Ukrayna'da her ne kadar Rusya ile Ukrayna savaşıyor görünse de bu savaşın, planlayıcıları tarafından bizzat batı bloğu ile doğu bloğu arasında olduğunu itiraf ettiler.
'ABD, Ukrayna üzerinden Rusya'ya tuzak kurdu. Rusya, bekası için bile bile bu tuzağa girdi' tespiti hem ülkemizde, hem de dünyada ortak görüş olarak dile getiriliyor.
Gerçi Rus yetkililer bu coğrafyada yaşanılacak savaşı gördüklerini, savaş olmaması için adımlar attıklarını ve tedbirler aldıklarını açıklamıştı.
Savaşa bakın! Batı dünyası, Ukrayna'yı adeta paraya boğdu. Hatta Cahit Özkan ve Süleyman Soylu'nun '15 Temmuz'un faili' dediği BAE prensi bile Ukrayna'ya her türlü maddi yardıma hazır olduklarını, açıkladı.
Batı bloğu, Ukrayna'ya her türlü silah ve mühimmatı gönderdi, gönderiyor. Libya'da, Suriye'de, Irak'ta, Afganistan'da kullandığı teröristleri bölgeye nakletti, ediyor. Yeterli olmadığı durumlarda bizzat kendi askerlerini gönderiyorlar.
Yahudi kökenli Zelinski, batının bu planlı oyununa gönüllü aktör olarak katılan ve kendi halkını katlettiren bir oyuncudur, piyondur.
Savaş sadece Ukrayna'da değil
Savaş başladığından beri doğu ve güney Asya'da da bir hareketlilik var. ABD'nin ileri karakolu olan Japonya bir gün Rusya'ya, ikinci gün Çin'e karşı açıklamalar, tehditler savuruyor.
Tayvan, Çin ile gerginlik çıkarma gayretinde. Hindistan ve Pakistan'a, Rusya ve Çin'e karşı tavır almaları için baskı yapılıyor.
Batıya dönersek! Polonya adeta ABD'nin emir eri olmuş vaziyette. ABD, bölgedeki küçük devletlere verdiği talimatlarla Rusya'ya karşı yaptırım ve söylemlerde bulunuyor.
Şaşırdığım başlık ise Almaya! Almanya hiç bu kadar ABD'nin emrine girmemişti. Fransa ise kendi ekseninde Rusya karşıtlığı yapıyor.
İngiltere ise ABD'nin önüne geçip bizzat Rusya'ya karşı Avrupa'nın lideri olma hevesinde.
Geçen 2 buçuk aylık süreçte ABD ve emir erleri, Rusya'ya karşı yüzlerce ekonomik yaptırım ve binlerce Rus diplomatlarını sınır dışı kararları aldılar.
Rus işadamlarının mallarına, yatlarına el koydular. Rusya'yı swift siteminden çıkardılar. Hatta işi sanat ve spora kadar götürerek Rus yazarlara ve Rus takımlarına da yasak koydular.
Rusya tınmadı. Çin etkilenmedi. Etkilenen batı devletleri ve ABD'nin müttefikleri oldu.
Doğu bloku, emperyalistlerin topyekûn saldırılarına rağmen nasıl ayakta kaldı?
Doğu bloğu yani Asya kıtasının kaynak sorunu yok, iş gücü sorunu yok, üretim, sanayi, teknoloji sorunu da yok. Gıda sorunu hiç yok.
Gerçi bu sorunlar dünde yoktu, bir önceki günde yoktu. Ama para sorunu vardı, ucuz işgücü saplantısı ve de kendi pazarını görememe sıkıntısı vardı.
Bu gerçekleri bizzat Rus siyaset bilimcisi Prof. Dr. Victor Minin, 'SSCB'nin dağılacağını bizde biliyorduk. Yıllarca yeni bir sistem arayışında bulunduk Aradığımızı 2005 yılında Türkiye'de bulduk' derken BRICS Ülkeleri İş Geliştirme Merkezi Başkan Vekili Prof. Dr. Vladimir Gorbanovsky ise 'Hindistanlı ve Çinli arkadaşlarımız yeni iktisadi uygulamalar için Rusya'ya bakıyorlar, Rusya ise size bakıyor' ifadeleriyle mevzunun ekonomi-para olduğu bizzat Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızdan öğrendiler.
Dünyanın yarısından fazla nüfusa sahip, kaynak sorunu olmayan bu ülkeler, kendi milli paralarını devreye koymaya, 'tüketim kaynaktır' temelinden çalışanlara alın terinin karşılığını vererek, vatandaşın cebine para koyarak toplumun alım gücünü yükseltip yani kendi pazarını yaratarak, ekonomi çarklarının daha hızlı döndürerek emperyalistlerin karşısında pes etmedi.
Ama batıda işler tam tersi durumda. Akaryakıt ve enerji fiyatları patladı. Bu patlama maliyetleri tetikledi ve unuttukları enflasyon ile karşılaştılar.
Rusya ise 'benim petrol ve doğalgazımı almak istiyorsanız benim param (ruble) ile alacaksınız' kurulanı getirdi. Batı afalladı, ABD'yi korku sardı. Çünkü dolar artık dünya parası olmaktan çıkıyordu.
ABD'nin bütün baskılarına rağmen Rus petrolüne, doğalgazına hayır, diyemiyorlar.
Ukrayna ekonomi bakanı bile savaşın uzaması halinde bunu kaldıramayacaklarını ifade etti.
Daha önemlisi ise dünyanın temel gıda üretim üssü Asya kıtası. Çin, Hindistan, Rusya başta buğday olmak üzere bir çok gıda ürününün ihracatını da yasakladı.
Emperyalistler karanlığı gördüğü için Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğini masaya sürüp hem Rusya'ya karşı mevziiyi genişletmek hem de NATO şemsiyesi altında Türkiye'yi Rusya'nın önüne atmak istiyorlar.
Umarım Türkiye bu oyuna gelmez. Çünkü Avrupa kaybediyor, Asaya kazanıyor ve biz bir Asya devletiyiz. İnanmıyorsanız (!) Avrupalılara sorun…