 ayda 2 milyon 167 bin ton buğday ithal edildi
İthalatla çiftçiyi ezmeye devam!
Y kuşağı ile Z kuşağı karşılaştırıldı
Kuşaktan kuşağa zorluk artıyor
İran ile Rusya arasında milli paralarla ticaret başlıyor
İran petrolünü riyal ile satacak
İsrail boşalta boşalta ilerliyor
360 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı
"Mourinho'yu Fenerbahçe'nin başına getireceğim"
6 sene sonra yeniden aday!
En kısa ziyaret
Jetle geldi, jet hızıyla döndü
Aziz Yıldırım'dan açıklama
'Henüz liste hazırlamadım'
Kamuda tasarruf paketini kim hazırladı?
Şimşek artık 'vizyonsuz' mu?
'Bir gece ansızın...' terörle mücadelede işbirliği yapabiliriz!
Miçotakis'le buzları erittiler
Çiftçi nasıl ayakta kalsın?
Dicle Elektrik çiftçilere hayatı zehir ediyor
CHP lideri kazanın 10. yılında Soma'da konuştu
Soma davası yeniden görülmeli
İzmir'de CHP-AK Parti yakınlaşması
'Birlikte çalıştığımız bir dönem olacak'
Şimşek'in tasarruf paketine CHP'den ilk tepki
Krizin faturası emekçiye ödetiliyor
15 gündür sürüyor, tatmin edici açıklama yok
Doğal afet değil insan eliyle felaket
3 ayda 2 milyon 167 bin ton buğday ithal edildi
İthalatla çiftçiyi ezmeye devam!
Y kuşağı ile Z kuşağı karşılaştırıldı
Kuşaktan kuşağa zorluk artıyor
İran ile Rusya arasında milli paralarla ticaret başlıyor
İran petrolünü riyal ile satacak
İsrail boşalta boşalta ilerliyor
360 bin Filistinli Refah'tan ayrıldı

Miçotakis'in ziyareti 5 saat bile sürmedi

 
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından Ankara'dan ayrıldı. Yunanistan Başbakanı'nın Ankara ziyareti sadece 4 saat 52 dakika sürdü!
13.05.2024 21:30:00 / Güncelleme: 13.05.2024 21:34:58
AHMET TURAN YİĞİT
Miçotakis'in ziyareti 5 saat bile sürmedi
Miçotakis'in ziyareti 5 saat bile sürmedi

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından Ankara'dan ayrıldı. Miçotakis günübirlik ziyaretin ardından Türkiye'den ayrılırken, Yunanistan Başbakanı'nı taşıyan uçak, saat 20.00'de Ankara'dan hareket etti. Miçotakis ve beraberindeki heyeti Ankara'ya getiren uçak, saat 15.08'de Esenboğa Havalimanı'na inmişti. Yunanistan Başbakanı'nın Ankara ziyareti 4 saat 52 dakika sürdü! Miçotakis, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ortak basın toplantısında "Yunanistan, var olan zorluklara rağmen Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne ortaklık sürecine destek vermeye devam etmektedir" dedi. Konuk Başbakan, Ankara'da yemek bile yemedi. 

Türk demedi

Azınlıkların iki ülke arasında "beşeri bir dostluk köprüsü" rolünü üstlenebileceklerini söyleyen Miçotakis, azınlıkların iki ülkenin renkliliğine katkıda bulunduğunu, Trakya'da Hıristiyan ve Müslüman nüfusun ahenk içinde bir arada yaşadıklarını dile getirdi. Miçotakis, Lozan Anlaşması çerçevesinde azınlıkların dini bir azınlık olduğunu iddia ederek, Yunanistan'da "eşit vatandaşlık ilkesi" ışığında Müslüman vatandaşlara iyi davranıldığını savundu. Müslüman azınlığın Yunanistan'ın sosyal ve kültürel hayatına katkısının çok büyük olduğuna işaret eden Miçotakis, "Ne yazık ki Türkiye'deki Hıristiyan azınlığın sayısı ufalmıştır ancak burada da tabii ki dini özgürlük ve Hıristiyan eserlerinin UNESCO anlaşmalarında ve şartlarında öngörüldüğü gibi koruma altına alınması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü açıklıkla ve samimiyetle dile getirdiğim gibi Sayın Cumhurbaşkanı, Kariye Camii'nin tekrar bir ibadet yeri olarak işlev görmesi bizim için üzüntü yaratan bir gelişme oldu. Bu olağanüstü mekanın bütün insanlığın bir eseri olduğuna, bütün insanlığa ait olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı. Miçotakis, Batı Trakya Türklerinden 'Müslüman azınlık' diye bahsetti.

