logo
08 KASIM 2024

Tarihin ilk yazılı anayasası: Medine Vesikası

28.08.2024 00:00:00

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Medine'ye hicret ettiğinde Medine şehri, Müslümanlardan ibaret değildi. Dahası, Müslüman sayısı çok azdı. 

Efendimizin ilk işlerden birisi de, o dönemde hiç rastlanmamış ve ilk olan 'nüfus sayımı' yaptırmak oldu. Böylece şehrin demografik yapısı ortaya çıkacaktı.

Kaynaklarda o dönemde, Medine nüfusunun 10.000 civarında olduğu bunların 6 bininin Araplar, 4 bininin de Yahudilerden oluştuğu ifade ediliyor. 

Sayım sonrası Medine'deki müslümanların sayısı 1.500, müşrik Arapların 4.500, Yahudilerin 4.000 olarak ortaya çıktı. Ayrıca şehirde çok az sayıda Hristiyan yaşamaktaydı. 

Peygamberimiz bu demografik yapı içinde bir yandan Ensar-Muhacir kardeşliğini tesis ederken diğer yandan da Yahudiler ve müşrik Araplarla bir arada, güven içinde yaşama gerekliliğinin önemine vurgu yapıp, iman etmeyenlerin korkularını gidermek, barış ortamını muhafaza etmek istiyordu.

Nüfus sayımı sonrası Peygamberimiz, ikinci adımı atarak Medine'nin doğal şehir sınırlarını tayin etti ve dört bir köşeye birer işaret koyarak devletin sınırlarını belirlemiş oldu.

Sonrasında ise Efendimiz (s.a.v) inançları, ırkları farklı Medine'nin ileri kişi ve kabile reislerini davet ederek 47 maddeden oluşan ve tarihçilerin ortak ifadesi ile 'Medine Vesikası' diye bilinen tarihin ilk yazılı anayasasını hazırladılar.

Bu anlaşma, vesika veya anayasa ile Medine şehir devletini oluşturan toplulukları, bunların birbiriyle ve yabancılarla ilişkilerini, bu toplulukların idarî ve adlî yapılarını, fertlerin sahip olduğu din ve vicdan hürriyetini belirli esaslara bağladılar.

İşte o anayasanın maddeleri 

Bismillâhirrahmânirrahîm. 

1. Bu vesika, Peygamber Muhammed tarafından Kureyşli ve Yesribli mü'minler ve bunlara tâbi olanlarla sonradan onlara katılmış olanlar ve onlarla beraber cihat edenler için düzenlenmiştir. 

2. Vesikayı imzalayanlar diğer insanlardan ayrı bir ümmet teşkil eder. 

3. Kureyşli muhacirler kan diyetlerini ödemeye katılacaklar ve savaş esirlerinin fidyesini müminler arasındaki mâkul esaslara ve adalete göre ödeyeceklerdir.

4. Avfoğulları daha önce olduğu gibi kan diyetini ödemeye iştirak edecek ve müslümanların teşkil ettiği her zümre, savaş esirlerinin fidyesini mü'minler arasında adalet prensibine göre verecektir. 

5. Hârisoğulları daha önce olduğu gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre savaş esirlerinin fidyesini mü'minler arasında adalet çerçevesinde verecektir. 

6. Sâideoğulları, daha önceki yaptıkları gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre savaş esirlerinin fidyesini mü'minler arasındaki adalete göre verecektir. 

7. Cüşemoğulları, evvelce uygulandığı gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre savaş esirlerinin fidyesini mü'minler arasındaki adalet prensibine göre verecektir. 

8. Neccâroğulları eskisi gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre, savaş esirlerinin fidyesini mü'minler arasında uygulanan mâkul esaslara ve adalet prensibine göre verecektir. 

9. Benî Amr b. Avf, daha önce olduğu gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre savaş esirlerinin fidyesini mü'minler arasında kabul edilen esaslar ve adalet çerçevesinde verecektir. 

10. Nebîtoğulları daha önce yaptıkları gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre savaş esirlerinin fidyesini mâkul esaslar ve adalet çerçevesinde verecektir. 

11. Evsoğulları eskiden olduğu gibi kan diyetini ödeyecek ve her zümre savaş esirlerinin fidyesini mâkul esaslara ve adalete göre verecektir. 

