Bir süredir Barzani'nin bağımsızlık referandumunu, Kerkük Valisi ve İl Meclisi'nin peşmerge bayrağı kararını ve Barzani'ye bağlanma referandumu kararını, Musul'daki ABD katliamlarını yazıyoruz.
Tabii ki bu gelişmeler ülkemizi yakından ilgilendiriyor, çünkü Prof. Dr. Haydar Baş'ın önemle altını çizdiği gibi, Irak nasıl Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında ise Türkiye de BOP kapsamında?
Ve dolayısıyla bugün Irak'ta, ne yaşanıyorsa Türkiye için de o planlanıyor; Kerkük ve Musul'da hangi gelişmeler yaşanıyorsa aynısı Diyarbakır, Mardin için hedefleniyor.
Diyarbakır, Mardin derken, yanlış anlaşılmasın, İstanbul, İzmir, Ankara kapsam dışında değil? Çünkü Batılılılara göre, "Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar önemli, yani Şark Projesi hesapları var.
ABD Ortadoğu'yu, Sayın Baş'ın ifadesiyle kendine vatan yapacaksa, bunun içinde petrol zengini Diyabakır var da, Bor zengini Balıkesir, Kütahya, Bursa, Eskişehir yok mu?
Bu sebeple bir bakıyorsunuz, Şırnak'ta, Bitlis'te, Bingöl'de, Adana'da yapılan operasyonlarda terör yuvaları bulunurken, Bursa'da da yapılan operasyonlarda 29 terörist gözaltına alınıyor. Bunlar ülkemizi tehdit eden görünen gelişmeler, bir de sessiz sedasız gelişen tehditler var.
Hatırlarsanız daha önce çıkan bir takım haberlerde, Yunanistan'ın, uluslar arası hukuka göre Türkiye'ye ait olan 18 ada ve 1 kayalığa yerleştiği belirtilmişti. Hatta Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri olan Ümit Yalım'ın bu konudaki açıklamalarına yer verilmişti.
Yalım, Yunanistan'ın adalarımızı işgal ettiğini, buraları Türkiye'ye karşı silah deposu ve karakol haline getirdiğini belirtmişti. Bildiğiniz gibi, Yunanistan'ın ulusal güvenlik stratejisinde tek tehdit Türkiye olarak ifade ediliyor. Yalım şu önemli bilgileri paylaşmıştı:
"Adalarımıza Yunan askerleri ile birlikte top ve uçaksavar gibi ağır silahlar yerleştirildi. Mühimmat deposu haline getirilen adalarımız, Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı yapacağı askeri harekât için ileri karakol haline dönüştürüldü.
Kardak kayalıklarının hemen arkasında, bizim Büyükada büyüklüğündeki Kelemez adası var. Oraya Yunan askerleri ile birlikte top ve uçaksavar gibi ağır silahlar yerleştirildi, mühimmat yığıldı. Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı yapacağı bir harekat için ileri karakol oldu. 1996'da Kardak için bütün dünyayı ayağa kaldırırken, şimdi Kardak kayalıklarının hemen arkasında ve 6 millik Türk karasuları içinde olan adada olup bitenlere seyirciyiz."
Yalım'ın paylaştığı bu bilgileri; maalesef Kardak kayalığı kadar, Musul, Kerkük, El Bab, Cerablus, Rakka kadar dikkate almadık.
Ve geçtiğimiz hafta 30 Mart 2017 tarihinde Yunanistan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Alkiviadis Stefanis, Aydın ili sınırları içinde olan Hurşit Adası'na bir ziyerette bulundu. Bu ziyaret Yunan Kara Kuvvetleri'nin resmi internet sitesinde de yayımlandı.
Hiç duyduk mu, hayır? O kadar önemli gündem maddelerimiz var ki, adamlar bizim adamıza ordu yerleştiriyor, sivil halkı silahlandırıp eğitiyor, askeri tören düzenliyor, Türkiye'ye doğru uçak savarlarlar, toplar koyuyor ama Türkiye'nin gündeminde buna yer yok.
