Türkiye'nin nereleri mayınlı?
Kara mayınları ilk kez ABD'deki 1862 yılında kuzey-güney savaşında kullanılmış. 2. Dünya savaşında ise antitank ve antipersonel mayını olarak tam 300 milyon kadar kullanıldı. 1960'a kadar mayınlar toprağa gömülmekteydi. Şimdi ise daha kontrollü kullanılmaktadırlar. Türkiye ilk kara mayınları 1956-59 sınırlarına yasal olmayan sınır geçişlerini önlemek için döşendi. Türkiye'nin özellikle doğu ve güneydoğu sınırlarında halen mayın tarlaları mevcuttur. Kısacası Ardahan, Kars, Hatay, Kilis, Gaziantep, Urfa, Hakkari'de mayın tarlaları var. Ardahan Ermenistan sınırında 9.5 kilometrelik, Hatay - Suriye sınırında 34 kilometrelik, Kars-Ermenistan sınırında 13 mayın tarlası var. Urfa'da tarıma elverişli 140.000 dönüm mayınlı; Hakkari'de, köylerin de boşaltıldığı bölgelerde 34 köyde ve 48 mezrada mayın var. Türkiye 1996'da mayın üretimini, transferini ve satışını yasakladı. Ayrıca mayın izleme komitesi de kuruldu. Türkiye bu yasaklama ile ilgili 137 ülkenin imza koyduğu Ottawa sözleşmesini de imzaladı. Ama daha 107 ülke bu anlaşmaya henüz imza koymadı. Türkiye'nin 2008'e kadar tüm mayınları imha etmesi, 2014 yılına kadar da tamamen temizlemesi gerekir. (Hürriyet - Pazar 8.8.04)
Teröriste taziye ziyareti
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir ile 4 ilçe başkanı, daha önce Mardin kapıda bir bekçiyi şehit edip iki polisi yaralayan ve daha sonra öldürülen PKK'lı Mehmet Said Özgün'ün ailesi ve evine makam araçlarıyla taziye ziyaretine gittiler. 30 Ağustos'ta, Kara Kuvvetleri kumandanı olacak olan, Orgeneral Yaşar Büyükanıt: "Güvenlik görevlisini katleden bir insana taziyede bulunmak çok çirkin ve iğrenç bir olaydır" dedi.
PKK terörist ailesine taziyeye gidenler ise şehit bekçinin cenazesine bile katılmamışlar. Daha sonra Osman Baydemir açıklama yaptı ve "Taziyede bulunmak insanlık görevidir. Dinimiz de zaten bunu öngörmektedir" dedi.
Öte yandan ülkesi için bekçilik yapan ve çatışmada ölen bekçinin ailesine taziye ziyaretinde belediyeden kimse bulunmadı.
PKK-KOGRA-GEL ve Öcalan
Son günlerde terör saldırıları sıklaştı. Burada bazılarını dile getirmeye çalışacağım:
1 - İstanbul'da suikast timi olduğu belirlenen iki terörist ve 5 yardımcısı yakalandı. Zanlıların PKK üyeleri oldukları belirlendi.
2 - Öcalan hapishaneden durumu idare ettiğini defalarca bildirerek şunları söylemiş: DEHAP'lı belediye başkanlarına 6 ay müsaade veriyorum! Başarılı olamazlarsa koltuklarından olacaklar! Terör örgütü KONGRA-GEL, TSK ile savaşmayacağını bildiren Öcalan, ülkedeki güvenliğin sağlanması konusunda yardım edeceğini savundu (Milliyet 9.8.04)
3 - Mardin'de polis karakoluna saldırı yapıldı. 4 polis yaralandı. Bingöl'de piknik yoluna PKK mayını patladı. Yaralanan 4 kişi Bingöl hastanesine kaldırıldı.
4 - Hakkari'de askeri lojmana yakın bomba patlatıldı. Nöbetçi Jandarma ve yoldan geçen bir kişi yaralandı.
5- Hatay'da bir özel haretak başkomseri şehit oldu.
KONGRA-GEL ve DEHAP
PKK-KONGRA-GEL ile yapılan çatışmalarda bir bekçi ölmüş ve bir PKK'lı da öldürülmüş. Onun yanında iki polis de yaralanmıştır. Buraya kadar oluşan hadiseler bildiğimiz çatışma sonuçları şeklinde seyretmiş bulunmaktadır. Fakat bundan sonraki Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in yaptıkları ve davranışları değişik olmuştur. Diyarbakır Belediye başkanı ölen bekçinin ailesini hastanede ziyaret etmiştir. Ama ne bekçinin cenazesine, ne de ailesine taziyeye gitmemiştir. Diğer taraftan teröristin ailesine, hem de 4 ilçe başkanıyla beraber üstelik resmi arabayla, taziye ziyaretine gitmiştir. Buna da "Acılar arasında ayırım yapmıyorum demiştir." İnsani görevimizi yaptık demektedir.
Öte yandan ülke ve halkımız adına düşünüldüğü zaman, bu tutum tamamen mantık dışıdır. İnsanlık dışına çıkarak katillerle beraber olmadan, onların safına katılmadan, sadece insanca davranmak için bunu yerine getirmek, hakikaten ne adaletle ne de vatana bağlılıkla bağdaşamak. Bu davranış sadece onları teşfik etmek yararına yakışır.
