Platonik aşk; gerçekte var olmayan, düşte kalan, hep öyle kalması istenilen sevgiyi ifade etmek için kullanılan bir tabirdir.
Hemen bir platonik cümle de aktarayım; "Seni sevdiğimi herkes anladı, bir sen anlamadın. Bilmem ki niye! Kaç kere söylemek istedim sana korktum hayallerim yıkılır diye?"
Var olmayan aşklara platonik deniliyor ama Türkiye'nin, ABD'ye karşı olan aşkına da başka bir tabir, anlam ve tarif bulamıyorum. Türkiye, ABD'ye platonik bir şekilde âşık.. Hem de ne aşk!
Ahmet Selçuk İlkan; "Göğsümden vursaydın yanmazdım böyle. Sırtımdan vurdun ya! İşte ona yanarım" diyor.
ABD, bizi ona el uzattığımız 1940'lardan beri göğsümüzden de vurdu, kalbimizden de vurdu, sırtımızdan da vurdu, anlımızdan da vurdu. Kısaca vurmadık yer bırakmadı. Delik deşik etti. Ama Türkiye'nin aşkı bitmedi. Ülkemizde her anlayış iktidar koltuğuna oturdu. İlk işleri ise ABD aşklarını itiraf etmek oldu.
ABD'nin dost, müttefik ve stratejik ortak olarak 70 yıldır ülkemize siyasi, askeri, sosyal, tıbbi, ekonomik vs. alanlardaki ihanetlerinin sayılarını az bir araştırma ile bulabilirsiniz. Uğraşamam diyorsanız Ortadoğu'ya, Suriye'ye bakın.
ABD'nin bu bölgedeki en büyük müttefiki kimler? PKK-PYD/YPG terör örgütleri.
ABD bu terör örgütlerini silahlandırıyor mu? Evet.
Teröristleri eğitiyor mu? Evet. Terör örgütlerine her türlü lojistik destek sağlıyor mu? Evet. Bu örgütlerin istihbarat ve haberleşme altyapısı kimin elinde? ABD ve İsrail.
ABD, terör örgütleriyle ilişkisini inkâr ediyor mu? Hayır. Tam aksine ABD'li askerler kollarında terör örgütü YPG armalarıyla poz veriyor. Beraber devriye atıyor, yemin törenlerine katılıyorlar.
IŞİD Karşıtı Koalisyonun (Türkiye'de o koalisyonun içinde) sözcüsü ABD'li Albay Dorrian, "PKK, Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) bir parçasıdır" diyor. Barzani, Kuzey Irak'ta bağımsızlık ilanı için gün sayıyor. Kerkük olmak üzere birçok vilayete bayrağını çekti bile.
Barzani yapılanmasına benzer bir yapı da Suriye'nin Türkiye sınırında hızlı bir şekilde oluşturulmaya devam ediyor.
Ve ABD, YPG/PYG terör örgütlerine ABD ordusunun da kullandığı ağır silahların verilmesi kararı aldı.
Özetle BOP işliyor. Büyük İsrail hedefinin alt adımı olan Büyük Kürdistan'ın Irak, Suriye ve Türkiye parçaları belirginleştirilmeye ve birleştirilmeye doğru gidiliyor.
Türkiye platonik aşkının icraatlarına ne diyor?
Fırat'ın batısına geçmelerine asla müsaade etmeyiz. (Geçtiler)
Terör örgütlerine destek vermesini asla kabul etmeyiz. (Edildi)
ABD'li askerlerin, teröristlerle çekilen fotoğrafları için gerekilen yapılacaktır. (ABD askerlerinin pozları devam ediyor)
NATO'da müttefikimiz, 'stratejik ortağımız' ABD'nin, PYD/YPG'ye verdiği desteği sona erdirmesini istiyoruz. (Destek devam ediyor)
ABD'nin terör örgütlerine ağır silahları verme kararının ardından da ülkemizden benzer tepkiler yükseldi; Bu kabul edilemez. (Edeceksiniz) Buna müsaade etmeyiz. (Edeceksiniz) Gerekeni yapacağız. (Ne yapabilirsiniz ki)
Evet, hiçbir şey yapamazlar. Zaten ABD yaptığı açıklamada Türkiye'nin gazını aldı; "Müttefikimiz Türkiye'nin endişelerini anlıyoruz ve bu endişeleri çözmek için çalışıyoruz."
Bu noktada Erdoğan'ın, ABD ziyareti çok önemli. Hangi açıdan? Erdoğan, ABD'ye gitmeden önce Rusya'ya, Hindistan'a ve Çin'e gitti. Yani dünya nüfusunun yarısını oluşturan ülkelere. Yani Asya bloğunun lokomotifi olan ülkelere.
Erdoğan bu ülkelerde ne konuştu, hangi anlaşmaları yaptığını Beyaz Saray'daki masaya koyunca göreceğiz. Türkiye, Asya kartını ciddi ve sert bir şekilde masaya koymak zorundadır.
Ha! Masaya hiç bir şey konulmazsa bu platonik aşkın Türkiye'nin sonunu getireceğini bilin.