Yaklaşan büyük bir tehlikeye karşı bu kadar duyarsızlık ne ile izah edilebilir?
İşgal edilen 18 adadan biri olan Aydın Hurşit Adası, Yunan Ahikerya Adası'na bağlanarak ileri karakol haline dönüştürüldü. Ve buraya Yunan 79. Milli Muhafız Taburuna bağlı 4.Piyade Bölüğü yerleştirildi.
Ümit Yalım bu yeni gelişmeyle alakalı olarak da şunları söylüyor:
"Hurşit Adası'ndaki işgalci Yunan askerlerini denetleyen Stefanis, Milis olarak eğitilen silahlı ve üniformalı Yunan vatandaşları ile birlikte poz vermeyi de ihmal etmedi. Milis askerlerinin eğitimlerini de izleyen Stefanis, adadaki bütün askerlerin harekâta hazır olduklarını ve morallerinin yüksek seviyede olduğunu söyledi."
Dahası, Büyükada'nın 2 kat büyük olan Hurşit Adası, 2004'ten bu yana Yunan işgali altında?
Göz göre göre kendi toprakları, güvenliği de tehdit edilerek işgale maruz kalan Türkiye'nin başka yerlerde cengaverliğe soyunması sizce ne kadar doğrudur? Yurtta barış tesis edilmeden, ülke topraklarına tam olarak sahip olunmadan başka yerlerde bedel ödemek, Türkiye'ye çok şey kazandırmaz. Önce adalarımıza ve Kıbrıs'ımıza sahip çıkalım.
Diyarbakır'ımızın petrolüne, Konya'mızın buğdayına, Kütahya'mızın boruna, Karadeniz'imizin fındığına, doğal gazına, çayına sahip çıkalım.
Her şeyden önemlisi, Türkiye'yi dünyanın en güçlü ülkesi yapacak, milletimize aş ve iş imkanlarını açacak, madenlermizi milletin hizmetine sunacak, ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ile Türkiye'de değil, dünyada tek çözümü anlatan Prof. Dr. Haydar Baş'a sahip çıkalım.
O zaman göreceğiz ki, etramızı saran ateş çemberi kendiliğinden dağılacaktır.
Tabii ki bu gelişmeler ülkemizi yakından ilgilendiriyor, çünkü Prof. Dr. Haydar Baş'ın önemle altını çizdiği gibi, Irak nasıl Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında ise Türkiye de BOP kapsamında?
Ve dolayısıyla bugün Irak'ta, ne yaşanıyorsa Türkiye için de o planlanıyor; Kerkük ve Musul'da hangi gelişmeler yaşanıyorsa aynısı Diyarbakır, Mardin için hedefleniyor.
Diyarbakır, Mardin derken, yanlış anlaşılmasın, İstanbul, İzmir, Ankara kapsam dışında değil? Çünkü Batılılılara göre, "Türkiye, Türklere bırakılmayacak kadar önemli, yani Şark Projesi hesapları var.
ABD Ortadoğu'yu, Sayın Baş'ın ifadesiyle kendine vatan yapacaksa, bunun içinde petrol zengini Diyabakır var da, Bor zengini Balıkesir, Kütahya, Bursa, Eskişehir yok mu?
Bu sebeple bir bakıyorsunuz, Şırnak'ta, Bitlis'te, Bingöl'de, Adana'da yapılan operasyonlarda terör yuvaları bulunurken, Bursa'da da yapılan operasyonlarda 29 terörist gözaltına alınıyor. Bunlar ülkemizi tehdit eden görünen gelişmeler, bir de sessiz sedasız gelişen tehditler var.
Hatırlarsanız daha önce çıkan bir takım haberlerde, Yunanistan'ın, uluslar arası hukuka göre Türkiye'ye ait olan 18 ada ve 1 kayalığa yerleştiği belirtilmişti. Hatta Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri olan Ümit Yalım'ın bu konudaki açıklamalarına yer verilmişti.
