1989 yılından bugüne kadar İsrail, çoğu kadın ve çocuk yaklaşık 10 bin Filistinli Müslüman'ı hunharca katletti.
2015'te devam eden bu ölümler, 2016'da da devam edecek.
İsrail, 2015'te 7 bin Filistinliyi gözaltına aldı.
Gözaltına alınanların 4 binden fazlası Gazze'dendi.
Kurulduğu 1948 yılından bu yana kan dökerek Filistin'i işgal eden İsrail, Filistinli Müslümanları toplama kaplarından farkı olmayan bölgelere hapsetmiş durumda.
Dünyanın en büyük toplama kampı olarak nitelendirilen Gazze'de Müslümanlara ait toprak artık o kadar daraldı ki nüfus yoğunluğu had safhaya ulaştı. Öyle ki Gazze'de bir metrekareye 5 Filistinli düşüyor.
Ne kadar sayarsak sayalım bitiremeyeceğimiz İsrail'in başta Gazze olmak üzere tüm Filistin coğrafyasındaki zulmü sona mı erdi ki, AKP hükümeti İsrail'le bahar yaşamaya başladı?
Haddizatında AKP hükümetinin tepeden tırnağa hiçbir üyesinin İsrail'le arası gerçekte kötü olmadı. Ama artık, arka plandaki dostluk, vitrine de çıksın isteniyor.
Geçen yıl bir mitingdeki konuşmasında Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz Suriyeli kardeşlerimizi Esad zalimine teslim eder miyiz?" demişti.
Peki, Müslüman Gazze halkını kimin insafına terk ediyorsunuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 3 yıl önceki bir konuşmasında, "Biz başka devletlere, başka milletlere benzemeyiz. Biz dengeler adına, çıkarlar adına susacak bir devlet değiliz. Susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Ey Beşar Esed! Başkalarına gösteremediğin cesareti, ağzında emzik olan kundaktaki bebeğe göstermenin bedelini çok ama çok ağır ödeyeceksin" ifadelerini kullanmıştı.
Bu ve benzeri ifadeler başta Erdoğan ve Davutoğlu olmak üzere birçok AKP'li yetkiliden sık sık duyulan ifadelerdi.
Burada benim merak ettiğim şey şu;
Zulmünü bırakın sona erdirmeyi daha da artıran İsrail'le yeni bir sayfa açan AKP hükümeti, Suriye konusunda neden inat ediyor?
Beşar Esad'ın AKP'lilerin söyledikleri gibi zalim birisi olduğuna kesinlikle inanmıyorum ama velevki zalim olsun, ne yaparsa yapsın İsrail'den daha zalim olamaz.
Hal böyleyken "Türkiye'nin İsrail'e ihtiyacı var" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan neden Suriye söz konusu olduğunda, Esad söz konusu olduğunda kapıları sonuna kadar kapatıyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 5 Mayıs 2013'te söylediği, "Biz başka devletlere, başka milletlere benzemeyiz. Biz dengeler adına, çıkarlar adına susacak bir devlet değiliz. Susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız" sözleri ortadayken AKP'nin İsrail politikasının izahı mümkün değildir.
Yoksa iktidar icazetlerinin gereği mi yapılıyor?
Ya da cesaret madalyalarının diyeti mi ödeniyor?
2015'te devam eden bu ölümler, 2016'da da devam edecek.
İsrail, 2015'te 7 bin Filistinliyi gözaltına aldı.
Gözaltına alınanların 4 binden fazlası Gazze'dendi.
Kurulduğu 1948 yılından bu yana kan dökerek Filistin'i işgal eden İsrail, Filistinli Müslümanları toplama kaplarından farkı olmayan bölgelere hapsetmiş durumda.
Dünyanın en büyük toplama kampı olarak nitelendirilen Gazze'de Müslümanlara ait toprak artık o kadar daraldı ki nüfus yoğunluğu had safhaya ulaştı. Öyle ki Gazze'de bir metrekareye 5 Filistinli düşüyor.
Ne kadar sayarsak sayalım bitiremeyeceğimiz İsrail'in başta Gazze olmak üzere tüm Filistin coğrafyasındaki zulmü sona mı erdi ki, AKP hükümeti İsrail'le bahar yaşamaya başladı?
Haddizatında AKP hükümetinin tepeden tırnağa hiçbir üyesinin İsrail'le arası gerçekte kötü olmadı. Ama artık, arka plandaki dostluk, vitrine de çıksın isteniyor.
Geçen yıl bir mitingdeki konuşmasında Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz Suriyeli kardeşlerimizi Esad zalimine teslim eder miyiz?" demişti.
Peki, Müslüman Gazze halkını kimin insafına terk ediyorsunuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 3 yıl önceki bir konuşmasında, "Biz başka devletlere, başka milletlere benzemeyiz. Biz dengeler adına, çıkarlar adına susacak bir devlet değiliz. Susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız. Ey Beşar Esed! Başkalarına gösteremediğin cesareti, ağzında emzik olan kundaktaki bebeğe göstermenin bedelini çok ama çok ağır ödeyeceksin" ifadelerini kullanmıştı.
Bu ve benzeri ifadeler başta Erdoğan ve Davutoğlu olmak üzere birçok AKP'li yetkiliden sık sık duyulan ifadelerdi.
Burada benim merak ettiğim şey şu;
Zulmünü bırakın sona erdirmeyi daha da artıran İsrail'le yeni bir sayfa açan AKP hükümeti, Suriye konusunda neden inat ediyor?
Beşar Esad'ın AKP'lilerin söyledikleri gibi zalim birisi olduğuna kesinlikle inanmıyorum ama velevki zalim olsun, ne yaparsa yapsın İsrail'den daha zalim olamaz.
Hal böyleyken "Türkiye'nin İsrail'e ihtiyacı var" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan neden Suriye söz konusu olduğunda, Esad söz konusu olduğunda kapıları sonuna kadar kapatıyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 5 Mayıs 2013'te söylediği, "Biz başka devletlere, başka milletlere benzemeyiz. Biz dengeler adına, çıkarlar adına susacak bir devlet değiliz. Susan dilsiz şeytanlardan olmayacağız" sözleri ortadayken AKP'nin İsrail politikasının izahı mümkün değildir.
Yoksa iktidar icazetlerinin gereği mi yapılıyor?
Ya da cesaret madalyalarının diyeti mi ödeniyor?
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023