logo
24 KASIM 2025


Suriyelileri göremediğimiz tek yer camiler

28.11.2018 00:00:00
Bizler, Suriyeli mültecilerin ülkemize gelmeye başladığında hep aynı soruyu soruyorduk; Türkiye'nin bir mülteci politikası var mı? Bu mülteciler nasıl kontrol altında tutulacak, kim girdi, kim çıktı, kayıtları yapılıyor mu, diye hoşa gitmeyen sorular soruyorduk.
     
2013 yılının ortalarına doğru ülkemiz kamplarına yerleşen Suriyeli sığınmacı sayısı yarım milyona dayanmıştı ve bu sayı her gün artıyordu.
Artık medyada Suriyeli mülteciler hakkında haberler yayınlanmaya başladı. 1991'de Batum sınır kapısının açılmasıyla başlayan Karadeniz'deki ahlaki yıkım bu sefer Urfa, Antep, Kilis, Hatay gibi illerimizde yaşanmaya başlamıştı.
 
Güneydoğu'da kadın pazarları kuruldu, başlığıyla yüzlerce haber ve röportajlar yapıldı. Maalesef güneydoğu illerimizde yaşına, evli olup olmadığına bakılarak kadınlara fiyat biçiliyor ve pazarlanıyordu. 
 
Bir de yaşlanmış ahlaksızlar vardı piyasada. Anadolu'nun bazı bölgelerinden gelen yaşlılar burada çaresiz kadınlara nikâh kıyıyor, birkaç ay sonra geri gönderiyordu. Yani ticaret evliliği yapılıyordu. Bu gerçekler bölgedeki yerel ve kamu yöneticilerine soruluyor ama hiçbir açıklama alınamıyordu. 
 
Bölgede parayla çöpçatanlık mesleği ortaya çıkmıştı. Hatta yayınlanan röportajda bir otel görevlisi, "Ülke çapından Türk misafirlerimiz var. Suriyeli eşler bulmak için geliyorlar. Suriyeli kadınlar, Asi Nehri'ni 100 TL'ye geçiyor. Kadınlar, parayı veren her erkekle tanıştırılıyor. Tanıştırmanın bedeli 4 bin TL." diyordu. 

Ayrıca aynı kişi, kamplarda kadın bulucular olduğunu, bunların kamplardaki kadınları borçlandırdıkları sonra istedikleri bar, pavyon gibi mekânlarda kullandıklarını, kamplarda günü birlik kızları çıkarıp-geri getirdiklerini anlattı. 
 
Bazı araştırmacılar çok sayıda Suriyeli kadının depresyonda olduğunu açıklıyor ve çaresizlikten evleniyorlar ve erkekler bu durumdan yararlanıyorlar, yerli kadınlar ailelerinin dağılmasından endişe duyuyor, açıklamaları yapılıyordu. Bu haberlerin çoğalması üzerine birçok dernek ve vakıf (ki, çoğu hükümete yakın) çok acı raporlar hazırladı.
 
Ama hükümet ve muhalefet bu gerçekleri görmedi, görmek istemedi. Ortaya bir slogan konulmuştu; "Suriyeliler muhacir, biz ensarız." Muhalefet ise mülteci meselesini bir türlü anlayamadığı için ne anlatabildi, ne de muhalefet edebildi.
 
Bu vahim konular bir anda gündemden düştü. Neden? Hükümet ve yerel yönetimler gerekli tedbirleri aldıkları için mi? Hayır. Suriyelilere laf yok, mantığının devreye girmesiyle.   
 
Geldik bu günlere. Suriyeli mülteci sayısı 5 milyon civarı. Türkiye'nin her yerindeler. Birçok şehirde Suriyeliler Mahallesi oluştu. Kendi işletmelerini, şirketlerini kurdular. Hatta parti kurma çabası içinde oldukları haberleri yapılıyor. 
 
Suriyeli kişilerin karıştığı taciz, hırsızlık, gasp olaylarını izliyorsunuz. AVM'lerde, sahillerde, sokak başlarında, toplu taşıma araçlarında, kadın doğum bölümlerinde Suriyeliler artık baskın gen. Tek görülmedikleri yerler; CAMİLER. 
 
Peki, 2013'te gündem olan fuhuş tablosu ne oldu, dersiniz? Daha vahim boyutlara ulaşmış. Yeniçağ gazetesi, İYİ partili bir gurup milletvekilinin, Kilis'te 300 bin kişinin barındığı bir mülteci kampına yaptıkları ziyaret ve bölge halkıyla yaptıkları görüşmeler sonrası yaptıkları açıklamaları yayıladı. Tablo korkunç boyutta. 
 