Yalım, Yunanistan'ın adalarımızı işgal ettiğini, buraları Türkiye'ye karşı silah deposu ve karakol haline getirdiğini belirtmişti. Bildiğiniz gibi, Yunanistan'ın ulusal güvenlik stratejisinde tek tehdit Türkiye olarak ifade ediliyor. Yalım şu önemli bilgileri paylaşmıştı:
"Adalarımıza Yunan askerleri ile birlikte top ve uçaksavar gibi ağır silahlar yerleştirildi. Mühimmat deposu haline getirilen adalarımız, Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı yapacağı askeri harekât için ileri karakol haline dönüştürüldü.
Kardak kayalıklarının hemen arkasında, bizim Büyükada büyüklüğündeki Kelemez adası var. Oraya Yunan askerleri ile birlikte top ve uçaksavar gibi ağır silahlar yerleştirildi, mühimmat yığıldı. Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı yapacağı bir harekat için ileri karakol oldu. 1996'da Kardak için bütün dünyayı ayağa kaldırırken, şimdi Kardak kayalıklarının hemen arkasında ve 6 millik Türk karasuları içinde olan adada olup bitenlere seyirciyiz."
Yalım'ın paylaştığı bu bilgileri; maalesef Kardak kayalığı kadar, Musul, Kerkük, El Bab, Cerablus, Rakka kadar dikkate almadık.
Ve geçtiğimiz hafta 30 Mart 2017 tarihinde Yunanistan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Alkiviadis Stefanis, Aydın ili sınırları içinde olan Hurşit Adası'na bir ziyerette bulundu. Bu ziyaret Yunan Kara Kuvvetleri'nin resmi internet sitesinde de yayımlandı.
Hiç duyduk mu, hayır? O kadar önemli gündem maddelerimiz var ki, adamlar bizim adamıza ordu yerleştiriyor, sivil halkı silahlandırıp eğitiyor, askeri tören düzenliyor, Türkiye'ye doğru uçak savarlarlar, toplar koyuyor ama Türkiye'nin gündeminde buna yer yok.
Yaklaşan büyük bir tehlikeye karşı bu kadar duyarsızlık ne ile izah edilebilir?
İşgal edilen 18 adadan biri olan Aydın Hurşit Adası, Yunan Ahikerya Adası'na bağlanarak ileri karakol haline dönüştürüldü. Ve buraya Yunan 79. Milli Muhafız Taburuna bağlı 4.Piyade Bölüğü yerleştirildi.
Ümit Yalım bu yeni gelişmeyle alakalı olarak da şunları söylüyor:
"Hurşit Adası'ndaki işgalci Yunan askerlerini denetleyen Stefanis, Milis olarak eğitilen silahlı ve üniformalı Yunan vatandaşları ile birlikte poz vermeyi de ihmal etmedi. Milis askerlerinin eğitimlerini de izleyen Stefanis, adadaki bütün askerlerin harekâta hazır olduklarını ve morallerinin yüksek seviyede olduğunu söyledi."
Dahası, Büyükada'nın 2 kat büyük olan Hurşit Adası, 2004'ten bu yana Yunan işgali altında?
Göz göre göre kendi toprakları, güvenliği de tehdit edilerek işgale maruz kalan Türkiye'nin başka yerlerde cengaverliğe soyunması sizce ne kadar doğrudur? Yurtta barış tesis edilmeden, ülke topraklarına tam olarak sahip olunmadan başka yerlerde bedel ödemek, Türkiye'ye çok şey kazandırmaz. Önce adalarımıza ve Kıbrıs'ımıza sahip çıkalım.
Diyarbakır'ımızın petrolüne, Konya'mızın buğdayına, Kütahya'mızın boruna, Karadeniz'imizin fındığına, doğal gazına, çayına sahip çıkalım.
Her şeyden önemlisi, Türkiye'yi dünyanın en güçlü ülkesi yapacak, milletimize aş ve iş imkanlarını açacak, madenlermizi milletin hizmetine sunacak, ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ile Türkiye'de değil, dünyada tek çözümü anlatan Prof. Dr. Haydar Baş'a sahip çıkalım.
O zaman göreceğiz ki, etramızı saran ateş çemberi kendiliğinden dağılacaktır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024