Mutluluğu madde de arayan insanoğlu mutlu olamadığı gibi ihtiyaç ve ihtiras kavramları da birbirine karıştırarak hem kendini, hem de etkileşim içerisinde olduğu bütün mahlukatı tehlikeye atmış, hırçınlaşmış, tehlikeli bir mahluk haline dönüşmüştür.
Objektif bir gözle bakarsak bu gerçeği dünya üzerinde, ülkemizde, gezdiğimiz sokaklarda, aile içerisinde ve bizzat nefsimizde görmekteyiz.
Oysa Müslüman için mutluluk mana alemindedir. Mutmain olmuş nefis naziktir, şefkatlidir, merhametlidir, saygılıdır, adaletlidir, güven verir, sadakatlidir kısaca ne kadar güzel hal varsa bu mutmain olmuş nefiste hayat bulur.
Peki, nefis nasıl, ne ile mutmain olur? Cevabı Prof. Dr. Haydar Baş'tan aktarayım;
"Zikir hayattır, saadettir, huzurdur. Zikirden uzak olmak ise en büyük bedbahtlıktır ve bunalımdır. Zira, "KALPLER ANCAK ALLAH'IN ZİKRİ İLE MUTMAİN OLUR." (Rad Suresi 28)
O halde zikrullahtan gafil bir kalp tatminsiz ve viranedir. Zikrullahtan gafil olanlar çok büyük bir pişmanlık duyacaklardır. Nitekim Peygamberimiz (sav) buyuruyor ki; "Bir cemaat bir mecliste otururda, Yüce Allah'ı (c.c) zikretmeden, peygambere salâvat getirmeden dağılırlarsa, kıyamet günü bu meclisleri onlara, hasret ve nedametten başka bir şey olmayacaktır." (İslam'da Zikir sh:179)
Nedir Zikrullah sorusunun cevabını da ehline bırakalım ve zikrullah'ın ne olduğunu ondan dinleyelim;
Prof. Dr. Haydar Baş diyor ki; "Zikrullah, göğüslere cila ve akıllara nurdur. Zikrullah, gönüllerin diriliğini getiren hayat ve sevgilimiz olan Allah'ımıza (c.c) kavuşmamızdır. Zikrullah ile gece uyanık kalıp, meşgul olmak amellerin en üstünü ve hallerin en güzelidir. Eğer Allah (c.c), seni zikri ve fikri ile uğraştırıyorsa ve bundan zevk duymakta isen sana müjde olsun ki, Allah (c.c) seni sevmiştir?" (İslam'da Zikir sh:135)
Zikir ehlini, Allah (c.c) sever. Ya kendisini zikretmeyenler için Allah (c.c) ne buyuruyor? İşte ayetler;
"Her kim, rahmanın zikrinden göz yumarsa biz, ona şeytanı musallat ederiz, artık bu, ona arkadaştır." (Zuhruf suresi 36)
"Kalpleri, Allah'ın zikrine karşı kaskatı kalmış olanların vay haline! Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler." (Zümer Suresi 22)
"Onlar (münafıklar) Allah'ı pek az zikrederler." (Nisa suresi 142)
"(Ey Resulüm) Bizim zikrimize arka çeviren, dünya hayatından başkasını arzu etmeyenlerden yüz çevir (onlara bakma)" (Necm suresi 29)
Rabbim, bizleri böyle bir akıbetten muhafaza etsin, zikreden kullarından eylesin. (amin)
İmam-ı Ali'nin (k.v) zikrullah'ın terk edildiği zaman hakkındaki şu tasvirini hem kendimiz, hem de günümüz ile iyice bir karşılaştırmalıyız, diye düşünüyorum.
İmam Ali (a.s) buyuruyor ki; "Bir zaman gelir ki insanlara, İslamiyetken ancak bir isim kalır. Mesela yalnız adı Müslüman'dır. Başka hiçbir ibadet ve taat bilmez. Kuran'ın resmi kalır. Manasını bilen ve amel eden kalmaz. Mescitlerini tamir ederler, fakat içlerinde Zikrullah yapılmadığından manen haraptırlar. İşte o zaman ehlinin şerlileri zahir ulemasıdır. Fitne bunlardan çıkar ve yine bunlara döner." (Prof. Dr. Haydar Baş, İslam'da Zikir eseri sh:179)
İmam Gazali ise şöyle der; "Zikir ilaç, haramlardan kaçınmakta ona hazırlıktır. Kalp, kötü huylardan temizlendikten sonra zikir, oraya gelirse şeytanı kovabilir. Bu temizlendikten sonra ilaç alan midenin sağlığına kavuşmasına benzer." (İhya c:3 sh:2274)
Objektif bir gözle bakarsak bu gerçeği dünya üzerinde, ülkemizde, gezdiğimiz sokaklarda, aile içerisinde ve bizzat nefsimizde görmekteyiz.
