İslam coğrafyasında yaşanılanlardan utanıyorum. Katar'da, Suud'da, Mısır'da, İran'da, Türkiye'de vs. söz dini, siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda öne çıkanların yaşadıkları hayattan, aldıkları kararlardan ve ortaya çıkan algıdan utanıyorum.
İran'a bakın! Başörtüsü üzerinden İslam hedefe konuldu. Türkiye'ye bakın! Birilerinin şehveti üzerinden İslam hedefe konuldu. Kime, ne anlatalım. Utanıyorum. Utanmayanlar yüzünden utanıyorum.
Oysa biz bu değildik. İnancımız zaten bu değil. Biz, Allah'ın indirdiği dine iman eden, 'Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim' diyen Hz. Muhammed'i örnek alan bireylerdik, millettik.
Hz. Hz. Muhammed ki (s.a.a) soyu temiz, zeka ve basireti üstün bir kul idi. Düşmanları bile O'ndan emindi. Sevmeyenleri bile O'nun ahlak ve adaletine hayrandı.
Edebine, adabına, hayasına gıpta edilirdi. İbadeti mükemmeldi. Cömertti, yiğitti, sabırlıydı, tutumluydu. Her daim hamd ve şükür halindeydi.
Sevgi ve şefkat adeta O'nda hayat bulmuştu. Dünyaya ve dünyalığa değer vermez, alçak gönüllüydü. Her daim adil, öfkesini yenen, affedici idi.
Akrabayı ziyaret eder, güzel geçinir, tedbirli davranır, güzel konuşurdu. Hoşgörülü, alçak gönüllüydü. Gurur ve kibirden uzaktı.
Kötülüğü iyilikle savardı. İyilikte, yarış ederdi. Hiç kimseyi hor ve hakir görmez, herkeste güzel bir yön arardı.
Her daim yumuşak huylu ve güler yüzlüydü. Kendisi için istediğini başkaları için de isterdi. Milletin menfaatini her daim kendi menfaatine tercih ederdi.
İstişare ehliydi. Herkesin fikrine değer verirdi. İşi ehline verir, torpil, adam kayırma veya iltimasa müsaade etmezdi.
Hülasa bütün güzellikler O'nun şahsında toplanmıştı. Çünkü O, alemlere rahmetti. 'Sen olmasaydın alemleri yaratmadım' ilahi övgüsüne ulaşmıştı.
Çünkü O, büyük bir ahlak üzereydi ve O'nun ahlakı Kuran'dı. O, Peygamberimiz Hz. Muhammet'ti. Selat ve selam O'nun ve Ehl-i Beyt'inin üzerine olsun.
O peygambere iman edenler bu hale nasıl geldi? Getirdiği pak dini ve kendisini zan altında bırakanlar hangi yüzle 'ben Müslümanım' diyorlar?
Bizde sorumluyuz. Çünkü Hz. Peygamberin o iki emane4rtine sahip çıkmadık. Çıksaydık, yoldan çıkanların ne bize ne de dinimize hiçbir zararları dokunamazdı.
Yaşadığımız bu manevi girdaplardan çıkmak maddi, manevi ve toplumsal huzuru bulmak için O'nun ahlakı ile ahlaklanmak, O'nun ahlakından numuneler taşımak, yansıtmak ve o iki emanetine sımsıkı sarılmak zorundayız:
"Ben, sizin aranızda iki ağır-paha biçilmez emanet bırakıyorum. Onlar Allah'ın Kitabı (Kur'an) ve İtretimdir (Ehli Beyt'imdir). Şüphesiz onlar, (Kevser) havuzu başında bana varıncaya kadar birbirinden ayrılmazlar…"
"Benim Ehl-i Beyt'im sizin aranızda aynen Nuh'un gemisine benzer; gemiye binen kurtulur ve ondan geri kalan ise boğulur."
Bu millet o gemideydi
Ocak 2010 tarihinde Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde yayınlanan bir demecinde şöyle diyordu;
"Esasen İslam, Türk Milletinin milli dinidir. O'nu, O'ndan kopardığınız zaman Türklüğü diye bir şeyi kalmaz.
Bu milleti bir arada tutan en büyük harç İslam'dır ve milletimizi, Türk yapan unsurdur. O mayayı Muhammediyi atan Ehl–i Beyt'tir. Biz onların nefesiyle konuşuyoruz. Onların sözüdür bizim sözümüzdür…
Bizi, birbirine bağlayan unsurlarımız çok güçlüdür. Bu manevi unsurlar maddeye kültür olarak yansıdı. Buna Türk–İslam kültürü diyoruz. Kimliğimiz bu kültürdür.