Devlet destek verecek yerde köstek oluyor

 
 
Türkiye'de çiftçilik zor iş, Güneydoğu'da çok daha zor bir iş. Hele hele sulamalı tarım yapıyorsanız hepten zor. Zira elektrik giderleri çok para tutuyor. Devlet çiftçilerin sulamayla karşılaştığı sorunu çözmek yerine garibanların üzerine Dicle Elektrik'in elemanlarını salıyor. Gariban çiftçiler üretimle yüksek elektrik faturaları arasında kalıyor. 
13.05.2024 19:00:00 / Güncelleme: 13.05.2024 20:16:18
AHMET TURAN YİĞİT
Devlet destek verecek yerde köstek oluyor
Devlet destek verecek yerde köstek oluyor

Dicle Elektrik; Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır, Batman, Siirt ve Şırnak'ta 2.2 milyon aboneye hizmet veriyor. Bölge kaçak elektrik kullanımının Türkiye'de en yaygın olduğu bölge konumunda. 2013 yılındaki özelleştirme öncesinde kayıp kaçak oranı yüzde 76'lar civarındaydı. Geçen sene itibarıyla yüzde 42'lere indi.

Kaçak elektrik kullanımının büyük bölümü tarımsal sulama faaliyetleri esnasında gerçekleşiyor. Çünkü bölgede hüküm süren kuraklık nedeniyle çiftçi ihtiyaç duyduğu suyu 700 metreye varan sondajlardan temin etmek zorunda kalıyor. Güneydoğu; Türkiye'nin pamuk, buğday, mercimek, nohut deposu... Oysa çiftçinin tarlasına suyu devlet getirmek zorunda. Ne gezer! Aksine çiftçinin kapısına jandarma ya da polis eşliğinde Dicle Elektrik'in (DEDAŞ) bodyguardları gidiyor. Hükümet sorunu çözmek yerine meseleyi özel sektöre havale ediyor.

DEDAŞ'a göre 6 ilin tamamında kayıtlı 140 bin çiftçiden yaklaşık 65 bini sulu tarım yapıyor. Bölgede 9.8 milyon dönüm sulu tarım alanı bulunurken toplam sulamanın yüzde 79'u aşırı elektrik tüketen motopomplarla gerçekleştiriliyor. Örneğin kırmızı mercimeğiyle ünlü Mardin Kızıltepe'de kuyudan motopompla su çekmek dışında başka alternatif yok.


Borç, Ağrı Dağı'nı da aştı

Güneydoğu'da çiftçiler yılda yaklaşık 7 milyar kilovat/saat elektrik tüketiyor. Türkiye'de tüketilen elektriğin yüzde 2.4'üne denk geliyor bu. Bölgede tarlaların yüzde 50'sinde sulu tarım yapılıyor. Bölgedeki çiftçilerin elektrik borcu 30 milyar liraya ulaşmış... Bu sadece ana para, bir de bunun faizi var! Bırakın ürünlerini servetlerini satsalar ödeyemezler. Peki çiftçiler bu şartlarda ne yapsın? İki şık var: ekmeyecek, biçmeyecek, borcunu da ödemeyecek ya da susuz tarım yapacak. Susuz tarım yaparsa pamuk üretimi sıfırlanacak. Türkiye'nin pamuk ithalatı fırlayacak. Zaten çiftçiler zor şartlarda üretim yapıyor.

Bitirin çiftçiyi bakalım, ne yiyeceksiniz?

Şanlıurfa'dan bir ziraat mühendisi, çiftçilerin hep zarara uğradığına işaret ederek, "Çünkü ektikleri pamuk ve tahıl çok ucuza satıldı. Çiftçi zarar ettiğinde borçlarını ödeyemiyor. Dicle Elektrik ayrıca borçlarını ödemeyen çiftçilere elektrik verilmeyeceğini de söylüyor. Şirket elektrik sağlamazsa tarım olmaz. Bugün bölgemizde insanların geçimi tarıma bağlı" ifadeleriyle durumu özetliyor. Güneydoğu'da çiftçi yıllarca fahiş elektrik faturalarının altında eziliyor. Sulama meselesine hükümet el atmadıkça da bu sorun giderek derinleşecek. 

Van'da işten çıkarılan işçiler yürüyüş düzenledi

Van'da DEM Partili belediyeler tarafından işten çıkarılan işçiler, yürüyüş yaparak kararı protesto etti.
13.05.2024 14:36:00
İhlas Haber Ajansı
Van'da işten çıkarılan işçiler yürüyüş düzenledi
Van'da işten çıkarılan işçiler yürüyüş düzenledi
DEM Partili Van Büyükşehir Belediyesi ile İpekyolu Belediyesi, 1 Mayıs İşçi Bayramı'ndan 1 gün sonra çok sayıda işçinin iş akdine son vermişti. İşten çıkarılan işçiler, HAK-İŞ Van Şubesi öncülüğündeki eylemlerini sürdürüyor.

Protestolar kapsamında sendika binası önünde bir araya gelen işçiler; Soydan Kavşağı, ardından Maraş Caddesi'nden devam ederek İpekyolu Belediyesi binasına kadar yürüdü.