Oysa Müslüman için mutluluk mana alemindedir. Mutmain olmuş nefis naziktir, şefkatlidir, merhametlidir, saygılıdır, adaletlidir, güven verir, sadakatlidir kısaca ne kadar güzel hal varsa bu mutmain olmuş nefiste hayat bulur.
Peki, nefis nasıl, ne ile mutmain olur? Cevabı Prof. Dr. Haydar Baş'tan aktarayım;
"Zikir hayattır, saadettir, huzurdur. Zikirden uzak olmak ise en büyük bedbahtlıktır ve bunalımdır. Zira, "KALPLER ANCAK ALLAH'IN ZİKRİ İLE MUTMAİN OLUR." (Rad Suresi 28)
O halde zikrullahtan gafil bir kalp tatminsiz ve viranedir. Zikrullahtan gafil olanlar çok büyük bir pişmanlık duyacaklardır. Nitekim Peygamberimiz (sav) buyuruyor ki; "Bir cemaat bir mecliste otururda, Yüce Allah'ı (c.c) zikretmeden, peygambere salâvat getirmeden dağılırlarsa, kıyamet günü bu meclisleri onlara, hasret ve nedametten başka bir şey olmayacaktır." (İslam'da Zikir sh:179)
Nedir Zikrullah sorusunun cevabını da ehline bırakalım ve zikrullah'ın ne olduğunu ondan dinleyelim;
Prof. Dr. Haydar Baş diyor ki; "Zikrullah, göğüslere cila ve akıllara nurdur. Zikrullah, gönüllerin diriliğini getiren hayat ve sevgilimiz olan Allah'ımıza (c.c) kavuşmamızdır. Zikrullah ile gece uyanık kalıp, meşgul olmak amellerin en üstünü ve hallerin en güzelidir. Eğer Allah (c.c), seni zikri ve fikri ile uğraştırıyorsa ve bundan zevk duymakta isen sana müjde olsun ki, Allah (c.c) seni sevmiştir?" (İslam'da Zikir sh:135)
Zikir ehlini, Allah (c.c) sever. Ya kendisini zikretmeyenler için Allah (c.c) ne buyuruyor? İşte ayetler;
"Her kim, rahmanın zikrinden göz yumarsa biz, ona şeytanı musallat ederiz, artık bu, ona arkadaştır." (Zuhruf suresi 36)
"Kalpleri, Allah'ın zikrine karşı kaskatı kalmış olanların vay haline! Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler." (Zümer Suresi 22)
"Onlar (münafıklar) Allah'ı pek az zikrederler." (Nisa suresi 142)
"(Ey Resulüm) Bizim zikrimize arka çeviren, dünya hayatından başkasını arzu etmeyenlerden yüz çevir (onlara bakma)" (Necm suresi 29)
Rabbim, bizleri böyle bir akıbetten muhafaza etsin, zikreden kullarından eylesin. (amin)
İmam-ı Ali'nin (k.v) zikrullah'ın terk edildiği zaman hakkındaki şu tasvirini hem kendimiz, hem de günümüz ile iyice bir karşılaştırmalıyız, diye düşünüyorum.
İmam Ali (a.s) buyuruyor ki; "Bir zaman gelir ki insanlara, İslamiyetken ancak bir isim kalır. Mesela yalnız adı Müslüman'dır. Başka hiçbir ibadet ve taat bilmez. Kuran'ın resmi kalır. Manasını bilen ve amel eden kalmaz. Mescitlerini tamir ederler, fakat içlerinde Zikrullah yapılmadığından manen haraptırlar. İşte o zaman ehlinin şerlileri zahir ulemasıdır. Fitne bunlardan çıkar ve yine bunlara döner." (Prof. Dr. Haydar Baş, İslam'da Zikir eseri sh:179)
İmam Gazali ise şöyle der; "Zikir ilaç, haramlardan kaçınmakta ona hazırlıktır. Kalp, kötü huylardan temizlendikten sonra zikir, oraya gelirse şeytanı kovabilir. Bu temizlendikten sonra ilaç alan midenin sağlığına kavuşmasına benzer." (İhya c:3 sh:2274)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Türk Milleti’nin ne kadar çok hasmı varmış / 22.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -2- / 15.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -2- / 15.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025