Hemen bir platonik cümle de aktarayım; "Seni sevdiğimi herkes anladı, bir sen anlamadın. Bilmem ki niye! Kaç kere söylemek istedim sana korktum hayallerim yıkılır diye?"
Var olmayan aşklara platonik deniliyor ama Türkiye'nin, ABD'ye karşı olan aşkına da başka bir tabir, anlam ve tarif bulamıyorum. Türkiye, ABD'ye platonik bir şekilde âşık.. Hem de ne aşk!
Ahmet Selçuk İlkan; "Göğsümden vursaydın yanmazdım böyle. Sırtımdan vurdun ya! İşte ona yanarım" diyor.
ABD, bizi ona el uzattığımız 1940'lardan beri göğsümüzden de vurdu, kalbimizden de vurdu, sırtımızdan da vurdu, anlımızdan da vurdu. Kısaca vurmadık yer bırakmadı. Delik deşik etti. Ama Türkiye'nin aşkı bitmedi. Ülkemizde her anlayış iktidar koltuğuna oturdu. İlk işleri ise ABD aşklarını itiraf etmek oldu.
ABD'nin dost, müttefik ve stratejik ortak olarak 70 yıldır ülkemize siyasi, askeri, sosyal, tıbbi, ekonomik vs. alanlardaki ihanetlerinin sayılarını az bir araştırma ile bulabilirsiniz. Uğraşamam diyorsanız Ortadoğu'ya, Suriye'ye bakın.
ABD'nin bu bölgedeki en büyük müttefiki kimler? PKK-PYD/YPG terör örgütleri.
ABD bu terör örgütlerini silahlandırıyor mu? Evet.
Teröristleri eğitiyor mu? Evet. Terör örgütlerine her türlü lojistik destek sağlıyor mu? Evet. Bu örgütlerin istihbarat ve haberleşme altyapısı kimin elinde? ABD ve İsrail.
ABD, terör örgütleriyle ilişkisini inkâr ediyor mu? Hayır. Tam aksine ABD'li askerler kollarında terör örgütü YPG armalarıyla poz veriyor. Beraber devriye atıyor, yemin törenlerine katılıyorlar.
IŞİD Karşıtı Koalisyonun (Türkiye'de o koalisyonun içinde) sözcüsü ABD'li Albay Dorrian, "PKK, Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) bir parçasıdır" diyor. Barzani, Kuzey Irak'ta bağımsızlık ilanı için gün sayıyor. Kerkük olmak üzere birçok vilayete bayrağını çekti bile.
Barzani yapılanmasına benzer bir yapı da Suriye'nin Türkiye sınırında hızlı bir şekilde oluşturulmaya devam ediyor.
Ve ABD, YPG/PYG terör örgütlerine ABD ordusunun da kullandığı ağır silahların verilmesi kararı aldı.
Özetle BOP işliyor. Büyük İsrail hedefinin alt adımı olan Büyük Kürdistan'ın Irak, Suriye ve Türkiye parçaları belirginleştirilmeye ve birleştirilmeye doğru gidiliyor.
Türkiye platonik aşkının icraatlarına ne diyor?
Fırat'ın batısına geçmelerine asla müsaade etmeyiz. (Geçtiler)
Terör örgütlerine destek vermesini asla kabul etmeyiz. (Edildi)
ABD'li askerlerin, teröristlerle çekilen fotoğrafları için gerekilen yapılacaktır. (ABD askerlerinin pozları devam ediyor)
NATO'da müttefikimiz, 'stratejik ortağımız' ABD'nin, PYD/YPG'ye verdiği desteği sona erdirmesini istiyoruz. (Destek devam ediyor)
ABD'nin terör örgütlerine ağır silahları verme kararının ardından da ülkemizden benzer tepkiler yükseldi; Bu kabul edilemez. (Edeceksiniz) Buna müsaade etmeyiz. (Edeceksiniz) Gerekeni yapacağız. (Ne yapabilirsiniz ki)
Evet, hiçbir şey yapamazlar. Zaten ABD yaptığı açıklamada Türkiye'nin gazını aldı; "Müttefikimiz Türkiye'nin endişelerini anlıyoruz ve bu endişeleri çözmek için çalışıyoruz."
Bu noktada Erdoğan'ın, ABD ziyareti çok önemli. Hangi açıdan? Erdoğan, ABD'ye gitmeden önce Rusya'ya, Hindistan'a ve Çin'e gitti. Yani dünya nüfusunun yarısını oluşturan ülkelere. Yani Asya bloğunun lokomotifi olan ülkelere.
Erdoğan bu ülkelerde ne konuştu, hangi anlaşmaları yaptığını Beyaz Saray'daki masaya koyunca göreceğiz. Türkiye, Asya kartını ciddi ve sert bir şekilde masaya koymak zorundadır.
Ha! Masaya hiç bir şey konulmazsa bu platonik aşkın Türkiye'nin sonunu getireceğini bilin.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Arzusu millî egemenliğe dayanan Türk devleti kurmaktı / 23.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Ekrem İmamoğlu’na açık mektup / 22.04.2024
- Erdoğan anlattığı kıssayı bile unuttu / 21.04.2024
- Devletin malı deniz, yiyen ıstakoz / 20.04.2024
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024