Türkiye'nin madenleri işte böyle talan ediliyor
Maden Mühendisi Torun, "Halkın malı olan madenleri sömürüp götürüyorlar ve buradan ülkeye yüzde 1'i bile kalmıyor. 1 ton altın çıkarılıyor bunun 9,5 kilosu devlete veriliyor" dedi.
14.08.2024 11:18:00 / Güncelleme: 14.08.2024 11:23:01
Bülent Tapıcı
Bülent Tapıcı





Türkiye zengin maden yataklarına sahip olan bir ülke ancak bu zenginlikler yabancıların veya yandaşların kontrolünde.
Konuyla ilgili değerlendirme yapan Maden Mühendisi Mehmet Torun, "Türkiye'nin her noktasında son 20 yıldır çok uluslu şirketler ve onların yerli işbirlikleri tarafından özellikle metal madenciliği konusunda bir saldırı söz konusu" dedi.
Erzincan İliç'te yaşanan sıkıntıların gelecekte her yerde yaşanabileceğini ifade eden Torun şunları söyledi;
"Bugün Munzur'dan tutun Karadeniz'in tüm yaylalarına kadar, İç Anadolu'nun bölgelerinden Bergama'ya kadar 20 civarında fiili altın madeni işletmesi var. Çok uluslu şirketler ülkenin bütün kaynaklarını sadece madencilik değil enerjiden tutun tarıma kadar, eğitimden tutun sağlığa kadar bütün alanları ele geçirdiler.

Bu ülkenin yeraltı servetlerini, anayasanın 168. maddesine göre halkın malı olan madenleri de sömürüp götürüyorlar ve buradan ülkeye hiçbir şey kalmıyor. Bakın ben kendi rakamlarıyla yaptığımız hesaplamalara göre yüzde 1'i bile kalmıyor. 1 ton altın çıkarılıyor bunun 9,5 kilosu devlete veriliyor, 10 kilo bile değil bakın yüzde 1 bile değil, geri kalanı tamamen çok uluslu şirketlerin Londra borsalarında, Kanada borsalarında işlem gören şirketlerin kasasına gidiyor.
Buna müsaade etmemek lazım, buna itiraz etmek gerekiyor. Her ülke vatandaşının buraya itiraz etmesi gerekiyor tabii çevresel sorunlardan bahsetmiyorum. Ben çevreci değilim, bir çevre mühendisi değilim ama yaşadıklarımızı görüyoruz İliç'te yaşadık, Fatsa'da yaşadık, Karadeniz'de, Uşak Kışla Dağ'da yaşananlara baktığımızda çevresel açıdan da büyük yıkımlar oluyor. Hem çevresel açıdan, hem sömürge anlamında bizim bunlara kesinlikle müsaade etmememiz gerekiyor."
Konuyla ilgili değerlendirme yapan Maden Mühendisi Mehmet Torun, "Türkiye'nin her noktasında son 20 yıldır çok uluslu şirketler ve onların yerli işbirlikleri tarafından özellikle metal madenciliği konusunda bir saldırı söz konusu" dedi.
Erzincan İliç'te yaşanan sıkıntıların gelecekte her yerde yaşanabileceğini ifade eden Torun şunları söyledi;
"Bugün Munzur'dan tutun Karadeniz'in tüm yaylalarına kadar, İç Anadolu'nun bölgelerinden Bergama'ya kadar 20 civarında fiili altın madeni işletmesi var. Çok uluslu şirketler ülkenin bütün kaynaklarını sadece madencilik değil enerjiden tutun tarıma kadar, eğitimden tutun sağlığa kadar bütün alanları ele geçirdiler.

Bu ülkenin yeraltı servetlerini, anayasanın 168. maddesine göre halkın malı olan madenleri de sömürüp götürüyorlar ve buradan ülkeye hiçbir şey kalmıyor. Bakın ben kendi rakamlarıyla yaptığımız hesaplamalara göre yüzde 1'i bile kalmıyor. 1 ton altın çıkarılıyor bunun 9,5 kilosu devlete veriliyor, 10 kilo bile değil bakın yüzde 1 bile değil, geri kalanı tamamen çok uluslu şirketlerin Londra borsalarında, Kanada borsalarında işlem gören şirketlerin kasasına gidiyor.
Buna müsaade etmemek lazım, buna itiraz etmek gerekiyor. Her ülke vatandaşının buraya itiraz etmesi gerekiyor tabii çevresel sorunlardan bahsetmiyorum. Ben çevreci değilim, bir çevre mühendisi değilim ama yaşadıklarımızı görüyoruz İliç'te yaşadık, Fatsa'da yaşadık, Karadeniz'de, Uşak Kışla Dağ'da yaşananlara baktığımızda çevresel açıdan da büyük yıkımlar oluyor. Hem çevresel açıdan, hem sömürge anlamında bizim bunlara kesinlikle müsaade etmememiz gerekiyor."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.