Yarım asır önce fidandılar şimdi asırlık çınar oldular. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan 6 Mayıs 1972 tarihinde fizik olarak aramızdan ayrıldılar. Ancak idealleri hâlâ yaşıyor. Tam bağımsızlık için Anayasa'yı savundularsa da emperyalizmin işbirlikçileri tarafından anayasayı ihlal gerekçesiyle asıldılar. Mahir Çayan ve arkadaşları Kızıldere'de öldürülürken sokaklarda öldürülenler de oldu.
Tam bağımsızlık için emperyalizme karşı protesto eylemi idi söz konusu olan.
Gündemdeki bir başka olayı yokladığımızda Gezi davasının yargı süreci... Dava karara bağlansa da istinaf, temyiz, Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar uzayan kanun yolları olduğundan ilk mahkeme kararı kesinleşmiş değil henüz. Bu aşamada Anayasa'nın 138.maddesi gereği dava hakkında görüş bildiremiyoruz sütunumuzda. Bununla beraber, genel olarak, toplumun direnme hakkına değinelim;
Direnme kavramı bir başka deyimi çağrıştırıyor: Sivil itaatsizlik. Çağdaş demokrasilerde Hukuk Deleti'nin kendisi de bir direnme programıdır. Onu çürütür, çalışmaz duruma getirirsek, yurttaşlar direnebilmek için protesto eylemine başvururlar.
Sivil itaatsizlik, çok ciddiye alınması gereken sosyal ve siyasal bir manivela olup; tıkanma durumunda değişimi, teröre, baskıya ve anarşiye saptırmadan mümkün kılabilecek, belki tek eylem tarzıdır.
Direniş hukuku açısından sivil itaatsizlik, vicdani bir duruş olduğu kadar, güçlü bir iletişim yöntemidir. Bu iletişimin gerçekleşmesi için psikolojik ve sosyal zeminin yeterince bilinmesi gerekir.
Kişisel anlamda vicdani duruşun safiyeti, eylemin gerçekleşme sürecinde yedi büyük erdemin izlerini taşımakla kendini gösterecektir: Bunlar bilgelik, cesaret, ölçülülük, adalet, inanç, umut ve sevgidir.
Sivil itaatsizlik/Direnme hakkı, hiçbir hukuk ve siyaset düşüncesinin görmezlikten gelemeyeceği bir sosyal olguyu konu edinmektedir. Dahası, buradaki sorunsalın, genel çerçevesiyle, her hukuk ve siyaset düşüncesinin bir mihenk taşı olduğu söylenebilir.
Yaygın ve kabul gören görüşe göre bu hakkın kullanımı şu koşullarda gerçekleşebilir:
1-Egemenlik gücü, aşırı biçimde suistimal edilmiş olmalıdır,
2-Bütün yasalar ve barışçıl yollar tüketilmiş olmalıdır,
3-Orantılılık ilkesi gözetilmelidir,
4-Kişisel değil, kamu yararı lehine açık ve güvenilir bir değerlendirmeyle hareket edilmelidir.
Sivil itaatsizlik/Direnme hakkı, hukukun üstünlüğünü zedelediği ve gayrimeşru olduğu düşünülen bir pratiğe karşı, toplumun ortak adalet duygusuna çağrı amacı taşıyan şiddetsiz eylemleri ifade eder.
Burada ilginç bir not olarak kaydetmek gerekir ki, sivil itaatsizlik hakkına anayasalarında yer vermiş devletler bulunmaktadır. Örneğin, 1992 tarihli Mali Anayasası'nda (madde 121) devletin değiştirilemez niteliklerinden Cumhuriyet ilkesinin değiştirilmesi durumunda halkın cumhuriyeti korumak için sivil itaatsizlik hakkından söz edilmektedir.
Nijerya Anayasası (madde 6) sivil itaatsizliğin son çare olarak gerçekleştirilebileceği ve bunun barışçıl şekilde uygulanması gerektiği yönünde vurgularla bu hakkın ayırt edici niteliği de öne çıkartılabilmiştir.
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023