Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, geçtiğimiz Pazar günü partisinin Kartal Yakacık Kültür Merkezi'nde organize ettiği İstanbul Genişletilmiş İl Divan Toplantısı'na katıldı.
Deprem, siyaset, ekonomi, iç ve dış tehditler, gençlik ve daha nice önemli konu BTP liderinin gündemindeydi.
Hükümetin, başta Hatay, Kahramanmaraş olmak üzere depremin vurduğu illerde arama kurtarma çalışmalarına çok geç başlaması büyük tepkilere neden olmuştu. İmar afları da ciddi eleştiri konusuydu. On bin civarında bina enkaza dönmesine rağmen vefat sayısının 50 bin civarında olması da çok eleştirildi.
BTP lideri Baş, tüm bu konularda şu çarpıcı tespitlerde bulundu:
* (Deprem konusunda) "Burada hükümetin suçlanacağı şey elbette bu afete koşmamış olmasıdır ama bu bir kenara, asıl suçlanması gereken şey, yıkılacak binaların inşa edilmesine müsaade etmiş olmasıdır. Bu İstanbul'da da aynı şekilde devam ediyor."
* "Ülkemizde yaşayacağımız herhangi bir felaketle mücadele edebileceğimiz bir altyapı yok."
* "Komşulara 'bir gece ansızın' gelebiliriz' diyenler, 3 gün boyunca Hatay'a inemediler ve insanlarımız soğuktan donarak hayatlarını kaybettiler."
* "On binlerce bina yerle bir oldu ama açıklanan vefat sayısına bakıyorsunuz 50 bin! Bunu böyle söylemelerinin sebebi ne biliyor musunuz, enkazın altındaki bedenlere dahi ulaşmayı beceremiyorlar. Yani şu anda Türkiye'de can emniyetimiz yok, mal emniyetimiz yok."
Hükümetin, Yap-İşlet-Devret (YİD) ile devletin yapması gereken birçok işi özel sektöre devretmesi ve bu sebeple devletin ve milletin yaşadığı büyük kayıplar ile ilgili BTP Genel Başkanı Baş şunları söyledi:
* "Hani, 'Biz yollar yapıyoruz, binalar yapıyoruz, köprüler yapıyoruz, alt geçitler yapıyoruz' diye övünüyorlar ya... 10 liralık işi adam geliyor sana 25 liraya mal ediyor. Öyle bir iş yapma modeli çıkıyor ki karşımıza, hepimiz bu işten zarar ediyoruz. Ama hükümeti ekonomik manada eleştirirken hiç bunlara girilmiyor. Niye? Çünkü herkesin o sermayeyle bir hesabı var, bir beklentisi var."
* "Biz BTP olarak ne diyoruz; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin hiçbir sermaye grubuna ihtiyacı yoktur. Bu milletin hiçbir özel sermayeye ihtiyacı yoktur. Çünkü biz kendi varlığımızla zengin bir milletiz zaten. Kendi varlığımızla bir şeyleri inşa edersek ne olacak? Depremlerde o binalar yıkılmayacak, o otoyollardan, köprülerden milyarlarca dolar boşu boşuna cebimizden çıkmayacak."
Ülkemizin yaşamsal bir tehditle karşı karşıya bulunduğunu vurgulayan BTP lideri Baş, tarihte yaşanmış ve günümüzde de yaşanan işgal örneklerinden yola çıkarak dikkat çeken bir değerlendirme yaptı:
* "Türkiye çok büyük yaşamsal tehditle karşı karşıya. Bakın bundan 20 yıl sonra yaşayacağımız bir vatan bulamayabiliriz. Bu, ülkemizi bekleyen gerçek bir tehdittir. Bizim yaşadığımız Anadolu coğrafyası bütün dünyanın bir şekilde gözünü diktiği coğrafyadır."
* "Hiç hayal kurmamıza gerek yok, bundan 15 yıl önce Suriye'ye gitseniz ve Şam'da, Halep'te bir vatandaşa, '10 sene içinde senin ülken yaşanmaz hale gelecek' deseydiniz, size 'Dalga mı geçiyorsun?' derdi, kimse size inanmazdı. Libya da aynı şekilde, Irak da aynı şekilde... Bunun Türkiye'de yaşanmayacağının garantisini kim verebilir? Veya Ukrayna'ya gitseydiniz ve Kiev'de bir vatandaşa, '5 sene içinde burada yaşayamayacaksın, senin sokaklarında düşman tankları gezecek' deseydin, kimse buna da inanmayacaktı."
* "Şu anda bizim adalarımız işgal edilmiş. Müttefikimiz dediğimiz ABD'nin tankları adalara indirilmiş, çevre ülkelerimize indirilmiş, namluları bize döndürülmüş duruyor. Ben gidip bunlarla savaşalım demiyorum ama bunlara önlem almamız gerektiğinin de farkında olmamız gerekiyor."
* "Türkiye yaşamsal bir tehdit altındadır. Türkiye her an işgal edilmek istenen bir ülkedir. Bu topraklar kıymetlidir."
* "1800'lü yılların sonunda, 2. Abdülhamit döneminde bir Osmanlı vatandaşına, '20 yıl içinde senin ülken işgal edilecek' denseydi hiçbir Osmanlı vatandaşı inanmazdı. Şu anda aynı durumu yaşıyoruz."
* "O yüzden önlem almanın vaktidir. Bu önlemleri en kolay alabileceğimiz, elimizin en güçlü olduğu yer sandıktır. O zaman sandıkta bizi düşünmeyenlerle, ülkesini düşünmeyenlerle, vatanını üç kuruş menfaati için her durumda, ortamda meze edenlerle hesaplaşacağız, hesabı keseceğiz."
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, en büyük görevin gençlere düştüğünü şu sözlerle belirtti:
* "Gençler! Burada en büyük iş size düşüyor. Niye? Deprem oluyor, yaşı başını almış, tecrübe abidesi(!) insanların yaptığı binalar çöküyor, binanın enkazına gençler koşuyor. Dere yataklarına ev yapıyorlar, sel bu evleri alıp götürüyor oraya gençler koşuyor. Diyorlar ki, 'Deprem oldu, pandemi oldu; kimin geldiği yerleri kapatalım? Gençlerin; üniversiteler kapansın!'"
* "Ekonomik kararlar alıyorlar, güya ülkeyi çok zenginleştirecekler, ondan sonra bir enflasyon patlıyor, bir döviz şoku yaşıyoruz faturasını gençler ödüyor."
* "Her şeyin faturasını biz gençler ödeyeceksek kardeşim o sofrada biz oturalım, yediğimizin faturasını ödeyelim. Başkasının yediğinin hesabını ödememize gerek yok."
* "Bu toprakların yarınlarında biz olmayacak mıyız, o zaman o yarınları bırakın da biz inşa edelim. Siz istediğiniz ülkeyi inşa ettiniz ve ülkenin geldiği son durum bu, emin olun sizden daha kötü bir Türkiye oluşturmayız."
- Lozan’a hezimet diyenler, Sevr’i arzulayanlardır / 25.07.2025
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025