Şimdi bu kimlik duvar gibi batılın karşısında bir virgül taviz vermedi. Ne yapacaksın? Bu şahsiyeti yok edeceksin. Ilımlı dedikleri o menem şeyin adı bu. O kimliği yok etmek. Onu yok etmek için seninle savaşıyor.
Kültürünle, medeniyetinle, siyasetinle savaşıyor. Önce dinini hallediyor ki, bunları ardından tek tek alabilsin. Ve nitekim de böyle oluyor.
Büyük Ortadoğu Projesi ve İslam dünyasında oynanan oyunun adı Müslümanların birbirine girerek tamamen mefluç hale gelmesi ve bu ülke üzerinde hesabı olanların da bu memleketi onlara meydan etmesi gayreti ve çalışmasıdır…"
İşte bin bir proje, plan ve oyun ile milletimizi o gemiden indirmek istiyorlar.
Dış güçlerin kimler olduğunu hepimiz biliyoruz. İçerdeki güçleri ise Hz. Peygamber (s.a.a.v) haber vermişti:
"Ahir zamanın ulema taslakları, gök kubbenin altındaki insanların en şerlileri olacaktır. Fitne onlardan baş gösterecek, yine onlara dönecektir." (Gümüşhanevî, Ramuz, 2/3741).
"Bunların lafları güzel, Kur'an okumaları mükemmel olacak; lakin Kur'an'ın ölçüleri hançerelerinden (boğazlarından) aşağı inmeyecek; onlar, okun yaydan çıktığı gibi İslam'dan çıkacaklar. Bunlar, insanların en şerlileridir" (Ebu Davud, 31/4765; Müslim, Zekat, 143-148).
"Ahir zamanda, dinlerini-ahiretlerini satarak dünyalıklarını elde eden Müslümanlar zuhur edecek.
Bunlar, insanlara iyi görünüp onları aldatmak için öyle bir yumuşaklığa bürünürler ki, kuzu postu onların vaziyetine kıyasla kaba kalır. Dilleri de baldan daha tatlıdır. Ancak kalbleri, kurtlarınkinden daha vahşidir…" (Tirmizi, Sünen, Zühd 60; Taberanî, el-Evsat, V/126; Hakim, el-Müstedrek, III/386).
"Benden sonra, ileride yalan söyleyip zulmeden emirler türeyecektir. Onların yalanlarını tasdik edip zulümlerinde onlara yardımcı olanlar, benden değil ve ben de onlardan değilim. (Kıyamet günü) Havzıma uğrayamazlar." (Camiu's-Sağir c.1,hds:452)
"Benden hemen sonra başınıza öyle devlet başkanları geçecek ki, bunlar sizin ve dininizin iyi görmediği bir takım işlerin yapılmasını emredecekler ve (sizin ve dininizin) çirkin gördüğünüz ahlak dışı bir takım ameller işleyeceklerdir. Bunlar, sizin başınızda bulunması lazım gelen devlet ricali değildirler." (Camiu's-Sağir c.1,hds:456)
"Ümmetimi öldürecek kavgalardan, helak edecek düşmandan korkmuyorum. Fakat sapık devlet başkanlarının getirecekleri felaketlerden korkuyorum. Zira ona itaat etmiş olsalar fitneye maruz kalırlar, karşı gelirlerse onlar ümmetimi katlederler." ."(Camiu's-Sağir.c.1,hds:467)
Allah'ım! Hz. Muhammed'e ve Âl-i Muhammed'e salât eyle. Bizi muhafaza eyle. (amin)
- Filistin’i tanıma oyunu ve Filistin’den Türkiye rest / 10.08.2025
- Suç sadece diploma çetesinin mi? / 09.08.2025
- ‘Müslüman aynı delikte 2 kez ısırılmaz’ dediler kevgire döndüler / 08.08.2025
- Sahi hala aynı gemide miyiz? / 06.08.2025
- Gençler size nasıl güvensin? / 05.08.2025
- TBMM’deki komisyona son hatırlatma / 04.08.2025
- Gündem iş ve işsizlik değil paylaşımdaki adaletsizlik olmalı / 03.08.2025
- Tek parti iktidarına göre ‘en parlak dönemi’ yaşıyoruz / 02.08.2025
- ‘Filistin’ bildirisine imza başlığına 2 kez yalanlama / 01.08.2025