Hükümet, Prof. Dr. Haydar Baş'ın projelerini kopya çekmeye devam ediyor. Ama her zaman olduğu gibi yine yanlış kopya çekiyor. Daha önce Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin projeleri olan Milli Para, Milli Paralarla Ticaret gibi projelerini kopya çeken, hatta Milli Ekonomi Modeli ismine dahi sahiplenmeye çalışan hükümet, bu sefer de Vatandaşlık Maaşı projesine gözünü dikti. Halbuki bunların hepsi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın adına tescil edilmiş projelerdi, isimlerdi.
Bir de yandaş medya basın organları Vatandaşlık Maaşı projesi için, "AK Parti'nin 2023 yılında gündeme getirdiği" ifadesini kullanmıyorlar mı, pes doğrusu…
Hani diyorlar ya, "yalan haber", "halkı yanıltıcı bilgi", işte tam da bu kapsamda değerlendirilmesi gereken haberler.
Vatandaşlık Maaşı projesi, 2007 genel seçimlerinde genel başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın olduğu Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) "noter tasdikli" bir seçim projesi olarak milyonlarca broşürle Türk milletine sunulmuştur.
Vatandaşlık Maaşı projesi, Prof. Dr. Haydar Baş tarafından yazılan, ilk kez 2005 yılında dünyaya tanıtılan, hakkında 10'u aşkın uluslararası kongrenin yapıldığı Milli Ekonomi Modeli'nin bir sosyal devlet projesidir.
O gün bugündür tüm seçimlerde BTP'nin en önemli projelerinden biridir.
Buna rağmen "AK Parti'nin 2023 yılında gündeme getirdiği" ifadesini kullanabiliyorlar, gerçekten yazıklar olsun! Peki, nedir bu bahsettikleri proje, Prof. Dr. Baş'ın Vatandaşlık Maaşı projesiyle ismi dışında bir benzerliği var mı? En başta söyleyelim ki hiçbir alakası yok. Dedik ya "yanlış kopya" diye aynen öyle…
Adını "Aile Bazlı Vatandaşlık Maaşı" koydukları projenin, Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlandığı ifade ediliyor. Basına servis edilen bilgiler şöyle:
Proje taslağı önümüzdeki aylarda bitecek. 2026 yılında hayata geçecek.
Öncelikli olarak yıllık bir gelir sınırı belirlenecek. Bu yoksulluk sınırı ya da asgari ücret gibi bir rakam olacak. (Burada bahsedilen yoksulluk sınırı elbette ki Türk-İş'in açıkladığı değil, TÜİK'in açıkladığı.)
Geliri belirlenen rakamın altında kalan ailelere, kazançları ile asgari geçim rakamı arasındaki fark kadar maaş ödenecek. Örneğin belirlenen rakam 20 bin lira, ailenin geliri 16 bin lira ise devlet aylık 4 bin liralık ödeme yapacak.
Ailenin hiç geliri yoksa iş bulana kadar belirlenecek ücret kadar maaş bağlanacak. Pilot illerde uygulama başlayacak. Daha sonra ise Türkiye geneline yaygınlaştırılacak. Pilot illerin nereler olacağı önümüzdeki aylarda netleşecek.
Ancak, milli gelirin en düşük olduğu iller, deprem bölgesi ile büyük şehirler içinde kent yoksulluğunun en yoğun yaşandığı yerlere öncelik verilecek…
Hükümetin projesinin özeti böyle…
Projenin detaylarına baktığınızda Vatandaşlık Maaşı ile hiçbir alakasının olmadığını zaten anlıyorsunuz. Bu projeye, sosyal destek projesi diyebilirsiniz, ya da işsizlik odaklı olduğu için işsizlere destek projesi ya da işsizlik maaşı projesi de diyebilirsiniz ama asla Vatandaşlık Maaşı projesi diyemezsiniz.