Kara mayınları ilk kez ABD'deki 1862 yılında kuzey-güney savaşında kullanılmış. 2. Dünya savaşında ise antitank ve antipersonel mayını olarak tam 300 milyon kadar kullanıldı. 1960'a kadar mayınlar toprağa gömülmekteydi. Şimdi ise daha kontrollü kullanılmaktadırlar. Türkiye ilk kara mayınları 1956-59 sınırlarına yasal olmayan sınır geçişlerini önlemek için döşendi. Türkiye'nin özellikle doğu ve güneydoğu sınırlarında halen mayın tarlaları mevcuttur. Kısacası Ardahan, Kars, Hatay, Kilis, Gaziantep, Urfa, Hakkari'de mayın tarlaları var. Ardahan Ermenistan sınırında 9.5 kilometrelik, Hatay - Suriye sınırında 34 kilometrelik, Kars-Ermenistan sınırında 13 mayın tarlası var. Urfa'da tarıma elverişli 140.000 dönüm mayınlı; Hakkari'de, köylerin de boşaltıldığı bölgelerde 34 köyde ve 48 mezrada mayın var. Türkiye 1996'da mayın üretimini, transferini ve satışını yasakladı. Ayrıca mayın izleme komitesi de kuruldu. Türkiye bu yasaklama ile ilgili 137 ülkenin imza koyduğu Ottawa sözleşmesini de imzaladı. Ama daha 107 ülke bu anlaşmaya henüz imza koymadı. Türkiye'nin 2008'e kadar tüm mayınları imha etmesi, 2014 yılına kadar da tamamen temizlemesi gerekir. (Hürriyet - Pazar 8.8.04)
Teröriste taziye ziyareti
Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir ile 4 ilçe başkanı, daha önce Mardin kapıda bir bekçiyi şehit edip iki polisi yaralayan ve daha sonra öldürülen PKK'lı Mehmet Said Özgün'ün ailesi ve evine makam araçlarıyla taziye ziyaretine gittiler. 30 Ağustos'ta, Kara Kuvvetleri kumandanı olacak olan, Orgeneral Yaşar Büyükanıt: "Güvenlik görevlisini katleden bir insana taziyede bulunmak çok çirkin ve iğrenç bir olaydır" dedi.
PKK terörist ailesine taziyeye gidenler ise şehit bekçinin cenazesine bile katılmamışlar. Daha sonra Osman Baydemir açıklama yaptı ve "Taziyede bulunmak insanlık görevidir. Dinimiz de zaten bunu öngörmektedir" dedi.
Öte yandan ülkesi için bekçilik yapan ve çatışmada ölen bekçinin ailesine taziye ziyaretinde belediyeden kimse bulunmadı.
PKK-KOGRA-GEL ve Öcalan
Son günlerde terör saldırıları sıklaştı. Burada bazılarını dile getirmeye çalışacağım:
1 - İstanbul'da suikast timi olduğu belirlenen iki terörist ve 5 yardımcısı yakalandı. Zanlıların PKK üyeleri oldukları belirlendi.
2 - Öcalan hapishaneden durumu idare ettiğini defalarca bildirerek şunları söylemiş: DEHAP'lı belediye başkanlarına 6 ay müsaade veriyorum! Başarılı olamazlarsa koltuklarından olacaklar! Terör örgütü KONGRA-GEL, TSK ile savaşmayacağını bildiren Öcalan, ülkedeki güvenliğin sağlanması konusunda yardım edeceğini savundu (Milliyet 9.8.04)
3 - Mardin'de polis karakoluna saldırı yapıldı. 4 polis yaralandı. Bingöl'de piknik yoluna PKK mayını patladı. Yaralanan 4 kişi Bingöl hastanesine kaldırıldı.
4 - Hakkari'de askeri lojmana yakın bomba patlatıldı. Nöbetçi Jandarma ve yoldan geçen bir kişi yaralandı.
5- Hatay'da bir özel haretak başkomseri şehit oldu.
KONGRA-GEL ve DEHAP
PKK-KONGRA-GEL ile yapılan çatışmalarda bir bekçi ölmüş ve bir PKK'lı da öldürülmüş. Onun yanında iki polis de yaralanmıştır. Buraya kadar oluşan hadiseler bildiğimiz çatışma sonuçları şeklinde seyretmiş bulunmaktadır. Fakat bundan sonraki Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'in yaptıkları ve davranışları değişik olmuştur. Diyarbakır Belediye başkanı ölen bekçinin ailesini hastanede ziyaret etmiştir. Ama ne bekçinin cenazesine, ne de ailesine taziyeye gitmemiştir. Diğer taraftan teröristin ailesine, hem de 4 ilçe başkanıyla beraber üstelik resmi arabayla, taziye ziyaretine gitmiştir. Buna da "Acılar arasında ayırım yapmıyorum demiştir." İnsani görevimizi yaptık demektedir.
Öte yandan ülke ve halkımız adına düşünüldüğü zaman, bu tutum tamamen mantık dışıdır. İnsanlık dışına çıkarak katillerle beraber olmadan, onların safına katılmadan, sadece insanca davranmak için bunu yerine getirmek, hakikaten ne adaletle ne de vatana bağlılıkla bağdaşamak. Bu davranış sadece onları teşfik etmek yararına yakışır.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006