12a. Mü'minler, kendi aralarında ağır malî sorumluluklar altında bulunan hiç kimseyi bu halde bırakmayacak, fidyesini veya kan diyeti gibi borçlarını mâkul esaslara göre ödeyecektir. 

12b. Hiçbir mü'min diğer mü'minin mevlâsı ile ondan habersiz bir anlaşma yapamayacaktır. 

13. Takvâ sahibi mü'minler saldırganlara, haksız bir fiil tasarlayanlara ve cürüm işleyenlere, bir hakka tecavüz edenlere, mü'minler arasında karışıklık çıkarmak isteyen kimselere karşı olacak ve bunlardan biri, kendilerinden bir kişinin evlâdı bile olsa hepsinin elleri, onun aleyhine kalkacaktır. 

14. Hiçbir mü'min, kâfir için bir mü'mini öldüremez ve mü'min aleyhine, kâfire yardım edemez. 

15. Allah'ın zimmeti, himaye ve teminatı tektir, dolayısıyla mü'minlerden -yetki bakımından- en aşağı derecede olan birinin kabul ettiği himaye, onların hepsini bağlar, zira mü'minler birbirinin kardeşidir. 

16. Yahudilerden bize tâbi olanlar, zulme uğramadan ve onların düşmanlarıyla yardımlaşmadan yardımımıza hak kazanacaktır. 

17. Mü'minler arasında geçerli olan barış tektir. Hiçbir mü'min Allah yolunda girilen bir savaşta diğer mü'minleri hariç tutarak bir anlaşma imzalayamaz; anlaşma ancak mü'minler arasında eşitlik ve adalet çerçevesinde yapılacaktır. 

18. Savaşa katılan bütün askerî birlikler nöbetleşe görev yapacaktır. 

19. Mü'minler birbirinin Allah yolunda akan kanlarının intikamını birlikte alacaktır. 

20a. Takva sahibi mü'minler en iyi ve en doğru yol üzerinde bulunurlar. 

20b. Hiçbir müşrik bir Kureyşli'nin malını ve canını himayesi altına alamaz ve hiçbir mü'minin, Kureyşliler'e müdahalesine engel olamaz. 

21. Bir kimsenin, bir mü'minin ölümüne yol açtığı kesin delillerle sabit olur ve maktulün velisi diyete razı olmazsa o kimse, kısas hükümlerine tâbi olur; bu takdirde bütün mü'minler öldürene karşı tavır alır. Bunlara sadece bu hükmün uygulanması için hareket etmek helâl olur. 

22. Bu yazının içeriğini kabul eden, Allah'a ve âhiret gününe inanan bir mü'minin bir katile yardım etmesi ve ona sığınacak yer bulması helâl değildir.

Katile yardım eden veya sığınacak yer gösteren kimse kıyamet günü Allah'ın lânet ve gazabına uğrayacaktır ve artık kendisinden ne bir para ne de bir taviz kabul edilecektir. 

23. Üzerinde ihtilâfa düşülen konular Allah'a ve resulü Muhammed'e arz edilecektir. 

24. Yahudiler, mü'minler gibi savaş devam ettiği müddetçe savaş masraflarını kendileri karşılayacaktır. 

25a. Avfoğulları Yahudileri, mü'minlerle birlikte bir ümmet teşkil eder. Yahudilerin dinleri kendilerine, mü'minlerin dinleri de kendilerinedir. Buna mevlâları da dahildir. 

25b. Haksızlık yapan veya suç işleyen kimse yalnız kendine ve aile fertlerine zarar vermiş olacaktır. 

26. Benî Neccâr Yahudileri, Avfoğulları Yahudileriyle aynı haklara sahiptir. 

27. Benî Hâris Yahudileri, Avfoğulları Yahudileriyle aynı haklara sahip olacaktır. 

28. Benî Sâide Yahudileri, Avfoğulları Yahudileriyle aynı haklara sahiptir. 

29. Benî Cüşem Yahudileri, Avfoğulları Yahudileriyle aynı haklara sahip olacaktır. 

30. Benî Evs Yahudileri, Avfoğulları Yahudileriyle aynı haklara sahiptir. 

31. Benî Sa'lebe Yahudileri de, Avfoğulları Yahudileriyle aynı haklara sahiptir. Haksız bir fiil işleyen kimse sadece kendine ve aile fertlerine zarar vermiş olacaktır. 