Ellerindeki pankartlarla belediye önünde davullu protestolarını sürdüren işçiler, daha sonra basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Vekili Halil Özdemir, Türkiye, 31 Mart Yerel Seçimlerini geride bırakırken, bazı belediyelerde seçimden icraata geçilemediğini belirtti. Seçim sonrası halkın yüksek beklentisinin hayal kırıklığına dönüştüğünü ifade eden Genel Başkan Vekili Özdemir, 'Hizmetin konuşulması gereken bir zamanda, bazı CHP'li ve DEM'li belediyelerin işçilere yaptığı baskılar, tehditler ve kıyımlar konuşuluyor. Bunlardan biri de Van Büyükşehir ile İpekyolu belediyeleridir. Her iki belediyede de 31 Mart seçimlerinde yönetime gelen belediye başkanları, maalesef Van halkını hayal kırıklığına uğratmıştır. Van Büyükşehir ve İpekyolu belediyelerinde 1 Nisan'dan beri emekçiler sendikal baskıya uğruyor, iş akitleri haksız ve hukuksuz bir şekilde feshediliyor. Van Büyükşehir Belediyesi BELVAN A.Ş.'de 225, VASKİ Genel Müdürlüğüne bağlı iştirak şirketi VANSU'da 170, İpekyolu Belediyesinde 280, toplam 700'e yakın arkadaşımız haksız ve hukuksuz bir şekilde ekmeğinden ediliyor' dedi.

Van Büyükşehir Belediyesi ile İpekyolu Belediyesinin Van halkına hizmet etme noktasında mücadele etmesi gerekirken, işçilerle mücadele yolunu seçtiğini dile getiren Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Oysa emek deyince, emekçi deyince, ekmek deyince, hak, hukuk, adalet deyince, barış, özgürlük, kardeşlik deyince, en çok bunların sesi çıkıyordu. Mazbatayı alınca 700'e yakın emekçiyi işinden, aşından, özgürlüğünden ettiler. Şimdi demezler mi size, 'Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu'. Nerede emekçi söyleminiz' Nerede kaldı adaletiniz' Nerede kaldı özgürlük ve kardeşlik' Demek ki her şey, seçimi kazanana kadarmış. Lütfen, söylemlerinizin arkasında durun. Emekten yanı mısınız, emek düşmanı mısınız' Barışçıl mısınız savaşçı mısınız' Kardeşlikten kastınız nedir' Söyleyin de anlayalım. Oy isterken işçiyi kardeş bil, kazanınca ötekileştir. Böyle politika olmaz ama her atı alan Üsküdar'ı geçemez. Bu adaletsizliğe, bu kıyıma, bu hak gaspına sessiz kalmayacağız.'

Yapılan basın açıklamasının ardından oturma eylemine geçildi.

Yargıtay Başsavcılığı için Erdoğan'a sunulacak 5 isim belli oldu

Görev süresi haziranda dolacak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Şahin'in yerine Yargıtayda yapılan aday belirleme seçiminde en yüksek oyu alan 5 Yargıtay üyesi Yaşar Şimşek, Muhsin Şentürk, Hakan Yüksel, Mustafa Erol ve Yusuf Kuzu'nun isimleri sıralı liste halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sunulacak.
13.05.2024 12:56:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başsavcılığı için Erdoğan'a sunulacak 5 isim belli oldu
Yargıtay Başsavcılığı için Erdoğan'a sunulacak 5 isim belli oldu
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in görev süresinin dolacak olması nedeniyle yapılan seçimde en yüksek oyu alan 5 Yargıtay üyesi Yaşar Şimşek, Muhsin Şentürk, Hakan Yüksel, Mustafa Erol ve Yusuf Kuzu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı için aday oldu.

Şahin, 2020'de 4 yıllığına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanmıştı. Şahin'in görev süresinin haziran ayında dolacak olması nedeniyle Yargıtay üyeleri, yeni Başsavcı adaylarını belirlemek için sandık başına gitti.

Yargıtay Büyük Genel Kurulunca yapılan ve 8 adayın katıldığı seçim sonucu, Yaşar Şimşek 86, Muhsin Şentürk 77, Hakan Yüksel 56, Mustafa Erol 33, Yusuf Kuzu ise 31 oy alarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı adayı olarak belirlendi.

Diğer adaylardan mevcut Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin ile Ali Doğan ve Veli Dalgalı ise ilk 5'te yer alamadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 5 adaydan birini seçecek

Yargıtayda yapılan seçim sonucu en çok oyu alan 5 üye, Başsavcılık görevi için aday gösterilmiş sayılıyor.

Bunun ardından, adayların ismi sıralı liste halinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunulacak. Erdoğan, sıralamaya ve aldıkları oya bakmadan, 15 gün içinde adaylardan birini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olarak seçecek.

Yeni seçilecek başsavcı, yaş haddinden emekliye ayrılmazsa 4 yıl görev yapacak.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.