AKP iktidarı artık nasıl bir ruh hali yaşıyorlarsa dünyanın, insanlığın kendi etraflarında döndüğünü, tarihin kendileri ile başladığını zannediyorlar.
Örneğin rejim değiştirdiler. Adına Türk tipi başkanlık sistemi, dediler.
Şimdi de bir ekonomi başlığı ortaya attılar: Türk tipi ekonomi modeli.
Hepsini geçin! Bu arkadaşlar, 'Türk' kavramı ile ne zaman barıştılar ki, bu şerefli kavramın gölgesinden ayrılmıyorlar?
Öyle ya! 'Siz Türk derseniz onlarda Kürt, der' diyen bunlar değil miydi?
'Biz eşrefi mahlukuz. Kafatasçılarla işimiz olmaz' diyen bunlar değil miydi?
'AKP sayesinden Türk olmaktan kurtulduk' diyen bunlar değil miydi?
'Türk tipi başkanlık' sistemi için verin yetkiyi, görün etkiyi, dediler. Vatandaş verdi yetkiyi şimdi kafasını duvarlara vuruyor.
Önce Çin modeli, dediler. Ama 'etkiyi genişletmek için isim değiştirerek 'Türk tipi ekonomi modeli' diye bir şey ortaya attılar. Ortada model filan yok arkadaşlar. AKP'nin ekonomiyi bitirişi var.
İşte bu tükenişi Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, TRT'nin canlı yayınında uzun uzun anlattı.
'Türk modeli dediğimiz şey, 19 yıldır Sayın Cumhurbaşkanımızın ara ara ifade ettiği şeylerin bugün fiiliyata geçirilmesiymiş' dedi.
Peki, 19 yıldır bu ülkede fiiliyata geçirdikleri şeyler nelerdir?
Kamu mallarını satmak. Stratejik kurumları satmak. Enerji santrallerini satmak. Tarım arazilerini satmak. Maden yataklarını satmak.
Başka?
Borçlanarak büyüme, yabancı sermaye çılgınlığı, yandaş firmalara hazine garantili yap-işlet-devret ihaleleri, tarımda bile ithalatçılık ve serbest piyasa ekonomisinden taviz vermeme garantisi.
19 yılın kaba özeti bu ki, Sayın Bakan bu anlayıştan vazgeçmeyeceklerini şu sözlerle tekrar etti: 'Serbest piyasaya ilişkin söylenmiş her bir laf ihanettir, spekülasyon, manipülasyon değildir. Bu tür ihanetlere asla izin vermeyeceğiz'.
Özelleştirme, serbest piyasa (kapitalizm), yabancı sermaye, borçlanarak büyüme. Sonuç: Borç ve faiz batağı. Zenginlerin daha zengin, fakirlerin ise daha fakirleştiği bir ülke.
Açıklama: Nas var nas. Gidin işinize kardeşim.
Bakan Nebati, TRT yayınında 20 Aralık gecesinden aldığı güçle konuşuyor. Başlıklarını aktarayım.
Sayın Bakan, 20 aralık gecesi itibarıyla 'normale döndük' diyor. Ekonomimizde, 'büyüme yok, sıçrama var' diyor.
'Cari açığımız, dediğimiz (hesapladığımız) noktaların altında' diyor.
'Gerçek fiyatlamanın oluştuğu noktaya doğru gidiyoruz'
'Enflasyondan en çok sabit gelirliler etkilenir; biz ezdirir miyiz?'
'Enflasyonun üstesinden geliriz; vücudumuz alışık buna'
'Burada vatandaş risk almıyor, biz risk alıyoruz'
'Normalleştik şimdi herkes rahat olsun'
'Ekonomi rakam işi, temenni, güven, istikrar, beklenti, gözlerdeki ışıltıdır'
'Ekonomiye kazandırılmamış hiçbir malın değeri yoktur'
'Türkiye modeli güçlü bir şekilde geliyor' diyor ve modelin detaylarını, 'otoyol uzunluğu bu ülkede 6 binden 28 bine çıkmış. Tünel uzunluğu iki katına çıkmış. 56 tane havalimanımız var, 4 tane daha gelecek. Daha kaç tane gelecek, bitti. Türkiye'de 2023 vizyonumuz var. Belgemiz var. 2053, 2071 vizyon belgemiz var. Saymakla bitmez' diyor.
Böyle bir ekonomi modeli filan olmaz. Lütfen 'Türk' kavramını kaldırın. İlla isim koyacaksanız, AKP tipi ekonomi modeli, koyun.
20 Aralık gecesi bu ülkede ne oldu?
Bütün para birimleri karşısında eriyen Türk lirası haliyle dolar karşısında da eriyordu. Dolar neden önemli? Ülkemizin her şeyini dolara endeksledikleri için önemli.
Örneklendirmeye gerek bile yok. Cebimizdeki Türk lirası bile dolar karşılığında basılıyor.
İşte o dolar 19 TL bandına giderken bir anda 12 TL bandına geriledi.
Neden mi? Ortak cevabı veriyorum: Nas'ı arkadan dolandılar. Yani örtülü faiz artırımına gidip, faiz-dolar garantisi verdiler.
20 Aralık gecesini anlamak için BTP lideri Hüseyin Baş'ın o akşam sorduğu soruların cevaplarını bulmamız gerekmektedir.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş o gece ne demişti?
"Bu, çok ciddi bir döviz girişinin olduğunun göstergesidir. Bu milyar dolarların üzerinde bir meblağ olmalıdır. Belki de 40-50 milyar dolar döviz girişidir bu…
Piyasaya yerli biri tarafından en az 40 milyar dolar döviz sürüldü. Gerisi hikaye.
O zaman 5 soru: Kim bu kadar dövizin sahibi? Bu zamana kadar neredeydi? Bu kadar paraya nasıl sahip oldu? Parasını ne zaman geri çekecek? Parayı neyin hazırlığı için piyasaya sürdü?'
'Gözlerime bakar mısınız? Ne görüyorsunuz? Ekonomi gözlerdeki ışıktadır' diyen Bakan Nebati Beyden aklıyla bu sorulara cevap vermesini bekliyorum.
Bir başka beklentim ise Sayın Bakan, 'enflasyonun üstesinden geliriz; vücudumuz alışık buna' dedi.
Aynı gün Hülya Avşar'da, 'gerekirse simit yenecek ama bugünleri de kolay atlatacağız' dedi.
'Alışık vücut' kapsamına kimler giriyor?
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024