İlginç bir süreçten geçiyoruz. Rusya, "Suriye'ye müdahale olmayacak" dedi. Olacak, diyenler hizaya geldi. İki yıldır haçlıları, "gelin bir an önce Suriye'ye girelim" diyen Erdoğan hükümeti ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu bile "Biz savaş meraklısı değiliz" açıklamasını yaptı. Diğer taraftan Türk sınırında PYD ve hükümetin açıkça desteklediği El-Nusra örgütü arasındaki çatışmalar şiddetle devam ediyor. Bu çatışmalardan gelen mermiler, bombalar vs. ülkemizden de kurban alıyor.Bu terörist örgütlerden PYD artık özerklik iddiasını devlet olarak tanımlamaya başlarken, ülkemizdeki Kürdistan hayalcileri, Erdoğan hükümetinden, PYD'nin tanınmasını, desteklenmesini ve El-Nusra örgütüne desteğin bir an önce kesilmesini yoksa ülkemizdeki sürecin biteceğini açıklıyorlar. Suriye'nin meşru yönetimi bir taraftan ülkesindeki silahları denetime açmış, diğer taraftan Cenevre görüşmelerinin devamı konusunda ısrarcı ve aynı zamanda (artık her tarafta yayınlanan) boğaz kesen, insan eti yiyen teröristlerle mücadele ediyor. Ülkemiz sınırı bu teröristlerin kontrolünde.İşte bu şartlarda Suriye ordusuna ait bir helikopter, Türk hava sahasını ihlal ediyor. Manyak mı bu Esad? Durup dururken, Rusya'nın tam desteğiyle ABD'yi bile hizaya sokmuşken ne diye savaş ateşi alevlendirsin! Geçen yıl Haziran'da da bizim uçağımız sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle düşürülmüştü. Suriyeli yetkililer; vurdukları savaş uçağının, Türk uçağı olduğunun farkında olmadıklarını ve sadece hava sahalarını ihlal eden "kimliği belirsiz" bir uçağa karşı meşru egemenlik haklarını kullandıklarını, ifade etmişlerdi. Özürde dilediler?Hükümetimiz ise ısrarla "evet, hava sahasına girdik ama uçağımız uluslararası hava sahasında düşürüldü" iddiasında bulunmuşlardı. Tabi tehditler peş peşe gelirken Meclis'ten müdahale tezkeresi de çıkarılmıştı. Şimdi biz, Suriye helikopterini düşürdük. Suriyeli yetkililer kıvırtmadan olayı açıkladılar; sınırdaki terörist sızmalara karşı uçuş yapan helikopterimiz, Türk hava sahasına kısa süreliğine girdi ve düşürüldü.Rusya'nın sopasını görüp, "biz zaten savaş meraklısı değildik" diyen Davutoğlu'nun ateşi bir anda yükseldi. "Kimse bir daha Türkiye'nin sınırlarını herhangi bir şekilde ihlal etme cüreti gösteremeyecektir. Bu konuda her türlü tedbir alınmıştır" diyerek normal bir devlet adamının yapması gereken açıklamayı yapan Davutoğlu, devamında ise savaş çığırtkanlığına devam etti. "? Suriye'de daha fazla acının yaşanmaması için kanlı yöntemleri kullanan bu rejimin, bu yöntemleri kullanmasının önüne geçilmelidir? Kimyasal silahların çözülmüş olması da krizi ortadan kaldırmıyor. Kriz, kimyasal silahlar kullanılmadan daha da tırmanabilir" diyor. Olay hava sahası ihlali ve gereken yapılmıştır. Kanlı yöntemleri gerçekleştirenler ABD, İsrail, AB, Suud, Katar ve hükümetin desteklediği terörist örgütler. Diğer taraftan halkının desteğini arkasına almış ve ülkesini teröristlere karşı müdafaa eden, ülkesindeki olayların sebebini, ortaya çıkması muhtemel sonuçlarını ve özellikle ülkemizle dost ve kardeş olduklarını her fırsatta dile getiren bir lider. Nasıl ve niçin dost ve halkları kardeş bir ülke ile bu hale geldik? Bunun sorumlusu kim ve sonucun faturasını kimler ödeyecek?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Her şartta alkışlayanlar ve her şartta karşı olanlar / 11.05.2025
- PKK silah bırakacakmış… Nasılda kandırılıyoruz? / 10.05.2025
- Altına aldanma / 09.05.2025
- AKP iktidarı da kaybettiğinin farkında / 08.05.2025