Türkiye avantajını kaybediyor
YENİ MESAJ / DETAY HABER
Türkiye'nin 65 yaş üstü olarak kabul edilen yaşlı nüfusu hızla artıyor. Uzmanlara göre bu durum gelişmekte olan Türkiye için sosyo-ekonomik anlamda derin sonuçlara gebe. 2001 yılında 2.38 olan doğurganlık hızı 2017 yılında 2.07 seviyesine düştü.
Bu oranın son yıllarda daha da düştüğü tahmin ediliyor. Türkiye, nüfusun 'yenilenme düzeyi' olarak kabul edilen 2.10 seviyesinin de gerisinde kaldı. Bu da demografik anlamda zaten 'yaşlı ülkeler' kategorisinde bulunan Türkiye'nin 'çok yaşlı ülkeler' sınıfına gireceğini gösteriyor.
Doğurganlığı artırmak için 'en az üç çocuk' gibi söylemlerin de rakamlara yansımadığı dikkat çekiyor. Aynı şekilde yaşlanan Türkiye'nin 'çalışabilir' nüfus oranı da azalıyor. 2018 itibariyle yüzde 67 olan çalışabilir nüfusu (15-64) ülkenin ekonomik büyümesi için hala ciddi bir avantaj sayılabilir. Ancak doğurganlığın azalması, çalışabilir nüfusun da zamanla küçüleceğini gösteriyor.
Türkiye'nin kaba doğum hızı da en düşük seviyede. Kaba doğum hızı, bin kişi başına düşen canlı doğum sayısını ifade ediyor.
2017 yılında Türkiye'de bin kişi başına 16.1 doğum düştü.
Hem fakir hem de yaşlı...
Türkiye'de yaşlanma gerçeğiyle yüzleşme korkusu yaşandığına dikkat çeken uzmanlar, asıl korkulması gereken durumun toplumun yaşlanması değil, ekonomik olarak aktif nüfusun üretime dahil edilememesi, dolayısıyla toplumun zenginleşemeden yaşlanması olduğuna dikkat çekiyor.
Sadece Türkiye'nin değil tüm dünyanın yaşlandığını belirten sosyologlar, Türkiye'nin tek başına yaşlanan bir ülke olmadığını, özellikle gelişmekte olan ülkelerin benzer bir süreç yaşadığına dikkat çekiyor.
Ancak uzmanlar şu oktanın altını özellikle çiziyor: Türkiye dünyanın en hızlı yaşlanan ülkelerinden biri.
Sonuçları ağır olacak
Uzmanlara göre hızla yaşlanma başka sorunları da beraberinde getiriyor. Buna göre Türkiye için öncelikle çözülmesi gereken sorunlardan biri olarak, bu kadar hızlı yaşlanan bir toplum için ülke refahının aynı hızda artmıyor olması.
Bu da zenginleşemeden yaşlanmak sorunuyla karşı karşıya kalındığını gözler önüne seriyor. Günümüzde nüfus yaşlanması sorununu ağır seviyelerde yaşanayan çoğu Batılı ülke, Türkiye'nin içine düştüğü girdaba düşmemişti.
Yani yaşlanma sorunuyla yüzleşmeden önce toplumu zenginleştirmeyi başarabilmişlerdi. Türkiye'nin önündeki handikap, yaşlı nüfus probleminin sonuçlarını millet olarak çok ağır hissedeceğimizi gösteriyor. Türkiye yaşlanma sürecini 15 yıl içinde tamamlayacak. Uzmanlar buna Türkiye'nin yaşlanma hızı diyor.
Yaşlı nüfusunun iki katına çıkacağı süre Türkiye için 15 yıl. Fransa bu süreyi 115 yılda, İsveç 85 yılda tamamlamış. Türkiye'nin önündeki risk bu kadar yüksek ve yakın.
Yaşlı ülke ne demek?
Bilimsel olarak bir ülkenin yaşlı nüfusu yüzde 7'i aştığında yaşlı ülke sınıfına giriyor. Bu oran yüzde 10 olduğunda 'çok yaşlı' ülke olarak görülüyor.
Türkiye'de 65 yaş üstü nüfus oranı yüzde 9'a ulaşmış durumda. Bu durum Türkiye'nin bilimsel açıdan yaşlı ülke sınıfında yer aldığını gösteriyor.