32. Cefne kabilesi Sa'lebe'nin bir koludur, dolayısıyla onlar gibi mülâhaza edilecektir. 

33. Benî Şetîbe Yahudileri de, Avfoğulları Yahudileriyle aynı haklara sahip olacaktır. Şüphesiz iyilik, günah ve kötülükten farklıdır. 

34. Sa'lebe'nin mevlâları bizzat Sa'lebîler gibi kabul edilecektir. 

35. Yahudilere sığınmış olan kimseler bizzat Yahudiler gibi kabul edilecektir. 

36a. Yahudilerden hiçbir kimse, Hz. Muhammed'in izni olmadan -Müslümanlarla birlikte savaşa- katılamayacaktır. 

36b. Bir yaralamanın intikamını almak yasak edilmeyecektir. Bir adam öldüren kimse yalnız kendini ve aile bireylerini sorumluluk altına sokmuş olur. Bu sorumluluktan kaçmak haksızlıktır. Allah bu kurallara riayet edenlerle beraberdir. 

37a. -Medine'ye yönelik bir saldırı olması halinde- Yahudiler ve Müslümanlar kendi savaş masraflarını kendileri karşılayacak, bu sahifede gösterilen kimselere savaş açanlara karşı yardımlaşacaktır. 

Onların arasında kötülük değil iyi niyet ve samimiyet hâkim olacaktır. Bu vesikadaki bütün kurallara muhakkak riayet edilecektir. 

37b. Hiçbir kimse müttefiklerine karşı suç işleyemez; mazluma muhakkak yardım edilecektir. 

38. Yahudiler, Müslümanların yanında savaştıkları müddetçe harcamalara katılacaklardır. 

39. Yesrib vadisi bu sahifede adı geçenler için mukaddes bir yerdir. 

40. Himaye altındaki kimse bizzat himaye eden gibidir; ne zulmedilir ne de kendisi zulüm işleyebilir. 

41. Himaye hakkına sahip kimselerin izni olmadıkça kimseye himaye hakkı verilemez. 

42. Bu yazıda adı geçen kimseler arasında meydana gelmesinden endişe edilen anlaşmazlık ve öldürme vakalarının Allah'a ve Resulü Muhammed'e arz edilmesi gerekir. Allah bu sahifeye en iyi riayet edenlerle beraberdir. 

43. Kureyşliler ve onlara yardım edecek olanlar himaye altına alınmayacaktır. 

44. Bu vesikada zikredilen kişiler, Yesrib'e saldıracak olanlara karşı yardımlaşacaktır. 

45a. Eğer Yahudiler, Müslümanlar tarafından barış antlaşması yapmaya veya barış antlaşmasına katılmaya davet olunursa bunu kabul edip, anlaşmaya iştirak edeceklerdir. 

Eğer Yahudiler, Müslümanlara aynı şeyleri teklif edecek olursa mü'minler de aynı sorumlulukları yerine getireceklerdir. Din uğruna yapılacak savaşlar bu hükümlere tâbi değildir. 

45b. Medine'deki her zümre şehrin savunmasında kendine ait bölgeden sorumludur. 

46. Bu sahifede adı geçenler için konulan şartlar hem Evs Yahudilerine hem de onların mevlâlarına sahifede adı geçen kimseler tarafından tavizsiz bir şekilde uygulanır. 

Kurallara mutlaka uyulacak ve asla aykırı hareket edilmeyecektir. Haksız kazanç sağlayanlar sadece kendilerine zarar vermiş olurlar. 

Allah bu sahifede gösterilen maddelere en doğru ve en mükemmel şekilde riayet edenlerle beraberdir. 

47. Bu vesika haksız bir icraatta bulunan veya suç işleyenlere ayrıcalık sağlamaz yahut cezalandırılmasına engel olmaz. 

Savaş için yola çıkanlar da, Medine'de kalanlar da emniyet içinde olacaktır; haksız bir fiil ve suç işlenmesi hali müstesnadır. İyilik yapanlar ve sorumluluğunun bilincinde olanlar Allah ve Resulünün himayesi altındadır." (İbn Hişâm, II, 501-504; Hamîdullah, İslâm Anayasa Hukuku, s. 96-102)

Medine vesikasının hükümleri, Hicretin 2. yılında (624) tek taraflı olarak ilk defa Benî Kaynuka Yahudilerince bozulmuştur.

