logo
11 EYLÜL 2025


Türk milleti tahrik ediliyor

24.02.2013 00:00:00
Başbakanın 3bin 600 polisle uzaya gönderdiği “Göktürk 2” uydusundan alınan fotoğraflara göre son günlerde Türkiye’de bir taş ve laf fırtınası başlamış.
Olayı bilimselleştirmek istesek anca bu kadar bilimselleştirebiliyorum. Ama geldiğimiz noktanın bilimle, ilimle, ahlakla vs. bir anlatım tarzını bulamıyorum. Maalesef siyasilerin Meclis çatışmalarına Türk Milleti de ortak edilmek isteniyor. Bu yolda tehlikeli adımlar atılıyor.
Geçenlerde “Zaman Tüneli” adlı bir programa takıldım. 1991 seçimleri öncesi televizyon ekranında, zamanın parti liderleri; Demirel, Ecevit, Erbakan, Yılmaz, Doğu Perinçek gibi. Aynı masa etrafında oturmuşlar. Epeyce izledim. Haliyle herkes kendini anlatıyor, diğerlerini eleştiriyor. Gülümseme dışında ne bir laf, ne bir söz kesme, ne bir hakaret yok. Hepsi medeni bir şekilde birbirini dinliyor. Ya şimdi!
Neyse! Laf ve taş fırtınalarına gelelim ve bu noktaya nasıl geldik bir hatırlayalım…
“Hadi, Sivas’ın ötesine geçte görelim. Hakkari’ye, Van’a, Mardin’e git de görelim” gibi sözler kime aitti? Erdoğan’a. Yine “O bayrağı güneydoğuda salla da görelim” lafları! Yine Erdoğan’a.
Üç dönemdir ülkeyi yöneten bir Başbakan, siyasi rakiplerine gözdağı vermek, haklı çıkmak için Türkiye’nin bütünlüğünü ortaya atıyor, tartışma konusu yapıyor. Doğuda bazı il ve ilçelerin kontrolünün PKK terör örgütünün kontrolünde olduğu, iddiaları ortaya atılınca da celalleniyordu. Ülkeyi parti parseline göre bölme işini siz başlatmamış mıydınız?
Gün geçti, Erdoğan altında kalacağı laflar etti; “Türklük ayağının altındaymış!” Bu sefer CHP ve MHP çıktı; (Bu lafları) Sıkıysa Rize’de, Trabzon’da, İzmir’de söylesene, mantığını ortaya koydu. BDP ise zaten Türk Milletini işgalci kabul ediyor. Yani Meclis’teki partiler, kendi siyasi kazançları için ülkeyi parselliyorlar.
AKP milletvekili “Diyarbakır’a giremezsin, girmen için abdest alman lazım, biz seninle eşit değiliz elhamdülillah, biz bu ülkenin sahibiyiz” diyor. CHP milletvekili “Diyarbakır babanın malı mı” diye soruyor.  
BDP ise “Kafkaslardan, Boşnaklardan gelenler, bu ülkenin sahibi değilsiniz, haddinizi bileceksiniz” diyor.
Aynı zihniyet Başbakana “Diyarbakır’a gelme” diyor. Başbakan bunun altında kalır mı? Koruma ordusuyla tak Diyarbakır’da. Şimdi el ele verdiği zihniyeti (lafla) yerden yere vuruyor.   
Bu laflama süreci şimdilerde taşlama sürecine dönüştü. Gerçi daha kurban bayramına çok var ama taşlama şimdiden başlamış durumda.
BDP’nin üç vekili Karadeniz turnesine çıkma kararı alıyor. Neden? Sakın barış, huzur, analar ağlamasın vs. gibi içi boş sebepleri sıralamayın. İktidar partisi ile başlattıkları “bebek katiline” özgürlük, terörü meşru kılma, doğuda bir özerk yapılanma hayallerini Türkiye’ye yayma, Türk Milletine kabul ettirme gayretindeler. Olmadı, kardeşi kardeşe düşman etme peşindeler.
Bu açık iddiamı bizzat kendileri itiraf etmişti. Hatırlayın! Erdoğan’ın İçişleri Bakanı Hakkari’ye gitmişti. Ve kendi ülkesinde, sokak ortasında taşlı, sopalı saldırıya maruz kalıp, bir kahveye sığınmıştı.
Şimdi kendilerini “barış güvercini” olarak tanımlayan akbabalar ne demişti o zaman; “Provoke etmeye geldi, tahrik etti, hangi akla hizmetle halkın arasına giriyor, olacağı buydu”.
BDP’liler, Sinop ve Samsun’da taşlandılar. Doğuda polisi tokatlayan, terör hükümlüsü BDP vekili, Sinop’ta Türk polisinin şefkatli kollarına sığındı. Olayları çıkaranları savaş rantçısı olarak, tabir etti. Aynı yolun yolcusu S. S. Önder ise hem polisi hem halkımızı suçladı.
AKP ve Erdoğan ise dününü hatırlamadığı için hemen topun ucuna CHP’yi koydu. Öyle ya! AKP’nin siyasetteki en büyük rant kapısı CHP.   