Özetle, bölgedeki vatandaşlarımız şunu ifade ediyor; 
Suriyelilerin "Burası bizim, siz gideceksiniz... Devlet buraları bize verdi" diyerek, Türklerle kavga ediyorlar. 
15 yaş altı çocuk gelin, kuma sayısında patlama yaşanıyor. Kız çocuğu borsası devam ediyor.
 
Kilis ve Gaziantep'te hastanelerde çok sayıda 15 yaş altı çocuk doğumu var. Doğuranların çoğu bebeği bırakıp, kaçıyor.
 
Kilis'te ortaokullarda şu anda bile hamile çocuklar var ve sıra arkadaşı olan Türk çocuklarının da psikolojisi çok fena bozulmuş durumda.
Türk çocuklarının eğitimine artık Suriyeliler de sokulduğu için eğitim gerçekte durmuş durumda. 
 
Kilis'te hırsızlık vakalarında çok büyük artış yaşanıyor. Suriyeliler gece geç saatlerde kalabalık şekilde zeytin ve üzüm bağlarının basarak bütün hasadı topluyorlar. (Yeniçağ: Suriyeliler "Buralar bize verildi" deyip Türklere saldırıyor! 22.11.2018)
 
Bu yara kangren olmuş, iyileşmez. Yapılacak olan şey bellidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Bir müthiş geri dönüş daha
Fenerbahçe Rize'yi 5 golle geçti
Beşiktaş'ta işler kötü gidiyor
Samsunspor ile 1-1 berabere kaldı
İran'dan ABD çıkışı geldi
"ABD, müzakere konusunda ciddi değil"
COP31'de Türkiye kararı
2026'da ev sahibi Türkiye olacak
İstanbul'da fabrika yangını
Güngören'deki yangına müdahale ediliyor
Türkiye'nin en büyük toplu can kayıplarından biri
97 kişinin öldüğü o ev aradan geçen 45 yıla rağmen olayın izlerini taşıyor
Kazandı ama ağır yaralı!
Galatasaray derbi öncesi hata yapmadı
Özel'den 'Mansur Yavaş' tepkisi
'İmamoğlu'na yapılanın aynısı...'
'Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır'
Mansur Yavaş'tan soruşturma tepkisi
‘İktidarın görevi halkın refahıdır’
‘İlla birini görmek istiyorsanız Türk Milletini görün’
Amerikalı Osmanlı tarihçisinden farklı bir bakış
Osmanlı ordusu neden zayıfladı?
Ticaret Bakanlığı'nın kararı bekleniyor!
Paslanmaz çeliğe ek vergi 300 bin kişiyi işinden edecek
Dezenflasyon süreci yavaş seyrediyor
IMF: Türkiye'de ekonomik riskler hala daha yüksek
Maduro'dan ABD'li öğrencilere mesaj:
"Savaşı durdurun, savaşa hayır"
Trump, Mamdani ile görüşmeyi değerlendirdi
"Çok üretken bir toplantı"
Bir müthiş geri dönüş daha
Fenerbahçe Rize'yi 5 golle geçti
Beşiktaş'ta işler kötü gidiyor
Samsunspor ile 1-1 berabere kaldı
İran'dan ABD çıkışı geldi
"ABD, müzakere konusunda ciddi değil"
COP31'de Türkiye kararı
2026'da ev sahibi Türkiye olacak
İstanbul'da fabrika yangını
Güngören'deki yangına müdahale ediliyor
Türkiye'nin en büyük toplu can kayıplarından biri
97 kişinin öldüğü o ev aradan geçen 45 yıla rağmen olayın izlerini taşıyor
Kazandı ama ağır yaralı!
Galatasaray derbi öncesi hata yapmadı
Özel'den 'Mansur Yavaş' tepkisi
'İmamoğlu'na yapılanın aynısı...'
'Hukuk bir gün herkese lazım olacaktır'
Mansur Yavaş'tan soruşturma tepkisi
‘İktidarın görevi halkın refahıdır’
‘İlla birini görmek istiyorsanız Türk Milletini görün’
Amerikalı Osmanlı tarihçisinden farklı bir bakış
Osmanlı ordusu neden zayıfladı?
Ticaret Bakanlığı'nın kararı bekleniyor!
Paslanmaz çeliğe ek vergi 300 bin kişiyi işinden edecek
Dezenflasyon süreci yavaş seyrediyor
IMF: Türkiye'de ekonomik riskler hala daha yüksek
Maduro'dan ABD'li öğrencilere mesaj:
"Savaşı durdurun, savaşa hayır"
Trump, Mamdani ile görüşmeyi değerlendirdi
"Çok üretken bir toplantı"
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.