Türk yurdunda fakirlik suç sayılsın

Uluslararası Sosyal Devlet Mili Devlet Kongresi'nde yerli ve yabancı 100'ü aşkın bilim adamı Prof. Dr. Haydar Baş'ın tezini değişik açılardan analiz etmişler ve bu tezin önemini vurgulamışlardı.Bu bilim adamlarından birisi de Kongre'ye Türkiye'den katılan Uludağ Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Palamut'tu.Prof. Dr. Palamut, ekonomiyi kısaca, "İnsan ihtiyaçlarına yanıt arama sanatı ve bilimi" olarak tanımladıktan sonra şu tespitleri yaptı:"Bu bilim dalı, Prof. Dr. Haydar BAŞ tarafından kaleme alınan ve 2005 yılında yayımlanan "Millî Ekonomi Modeli" adlı yapıtla, içerisinde hâlihazırda bulunduğumuz sosyo ekonomik konum, değişik yönlerden eleştirilerek ulusal bir boyut kazandırılmış, üretimden dolaşıma, değişimden tüketime varıncaya dek değişik görüş ve yaklaşımlarla zenginleştirilmiş ve hattâ bununla ilgili bazı yerleşik kanaat ve düşünceleri sarsmıştır"Sayın Palamut'un ifade ettiği "mevcut sosyo ekonomik konum" Türk milletinin kültürüne, yapısına, milli değerlerine uygun bir konum değildir. Palamut bu gerçeği sunumun başına büyük Türk düşünürü Yusuf Has Hacib'in Türk hakanına hitaben söylediği şu cümleyle ifade etmiştir:"Memlekette bir kimse gece aç kalırsa, onu Allah sana soracaktır"Prof. Palamut, Türk tarihine imzasını atan Oğuz Kağan'ın şu cümlesini de konuşmasında önemle belirtmiştir:"Türk yurdunda fakirlik suç sayılsın"Sayın Palamut'un altını çizdiği bu iki önemli cümleyi birleştirdiğimizde Türk kültürü, ülkeyi idare edenlere büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Türk liderleri tebaasında bulunan bir insanın dahi açlığından sorumludur.Durum böyle olunca nüfusunun çoğunun hatta çalışanlarının bile açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşadığı Türkiye'de siyasilerin, idarecilerin bu Türk anlayışını devam ettirdiği tabii ki söylenemez.İşte Prof. Palamut'un ifade ettiği Prof. Dr. Haydar Baş'ın Modeli'nin "bazı yerleşik kanaat ve düşünceleri sarstığı" gerçeği bunu belirtmektedir.Çünkü Atatürk'ün vefatından sonra gelen siyasiler milli değerlerden uzaklaşmış, sorunlara milli çözümler üretmek yerine IMF, Dünya Bankası, AB ve ABD'den akıl alma yoluna gitmişlerdir.Zaten ülkemizdeki yoksulluğun, açlığın, gelir dengesizliğinin temel nedeni de buradan kaynaklanmaktadır. Çünkü bir grup insan milyar dolarlar içinde yüzerken, dolar milyarderlerimiz katlanırken, çoğunluğun açlık ve sefalet içinde yaşaması Türk kültürüne ait değildir, bu dengesizlik Kapitalist Batı dünyasının bir yaşam biçimidir.Prof. Dr. Baş'ın sarstığı mevcut yerleşik kanaat bu Batı'dan ithal, ölçüleri bize tamamen ters olan kanaattir.Milli Ekonomi Modeli ve onun uygulama tarzı olan Sosyal Devlet Milli Devlet projesi Türk kültürünün, tarihinin bir ürünüdür.Fransa Paris Üniversitesi'nden Kongre'ye katılan Patrick Boulogne'un bu gerçeği ifade eden şu tespiti çok önemlidir:"Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezlerini içinden çıkaran medeniyet gerçekten en büyük saygıyı hak etmektedir"Prof. Dr. Boulogne'un hayranlığı Model'e, Model'in sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'a ve O'nu içinden çıkaran Türk medeniyetinedir.Sosyal Devlet Milli Devlet teziyle ülkenin sınırları içinde yaşayan her vatandaş asgari geçim haddine yükseltilmektedir. Herkese verilen 500 YTL'lik "Vatandaşlık Maaşı", ev hanımlarına emeklilik hakkı, asgari ücretin 2000 YTL'ye çıkartılması, eğitimin, sağlık hizmetlerinin bedava olması Türk devletinin milletinin geçimine garanti vermesi anlamına gelmektedir.Devletin bu "baba" tavrı Türk kültürünün bir yansımasıdır. Prof. Dr. Palamut tebliğinde sürekli bu noktaya vurgu yapmıştır.Mevcut siyasiler aziz milletimizi kendi medeniyetinden uzaklaştırarak Batı'nın kokuşmuş kültürüne doğru hızla sürüklerken, Prof. Dr. Baş, milletimize ve de tüm dünya insanlığına dönerek "Hayır, bizim medeniyetimiz adaleti, sevgiyi, barışı getirmiştir, bırakın Kapitalizmi, bırakın sosyalizmi, işte size medeniyetimizin eseri, Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezi. Çözüm mü arıyorsunuz başka yerlerde aramayın, aradığınız gerçek çözüm burada" diye haykırmıştır.Bu son Kongre'ye katılan 100'ü aşın yerli ve yabancı bilim adamı, daha önceki üç kongreye katılan 300'ü aşkın bilim adamı Prof. Dr. Baş'ın bu haykırışına, Model'i inceleyerek "evet doğru söylüyorsun, tek çözüm bu" demişlerdir ve Nobel'e aday göstermişlerdir.