Yıllarca AB'yi, ABD'yi, İsrail'i 'PKK'ya destekle' suçlayıp, 'terörle müzakere olmaz, mücadele olur' diyenler, 'PKK, ABD ve İsrail'in Truva atıdır' diyenler bir anda terörle mücadeleden vaz geçip, önder (!) ilan ettikleri idam mahkumu ile müzakereye başladılar.
Yetinmediler! Müzakere sürecinde bizzat İmralı canisinin, Kandil'in, siyasi uzantılarının TBMM başta olmak üzere meydan ve ekranlarda devletimize, Atatürk'e, milletimize, ordumuza aleni şekilde hakaretlerini sineye çektiler.
Yetinmediler! 'Bu süreç istediğimiz gibin sonlanmaz ise…' tehditlerini duymazdan geldiler.
Devleti, idam mahkumunun ayağına götürdüler. Gidişlerini de görüşmelerini de saklamaya çalıştılar.
İmralı görüşmesinde neler konuşulduğunu AKP-MHP-DEM biliyor. Kandil biliyor. Muhtemelen ABD'de biliyor. Ama Türk Milleti bilmiyor.
Devlet politikası ilan ettiler
Girdikleri bu karanlık süreçte gelinen noktayı komisyon başkanı Numan Kurtulmuş açıkladı.
Komisyonun rapor hazırlamam aşamasına geçtiğini ifade eden Sayın Kurtulmuş, 'Terörsüz Türkiye', sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde oluşturduğumuz Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun görev alanında değildir, bu bir devlet projesidir' dedi.
İyi de (!) devlet politikası nedir? Niçin, kim hazırlar? Devlet politikasının amacı nedir?
Devlet politikası, bağımsız hükümetin, yasama organının, yargının bir sorunu çözmek, bir hedefe ulaşmak veya toplumun belirli bir alanda düzenlenmesini sağlamak için benimsediği kararlar, yasalar, yönetmelikler, programlar ve uygulamalar dizisidir.
Bireysel görüş değil, devletin kurumları tarafından belirlenir ve uygulanır. Ekonomi, eğitim, sağlık, dış ilişkiler, savunma, enerji, çevre gibi her alanda devlet ve milleti ilgilendirir. Hükümetler üstü ve uzun vadelidir. Çok zor değişebilir.
Düşünün!
Başlattıkları süreç Anayasaya aykırı. Kurdukları komisyon kanunlara aykırı. Muhatap aldıklarını hitap ve taltifleri suç. Ama adı devlet politikası. Allah aşkına! Devleti yormayın, yontmayın…
Bir daha düşünün!
22 yılda Milli Eğitim'de 9 bakan, yanılmıyorsam 10 sistem değişikliği yaptılar.
Beka meselesi olan eğitimde bir devlet politikası ortaya koyamayanlar, PKK ile müzakereye devlet politikası, diyor. Böyle bir şey olabilir mi?
Deprem kuşağında olan bir coğrafyadayız, verdiğim kayıplar, çektiğimiz acılar ortada.
İmar ve iskanda bir devlet politikası ortaya koyamayanlar, PKK ile müzakereye devlet politikası, diyor. Böyle bir şey olabilir mi?
Yeraltı, yerüstü ve tarihi zenginliklerimiz yüz yıllardır emperyalistlerin iştahını kabartıyor. Bu zenginliklerimize devlet politikası ile ekonomiye kazandırmak yerine satanlar, yani bir devlet politikası ortaya koyamayanlar, PKK ile müzakereye devlet politikası, diyor. Böyle bir şey olabilir mi?
Ulaşımda, haberleşmede, sanayide, tarımda vs. her alanda devlet politikaları yerine parti politika ve kişisel kararlar ile ülkemizi bu noktaya getirenler, PKK ile müzakereye devlet politikası, diyor. Böyle bir şey olabilir mi?
Oldu, oldu. Peki, sen inandın mı? Sen bu sürece razı mısın?
SGD
Devlet Bahçeli süreci başlattığında Abdullah Öcalan adına, 'Öcalan'ın çağrısı SDG'yi de (PKK/YPG) kapsamaktadır' demişti. Aynı açıklamaları iktidar partisi de yapmıştı.
Esad'ın devrilişinin yıldönümünde AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Terörsüz Türkiye ve Terörsüz Bölge dediğimizde tablo açıktır. Irak'ın tamamında terör örgütünün tasfiyesinin tamamlanması için tasfiyenin bir retorik olarak kalmaması, varlığının tamamen sona ermesi için Irak'ın tamamında silah bırakılması gerektiği gibi aynı şekilde Suriye'de SDG terör örgütünün varlığının sona ermesi gerekir' dedi.
