Başbakan geçtiğimiz günlerde, IMF konusunda "Biz ümüğümüzü sıktırmayız" tarzında beylik laflar etmişti.Ama Washington'a gidildi, beylik bozuldu.Karizma, G-20 liderler zirvesinin yapıldığı Washington'da çizildi.IMF Başkanı ile görüşme yapan Erdoğan daha görüşmenin başında, "Para almaya geldik" dedi.Medya ve basın olayı her ne kadar "Başbakan görüşmeye espriyle başladı" şeklinde verse de IMF ile yeniden anlaşma yapılacağının açıklanması bunun bir şaka olmadığını gösteriyor.AKP, IMF ile 20-40 milyar dolar arasında kaynağı içeren bir ihtiyati stand-by anlaşması imzalama kararı aldı.Normal stand-by ile ihtiyati stand-by arasında ne gibi bir fark var derseniz, fazla bir fark yok, IMF yine parayı verecek ama verirken de yine Başbakan'ın tabiriyle ümük sıkmaya devam edecek.Hem de daha fazla ümük sıkacak, çünkü bir taraftan "IMF'ye ihtiyaç yok, biz kendi ayaklarımız üzerinde dururuz" tarzında delikanlı açıklamalar yapıyorsunuz, bir taraftan da gidip IMF'ye el avuç açıyorsunuz.Efelik yaptığınız adamın sonra gidip elini bile değil, ayağını öperseniz bir sonraki size davranışı nasıl olur?Elbette ki fırsat bu fırsat deyip elinden geleni ardına koymaz. Taviz kopartabildiği kadar kopartır, hem de öncekine göre daha büyük bir cesaretle?Peki, bizim sorunumuzu 20 değil 40 milyar dolar ya da 100 milyar dolar çözer mi? Elbette ki hayır. Üstelik bu para faizle alınan bir borç?Tabii, yeniden belirtelim IMF bu parayı verirken de, tahsil ederken de her türlü konuda taviz isteyecek, her şeyimize müdahale edecek, bu da cabası.Hiç düşündünüz mü IMF, size para vermek isterken, temsil ettiği ülke ya da ülkelerin ekonomileri batıyor. Neden IMF size bu parayı veriyor?Çünkü IMF bu parayı verdikten sonra kopardığı tavizlerle verdiğinin kat be kat fazlasını sizden götürüyor.20 veriyor kopardığı tavizlerle bir milyon alıyor, bundan daha karlı bir yatırım var mı? Daha sonra da verdiğini de faiziyle tahsil ediyor.Bütün gelişmiş ülkeler kendi kaynaklarını paralarını kendi yararlarına kullanırken, bizler kendi kaynaklarımızı yabancılara devrediyoruz, paramızı devreye koymuyoruz, ihtiyaç duyduğumuz parayı dışarıdan faizli borçla alıyoruz ve üstelik ekonomimiz iyi diye de caka satıyoruz.Bu nasıl ekonomi idaresi, bu nasıl bir mantık?Milli bir çözümü olmayan siyasilerin meydanlarda, ekranlarda ne derse desin dönüp IMF'nin kancasına takılması normaldir.Ülke idaresi, ekonomi yönetimi proje ister, model ister?Bu noktada hakkını vermek lazım, Türkiye'nin ekonomik ya da her türlü sorununu Türk milletine yaraşır bir şekilde milli politikalarla çözebilecek proje ve modele sahip tek lider BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır.Modeli olmayanların IMF'ye ihtiyacımız yoktur demesi hiçbir şey ifade etmez, ama milli bir projesi olan bir lider, bu akademik çalışmadan yola çıkarak "ne AB, ne ABD ne de IMF, tek çözüm Bağımsız Türkiye" diyorsa bu çok şey ifade eder.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025