Anlaşmayı bozan ikinci Yahudi kabilesi Benî Nadîroğulları'dır.

Hendek Savaşı'nda (5/627) Mekkeli müşriklere destek veren Benî Kurayza da anlaşmayı bozmuştur.

"İnsanlar içerisinde, müminlere en şiddetli düşman olarak Yahudileri bulursun." (Maide, 82)

"Onlar size fenalık etmekten geri kalmazlar." (Âl-i İmran, 118)

"Size sıkıntı verecek şeyleri isteyip dururlar." (Âl-i İmran, 118)

"Onlar yeryüzünde durmadan fesat çıkarmaya koşarlar." (Maide, 64)

"İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima hainlik görürsün!" (Maide, 13)

 
 
Ali Hamza Aydın / diğer yazıları
Fenerbahçe ağır yaralı
Sarı-lacivertliler 5 puanda kaldı
Galatasaray Tottenham'ı ezdi geçti
Sarı-kırmızılar tur yolunda umutlandı
Açık çok büyük!
Türkiye Çin'le ticarette denge peşinde
ABD, Suriye'den çekilecek mi?
Mehmetçik, ABD'nin sözüne değil, icraatına bakacak
Filistinli çocukları hapse atma yasası
İsrail parlamentosu onayladı
Cihat Yaycı bu karikatürü hatırlattı
‘Eğer 42. ve 66. maddelerle oynanırsa…’
RTÜK ceza yağdırdı
Kanallara üst sınırdan para cezası
Çin lideri Şi'den Trump'a çağrı
"Farklılıkları uygun şekilde yönet"
DEM Parti Eş Başkanına yasal işlem başlatıldı
"Seyid Rıza, Şeyh Said ne yaptıysa..."
Narin cinayetinde 4 sanığın yargılanmasına başlandı
Ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor
Çin'den sonra yeni güç merkezi
Şimdi de Hindistan yükselişe geçti
Trump sonrası gözler dolarda
Fed'in faiz kararı ne olacak?
'Yunanistan ile iyimserlik için çok sebep var'
Fidan Yunan basınına konuştu
Putin'den 'devlet adamı' duruşu
‘Ülkemize karşı savaşa müdahil olan bir hasım ülke söz konusu olduğunu unutmayalım'
İstanbul'da barajlar alarm veriyor
Doluluk oranı yüzde 30'a düştü
Fenerbahçe ağır yaralı
Sarı-lacivertliler 5 puanda kaldı
Galatasaray Tottenham'ı ezdi geçti
Sarı-kırmızılar tur yolunda umutlandı
Açık çok büyük!
Türkiye Çin'le ticarette denge peşinde
ABD, Suriye'den çekilecek mi?
Mehmetçik, ABD'nin sözüne değil, icraatına bakacak
Filistinli çocukları hapse atma yasası
İsrail parlamentosu onayladı
Cihat Yaycı bu karikatürü hatırlattı
‘Eğer 42. ve 66. maddelerle oynanırsa…’
RTÜK ceza yağdırdı
Kanallara üst sınırdan para cezası
Çin lideri Şi'den Trump'a çağrı
"Farklılıkları uygun şekilde yönet"
DEM Parti Eş Başkanına yasal işlem başlatıldı
"Seyid Rıza, Şeyh Said ne yaptıysa..."
Narin cinayetinde 4 sanığın yargılanmasına başlandı
Ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor
Çin'den sonra yeni güç merkezi
Şimdi de Hindistan yükselişe geçti
Trump sonrası gözler dolarda
Fed'in faiz kararı ne olacak?
'Yunanistan ile iyimserlik için çok sebep var'
Fidan Yunan basınına konuştu
Putin'den 'devlet adamı' duruşu
‘Ülkemize karşı savaşa müdahil olan bir hasım ülke söz konusu olduğunu unutmayalım'
İstanbul'da barajlar alarm veriyor
Doluluk oranı yüzde 30'a düştü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.