Yargıtay'dan taşımacılık hizmeti verenleri sevindirecek karar
Uber Türkiye ile taşımacılık hizmeti veren bir kişi şirketin tüm gerekli şartlarını yerine getirip araç yatırımı yaptı. Ancak şirket Türkiye'de faaliyet gösterebilmelerinin artık imkansız hale geldiğini bahane ederek araç sahibi ile çalışmayı bıraktı. Bunun üzerine araç sahibi dava açıp zararının Uber tarafından karşılanmasını talep etti. Davalı şirket vekili taraflar arasında uygun şekilde kurulmuş bir vekalet sözleşmesi bulunmadığını belirtip davanın reddini istedi. Yargıtay'a kadar uzanan davada Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza atarak Uber ile araç sahibi arasında yazılı bir sözleşme olmasa da fiili sözleşme ilişkisinin bulunduğu anlaşıldığından işin esasına girilmelidir dedi
30.12.2023 11:22:00 / Güncelleme: 30.12.2023 11:26:41
İHA
İHA
İçtihat Bülteni'nden edinilen bilgiye göre, davacı vekili; davalı ile davacı arasında yazılı sözleşme bulunmadığını, uzun süreli olarak devam eden sözleşmesel ilişki olduğunu, müvekkilinin davalının yolculara verdiği taşıma hizmetinin gerçekleşebilmesi için minibüs tipi aracını sağladığını, müvekkilinin çeşitli yatırımlar yaptığını, davalı standartlarında araçlar temin ettiğini, araçları dizayn ettiğini, ancak davalının tek taraflı olarak ilişkiyi sonlandırmasının müvekkilini zarara uğrattığını belirterek toplam 10 milyon TL'nin davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etti.
Davalı Uber Turkey Yazılım Ve Teknoloji Hizmetleri Limited Şirketi vekili; davacı ile Uber Turkey arasında vekâlet benzeri bir iş görme ilişkisi olmadığını, Uber'in Türkiye'de faaliyet göstermesinin hem fiilen hem de hukuken imkânsız hale geldiğinden TBK madde 136 uyarınca U.B.V'nin borcunun sona erdiğini, destek hizmetlerinin sona ermesinde müvekkilinin ihlali veya herhangi bir kusuru olmadığını, taraflar arasında uygun şekilde kurulmuş ve geçerli bir vekâlet sözleşmesi bulunması gerektiği, somut olayda taraflar arasında vekâlet sözleşmesi bulunmadığı bir vekâlet ilişkisinin var olduğu varsayılsa dahi, davacının benzin gideri, araç servis bakım ve muayene ücreti, kasko ücreti, noter masrafları gibi giderleri Uber Turkey'den talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etti.
Davalı Uber Turkey Yazılım Ve Teknoloji Hizmetleri Limited Şirketi vekili; davacı ile Uber Turkey arasında vekâlet benzeri bir iş görme ilişkisi olmadığını, Uber'in Türkiye'de faaliyet göstermesinin hem fiilen hem de hukuken imkânsız hale geldiğinden TBK madde 136 uyarınca U.B.V'nin borcunun sona erdiğini, destek hizmetlerinin sona ermesinde müvekkilinin ihlali veya herhangi bir kusuru olmadığını, taraflar arasında uygun şekilde kurulmuş ve geçerli bir vekâlet sözleşmesi bulunması gerektiği, somut olayda taraflar arasında vekâlet sözleşmesi bulunmadığı bir vekâlet ilişkisinin var olduğu varsayılsa dahi, davacının benzin gideri, araç servis bakım ve muayene ücreti, kasko ücreti, noter masrafları gibi giderleri Uber Turkey'den talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etti.