Seçimdi, Obama'ydı derken gerçek gündem "ekonomi" sürekli sümenaltı ediliyor. Bu arada ekonomi daralmaya, sanayi üretimi düşüşte rekor kırmaya, ihracat tepetaklak olmaya, fabrikalar onar onar kapanmaya, işten çıkarmalar biner biner artmaya devam ediyor.Hükümet göstermelik bazı paketler açıklıyor, ama bunlar da kanser hastasına aspirin vermek gibi kalıyor.İşim kötü tarafı milletimiz bu sıkıntılı süreci yaşıyor, ama kendisine bu süreci yaşatanları baş tacı etmeye de devam ediyor.Bu desteği, biraz azalmaya rağmen, almaya devam eden siyasiler sizce gerçek çözüme ulaşabilmeleri mümkün müdür?Yapılan yanlışlar aynen devam edecektir hem de artarak?Sanayiciler bir taraftan feryat ediyor, ama diğer taraftan kendilerine bu tabloyu uygun görenlerle kol kola yürümeye devam ediyor.Bazı sanayiciler de hükümete tepki gösteriyorlar, ama ardından gidiyorlar hükümetin sunduğundan farklı bir çözümü olmayanın koluna giriyorlar.Ondan sonra feryada yine devam?Halbuki genelde de, yerelde de bu sorunlardan kurtulabilmek mümkündü. Ama sorunların çözümü için önce problemin doğru teşhis edilmesi gerekiyor.Hükümetin sunduğu ekonomi paketlerini incelediğimde hala sorunun ne olduğunu fark edemediklerini görüyorum.Ülkemiz açısından değerlendirecek olursak, yıllardan beri ülkemizin yaşadığı temel sorun tüketim darlığıdır, talep eksikliğidir. Vatandaşlarımızın gelirleri, ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz olduğu için gerekli tüketim potansiyeli devreye konulamamakta, 70 milyonluk büyük pazar devre dışı kalmaktadır.Bir de IMF ve AB baskısıyla, var olan dar pazar ithal ürünlere de açılınca, zaten yerli para ve kaynakların kullanılmaması sebebiyle oluşan yüksek maliyetlerin altında ezilen sanayici, üretici iyice perişan olmaktadır.Bir taraftan yüksek maliyet, kaynaklara ulaşamama, diğer tarafta sürekli daralan bir pazar?Böyle bir cendereye rağmen bugüne kadar üretime devam eden sanayicileri de ayrıca tebrik etmek lazım. Bu gerçekten büyük bir başarı?Ama sanayici, üretici, çiftçi, işçi, bu cendereye kendisini sokanları teşhis etmeye sıra geldiğinde aynı başarıyı gösterememekte, sınıfta kalmaktadır.Sürekli sorunun devamından yana oy kullanmaktadırlar.4 yıl, beş yıl feryat üstüne feryat edenler sandık başına geldiklerinde adeta o sorunlar yumağını sandık alanının dışında bırakıp bambaşka bir kişi olarak oyunu kullanmaktadır.Yeri gelmişken, "alternatifi yok" ifadesine de değinmek isterim.Ekonomide başarısızlık konusunda rekor üstüne rekor kıranların alternatifi olsa ne olur, olmasa ne olur?"Atatürk" için alternatifi yok deseniz anlarım, Fatih Sultan Mehmet için alternatifi yok deseniz anlarım da, hemen hemen hiçbir başarı hikayesi koyamayanlar için alternatifi yok savunması gerçekten çok garabet bir durumdur.Ekonomide böyle de siyasette, kültürel, dini konularda, dış politikada, iç politikada farklı mı? Elbette ki hayır.Türkiye ekonomide daraldığı gibi, her konuda negatif bir seyir içerisindedir.Ülkemiz hakkında en ufak bir hayır istemeyen ülke liderleri müttefik kabul edilmekte ve Meclis kapılarımız sonuna kadar açılmaktadır.Sözde dindar gibi gözükerek iş başına gelenler, aldıkları kararlarla misyonerlerin önünü açarken ve daha rahat hareket etmelerini sağlarken, bu ülkenin asli unsuru olan Müslüman halkın, var olan hakları bile kısıtlanma yoluna gitmiştir.Ülkemiz dış politikada ABD'nin taşeronu olarak vazife almış ve son zamanlarda Mehmetçiğimiz ABD ve İsrail için canını verme noktasına getirilmiştir.Ermenistan, Kıbrıs, sözde soykırım, sözde Kürdistan, Ege, Karadeniz, Irak ve daha birçok konuda ülkemiz hep geri adım atmıştır.Ülkemiz için federasyon tartışmaları yapılmakta ve provaları da devreye konulmaktadır.Daha ne diyelim?Alternatifi yok diyenlere bir noktada hak vermek lazım, bu kadar tavizi başka hiçbir siyasi iktidar veremezdi. Bu noktada alternatifleri yok.Artık millet olarak ayıkmalı ve seçimimizi gerçek çözümden yana yapmalıyız. Yoksa feryat etmeye de hakkımız olmaz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- İsrail-İran savaşında UAEA’nın rolü! / 26.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025
- İran, Hürmüz Boğazı kartını kullanır mı? / 21.06.2025
- İsrailli sunucu: “Finalde Türkiye var” / 19.06.2025
- Geçmiş olsun Sayın Ümit Özdağ / 18.06.2025
- İsrail için sadece Tahran değil, Ankara yolu da açıldı! / 17.06.2025
- İsrail zulmünü genişletiyor: Türkiye de hedefte / 14.06.2025
- Ortadoğu yeni bir savaşa mı hazırlanıyor? / 13.06.2025
- Ekonomik sıkıntılar nüfus krizini tetikliyor / 12.06.2025
- ABD, İsrail ve İran arasında ‘ilginç’ bir ateşkes / 25.06.2025
- ABD, İran’la müzakere mi istiyor, mütareke mi? / 24.06.2025
- İran, Hürmüz Boğazı kartını kullanır mı? / 21.06.2025
- İsrailli sunucu: “Finalde Türkiye var” / 19.06.2025
- Geçmiş olsun Sayın Ümit Özdağ / 18.06.2025
- İsrail için sadece Tahran değil, Ankara yolu da açıldı! / 17.06.2025
- İsrail zulmünü genişletiyor: Türkiye de hedefte / 14.06.2025
- Ortadoğu yeni bir savaşa mı hazırlanıyor? / 13.06.2025
- Ekonomik sıkıntılar nüfus krizini tetikliyor / 12.06.2025