Meğer Öcalan o çağrıyı yapmamış
Bahçeli ve Ömer Çelik öyle diyor ama Öcalan öyle demiyor.
Nereden biliyorum?
Milletten saklanan İmralı tutanaklarından.
DEM Partili Hülya Koçyiğit, Meclis'te okunan İmralı tutanak özetinde olmayan önemli bir kısmı duyurdu. "Şimdi Öcalan'ın bu cümlelerini süzdüğümde YPG'nin kati suretle bütün silahlarını bırakması gerektiğine dair bir söyleme ulaşmıyorum kendi adıma.
Öcalan, SDG'ye katılan PKK'lılar için 'Suriye'de savunma gücü yok, asayiş kapsamında güçler yani 'polis gibi' sözlerini sarf etti.
Bu mu devlet politikası?
Devlet demişken
MHP Başkanı Devlet Bahçeli gündemdeki olaylara karşı: "Yeni nesil çetelerin korku salması, uyuşturucu yaşının düşmesi bir ahlak krizi değil midir? Büyükçekmece Adliyesi'ndeki altınların çalınması ahlak krizi değil midir, şeklinde bir serzenişte bulundu.
Peki, Bebek katiline, vatan hainine, idam mahkûmuna 'kurucu önder' demek nedir?
Yetinmediler! Müzakere sürecinde bizzat İmralı canisinin, Kandil'in, siyasi uzantılarının TBMM başta olmak üzere meydan ve ekranlarda devletimize, Atatürk'e, milletimize, ordumuza aleni şekilde hakaretlerini sineye çektiler.
Yetinmediler! 'Bu süreç istediğimiz gibin sonlanmaz ise…' tehditlerini duymazdan geldiler.
Devleti, idam mahkumunun ayağına götürdüler. Gidişlerini de görüşmelerini de saklamaya çalıştılar.
İmralı görüşmesinde neler konuşulduğunu AKP-MHP-DEM biliyor. Kandil biliyor. Muhtemelen ABD'de biliyor. Ama Türk Milleti bilmiyor.
Devlet politikası ilan ettiler
Girdikleri bu karanlık süreçte gelinen noktayı komisyon başkanı Numan Kurtulmuş açıkladı.
Komisyonun rapor hazırlamam aşamasına geçtiğini ifade eden Sayın Kurtulmuş, 'Terörsüz Türkiye', sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde oluşturduğumuz Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun görev alanında değildir, bu bir devlet projesidir' dedi.
İyi de (!) devlet politikası nedir? Niçin, kim hazırlar? Devlet politikasının amacı nedir?
Devlet politikası, bağımsız hükümetin, yasama organının, yargının bir sorunu çözmek, bir hedefe ulaşmak veya toplumun belirli bir alanda düzenlenmesini sağlamak için benimsediği kararlar, yasalar, yönetmelikler, programlar ve uygulamalar dizisidir.
Bireysel görüş değil, devletin kurumları tarafından belirlenir ve uygulanır. Ekonomi, eğitim, sağlık, dış ilişkiler, savunma, enerji, çevre gibi her alanda devlet ve milleti ilgilendirir. Hükümetler üstü ve uzun vadelidir. Çok zor değişebilir.
Düşünün!
Başlattıkları süreç Anayasaya aykırı. Kurdukları komisyon kanunlara aykırı. Muhatap aldıklarını hitap ve taltifleri suç. Ama adı devlet politikası. Allah aşkına! Devleti yormayın, yontmayın…
Bir daha düşünün!
22 yılda Milli Eğitim'de 9 bakan, yanılmıyorsam 10 sistem değişikliği yaptılar.
Beka meselesi olan eğitimde bir devlet politikası ortaya koyamayanlar, PKK ile müzakereye devlet politikası, diyor. Böyle bir şey olabilir mi?
Deprem kuşağında olan bir coğrafyadayız, verdiğim kayıplar, çektiğimiz acılar ortada.
İmar ve iskanda bir devlet politikası ortaya koyamayanlar, PKK ile müzakereye devlet politikası, diyor. Böyle bir şey olabilir mi?