Deniz Baykal 2010 yılında Van’da taşlanmıştı. Hatta fotoğraflarla bu saldırıyı gerçekleştirenler arasında hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik’in yakın akrabalarını deşifre etmişti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı, o zaman ne Baykal’a ve ne de Sivas’ın ötesine geçemezsin, dediği MHP’ye sahip çıkıp, her düşüncenin ülkenin her karış toprağında ifade edilebileceği yönünde bir duruş gösterememişti.
BDP heyeti bu taşlama olayında özellikle MHP’yi ayrı tuttu. Yani MHP bu işin içinde yoktu, dediler. Ve ilk başta CHP’yi suçladılar. Ama bilgi ve fotoğrafları görünce insafa geldi ve CHP’den özür dilediler.
Ya Erdoğan! Erdoğan, CHP’ye karşı geri adım atar mı? Atmaz. Hükmü vermişti bir kere; Bu olaylar CHP’nin komplosudur. O kadar!
Şimdi CHP vekillerinin olaylara karışan bölgedeki AKP teşkilat ve belediye başkanı isim ve fotoğraflarını medyaya anlatsa, başbakana vereceğini söylese bile hüküm kesindir. Erdoğan’a göre bu ülkede fitnenin başı CHP’dir. Ah! Birde, CHP bir müddet siyaseti bırakıp, sadece ayna olsa bakın neler ortaya çıkacak neler…
Medyada ise “ulusalcı” olarak tanımlanan yazarlara bakıyorum; Bu olaylar Türk halkının tepkisi değil, tahrik edilmiş üç, beş yüz kişini tepkisi, diyorlar.
Türklük ayaklar altına alınmış, dağlardaki “Türk” kelimesinden bile rahatsız olunup, silinmiş, milli bayramlar ve değerler tırpanlanmış, bebek katili ve örgütü artık resmiyet kazanmış hak iddia ediyor ve bunların temsilcileri Anadolu’da sözüm ona insan hakları, özgürlük vs. dersleri veriyor. Bundan daha büyük tahrik olur mu bu millet için. 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden karar
CHP kurultayının iptali davası reddedildi
Merkez Bankası faiz indirdi
Politika faizi yüzde 40,5'e düşürüldü
Ticaret Bakanlığı'ndan limon ve elmaya ihracat düzenlemesi
İhracı kayda bağlı ürünler listesine eklendiler
'Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açık ve yatkındır'
Bahçeli'den çocuk suçlular açıklaması
İsrail Suriye'deki Türk askerini hedef aldı mı?
Milli Savunma Bakanlığından açıklama
11 Eylül ABD'nin kirli oyunu
24 yıldır kan ve gözyaşı bitmiyor
Trump'ın aktivist Kirk öldürüldü
Trump: 'Büyük, hatta efsanevi Charlie Kirk öldü'
'Temiz siyasete ihtiyaç var'
'Türkiye siyasi tıkanıklık içinde'
Can Holding'e operasyon
Habertürk ve Show TV'ye el konuldu
Ankara'da 4,1 büyüklüğünde deprem
Merkez üssü Kalecik ilçesi
'Sarayın kumpasını çözdük'
Özel Kadıköy'de konuştu
Trump destekçisi aktivist suikastla öldürüldü
Trump: 'ABD için kara bir gün'
İran Dışişleri Bakanı Erakçi'den Tunus'a ziyaret
Tunus Cumhurbaşkanı Said ile görüştü
Netanyahu'nun tehditlerine Katar'dan tepki
"Pervasız"
Çin ve ABD'li bakanlar video konferansla görüştü
Trump-Şi zirvesi hazırlığı mı?
Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden karar
CHP kurultayının iptali davası reddedildi
Merkez Bankası faiz indirdi
Politika faizi yüzde 40,5'e düşürüldü
Ticaret Bakanlığı'ndan limon ve elmaya ihracat düzenlemesi
İhracı kayda bağlı ürünler listesine eklendiler
'Önümüzdeki günler her türlü provokasyona açık ve yatkındır'
Bahçeli'den çocuk suçlular açıklaması
İsrail Suriye'deki Türk askerini hedef aldı mı?
Milli Savunma Bakanlığından açıklama
11 Eylül ABD'nin kirli oyunu
24 yıldır kan ve gözyaşı bitmiyor
Trump'ın aktivist Kirk öldürüldü
Trump: 'Büyük, hatta efsanevi Charlie Kirk öldü'
'Temiz siyasete ihtiyaç var'
'Türkiye siyasi tıkanıklık içinde'
Can Holding'e operasyon
Habertürk ve Show TV'ye el konuldu
Ankara'da 4,1 büyüklüğünde deprem
Merkez üssü Kalecik ilçesi
'Sarayın kumpasını çözdük'
Özel Kadıköy'de konuştu
Trump destekçisi aktivist suikastla öldürüldü
Trump: 'ABD için kara bir gün'
İran Dışişleri Bakanı Erakçi'den Tunus'a ziyaret
Tunus Cumhurbaşkanı Said ile görüştü
Netanyahu'nun tehditlerine Katar'dan tepki
"Pervasız"
Çin ve ABD'li bakanlar video konferansla görüştü
Trump-Şi zirvesi hazırlığı mı?
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.