Çünkü Vatandaşlık Maaşı projesinin temel yaklaşımında, vatandaşları ayırmak yoktur, tüm vatandaşlara Türkiye Cumhuriyeti devleti kimliğini taşıdığı için maaş vermek vardır. Ve bu maaş ailelere değil, bizzat bireylerin kendisine verilir. Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nde Vatandaşlık Maaşı projesi şöyle anlatılır:
"Milli Devlet, Sosyal Devlet karakteri ve projeleri kapsamında, kişi temel hak ve hürriyetini korumanın yanı sıra vatandaşlık hak ları çerçevesinde herkese vatandaşlık maaşı bağlayacaktır. Bu maaş, Türkiye Cumhuriyeti'nin coğrafi sınırlarında yaşayan her bireyin hakkıdır." (s.719)
"Sosyal Devlet projemiz ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, özenilecek bir sıfat ve kimlik haline getirilecektir. Böylece milletimiz, başka milletleri örnek almayacak, askeri–sivili, kentlisi–köylüsü, genci–yaşlısı ile bir ve beraber olacaktır." (s.719)
"Milli Devlet'in 'vatandaşlık maaşı projesi' ile bizim yapmak istediğimiz, 'millet için devlet' anlayışının yeniden hayata geçirilmesidir. Bu anlayış, milletini yedirip içirme ve her türlü ihtiyaçlarını karşı lama şeklinde maddi konuları içerdiği gibi, tıpkı geçmişte olduğu gibi milletin kimliğinin muhafazası ve adının şerefle taşınması gibi manevi boyutu da olan bir hassasiyettir." (s.720)
"Vatandaşlık maaşı, Sosyal Devlet anlayışı ile tüm sistemlerden ayrılan Milli Devlet'in, devleti var eden bireylere belki de en büyük hediyesidir. Sadece doğan her çocuğa değil, bir ailedeki her bireye yalnızca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir vatandaşı olduğu için sunulan bir devlet armağanıdır." (s.722)
"Bugüne kadar devleti için vergi veren, birçoğu hayat standartlarının altında maaşlarla devletinin ayakta kalabilmesi için çalışan, üretim yapan, sınır boylarında devletini koruyan yüce milletimiz; Milli Devlet'in Sosyal Devlet projeleri kapsamında ilk defa devletinden, hiçbir karşılık beklenmeksizin, sadece Türk vatandaşı olduğu için 'onur maaşı' alacaktır." (s.722-723)
"Vatandaşlık maaşının belki de hepsinden önemli diğer bir getirisi, giriş kısmında ifade ettiğimiz gibi, bugün Türk'üm diyemeyecek derecede zillet noktasına getirilmek istenen insanımıza, tarihinde gördüğü ve fakat bugün unuttuğu kendine güvenin ve saygının iadesi olacaktır. İnsanımız, 'Ben Türk'üm' deme onurunu bu proje ile tekrar yaşayacaktır. Bu bağlamda hakikatte vatandaşlık maaşı, devletini sevme, kimliğine ve vatanına sahip çıkma projesidir." (s.725)
Bu projenin isminin kopya çekilmesinin zamanlaması da manidardır. Tam da BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın Şubat 2026'da Viyana'da bir Milli Ekonomi Modeli kongresi ilanını duyurduğu sıralarda…
BTP lideri Hüseyin Baş'ın kongreyle ilgili açıklaması şöyle:
"Çözüm, parti programımız olan Prof. Dr. Haydar Baş imzalı Milli Ekonomi Modeli'ndedir. Şubat ayında ne yapacağız? Avusturya Viyana'da dünyanın en köklü üniversitelerinden birinde Viyana Teknik Üniversitesi'nde Milli Ekonomi Modeli Kongresi yapacağız. Katılımı kesinleşmiş yaklaşık 50 profesör akademisyen dünyanın dört bir yanından katılacak.
ABD'den, Çin'den, Rusya'dan, Mısır'dan, Arap dünyasından akademisyenler buraya gelip ne diyecekler? Bütün dünyaya çözümün Milli Ekonomi Modeli olduğunu anlatalım diyorlar. Biz orada hem Türkiye'nin, hem bütün dünyanın açlık sorunlarına, kıtlık sorunlarına, işsizlik sorunlarına, hukuki meselelerine, devlet felsefesine ilişkin problemlerine çözümün Milli Ekonomi Modeli olduğunu anlatacağız.
Bir kelebek, bir kanat çırpar ve bütün dünya bambaşka bir seviyeye, bambaşka bir versiyona geçer. İşte o dünyanın geçeceği yeni konjonktürde, yeni versiyonda kaçınılmaz iktidar Milli Ekonomi Modeli iktidarıdır. Bağımsız Türkiye Partisi iktidarıdır."
- ABD, Suud'a F-35'leri İran için mi veriyor? / 20.11.2025
- Gazze tasarısına Rusya ve Çin neden çekimser kaldı? / 19.11.2025
- Borcun yükü dar gelirliye, gelirin aslan payı sermayeye / 18.11.2025
- Hazar'dan Akdeniz'e ABD güdümlü Türkiye-İsrail işbirliğinin taşları mı döşeniyor? / 15.11.2025
- Türkiye’de suçlardaki artış, küresel raporlara yansıdı / 14.11.2025
- Atatürk’e sevgi arttıkça, birileri kuduruyor! / 13.11.2025
- SDG mi Şam'a entegre olacak, yoksa Şam mı SDG'ye? / 12.11.2025
- Atatürk'ü anmaktan ziyade ANLAMAK lazım / 11.11.2025
- Her gün 1 kadın cinayete kurban gidiyor / 08.11.2025


















































