Yeraltı, yerüstü ve tarihi zenginliklerimiz yüz yıllardır emperyalistlerin iştahını kabartıyor. Bu zenginliklerimize devlet politikası ile ekonomiye kazandırmak yerine satanlar, yani bir devlet politikası ortaya koyamayanlar, PKK ile müzakereye devlet politikası, diyor. Böyle bir şey olabilir mi?
Ulaşımda, haberleşmede, sanayide, tarımda vs. her alanda devlet politikaları yerine parti politika ve kişisel kararlar ile ülkemizi bu noktaya getirenler, PKK ile müzakereye devlet politikası, diyor. Böyle bir şey olabilir mi?
Oldu, oldu. Peki, sen inandın mı? Sen bu sürece razı mısın?
SGD
Devlet Bahçeli süreci başlattığında Abdullah Öcalan adına, 'Öcalan'ın çağrısı SDG'yi de (PKK/YPG) kapsamaktadır' demişti. Aynı açıklamaları iktidar partisi de yapmıştı.
Esad'ın devrilişinin yıldönümünde AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Terörsüz Türkiye ve Terörsüz Bölge dediğimizde tablo açıktır. Irak'ın tamamında terör örgütünün tasfiyesinin tamamlanması için tasfiyenin bir retorik olarak kalmaması, varlığının tamamen sona ermesi için Irak'ın tamamında silah bırakılması gerektiği gibi aynı şekilde Suriye'de SDG terör örgütünün varlığının sona ermesi gerekir' dedi.
Meğer Öcalan o çağrıyı yapmamış
Bahçeli ve Ömer Çelik öyle diyor ama Öcalan öyle demiyor.
Nereden biliyorum?
Milletten saklanan İmralı tutanaklarından.
DEM Partili Hülya Koçyiğit, Meclis'te okunan İmralı tutanak özetinde olmayan önemli bir kısmı duyurdu. "Şimdi Öcalan'ın bu cümlelerini süzdüğümde YPG'nin kati suretle bütün silahlarını bırakması gerektiğine dair bir söyleme ulaşmıyorum kendi adıma.
Öcalan, SDG'ye katılan PKK'lılar için 'Suriye'de savunma gücü yok, asayiş kapsamında güçler yani 'polis gibi' sözlerini sarf etti.
Bu mu devlet politikası?
Devlet demişken
MHP Başkanı Devlet Bahçeli gündemdeki olaylara karşı: "Yeni nesil çetelerin korku salması, uyuşturucu yaşının düşmesi bir ahlak krizi değil midir? Büyükçekmece Adliyesi'ndeki altınların çalınması ahlak krizi değil midir, şeklinde bir serzenişte bulundu.
Peki, Bebek katiline, vatan hainine, idam mahkûmuna 'kurucu önder' demek nedir?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Terör örgütüyle müzakere nasıl devlet politikası olur? / 11.12.2025
- Eğitimden, öğretmenlerden, tarım ve hayvancılığa / 10.12.2025
- İstiklal ve istikbal için Ankara’daydık / 09.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ın vurgularını bir hatırlayalım / 07.12.2025
- PKK: ‘Af maf istemiyoruz, teslim de olmuyoruz’ / 06.12.2025
- Tek çare Müslümanların, İslamlaşmasıdır / 05.12.2025
- Erdoğan, Ruhban okuluna da karşıydı / 03.12.2025
- Papa’nın ziyaretini görenler ve görmeyenler / 02.12.2025
- Ekümeniklik dinî bir unvan değil, siyasî bir silahtır / 01.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş: ‘Ben ölürsem sakın ağlamayın ama’ / 30.11.2025
- Eğitimden, öğretmenlerden, tarım ve hayvancılığa / 10.12.2025
- İstiklal ve istikbal için Ankara’daydık / 09.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş’ın vurgularını bir hatırlayalım / 07.12.2025
- PKK: ‘Af maf istemiyoruz, teslim de olmuyoruz’ / 06.12.2025
- Tek çare Müslümanların, İslamlaşmasıdır / 05.12.2025
- Erdoğan, Ruhban okuluna da karşıydı / 03.12.2025
- Papa’nın ziyaretini görenler ve görmeyenler / 02.12.2025
- Ekümeniklik dinî bir unvan değil, siyasî bir silahtır / 01.12.2025
- Prof. Dr. Haydar Baş: ‘Ben ölürsem sakın ağlamayın ama’ / 30.11.2025


















































































