Zühri’nin Emevi sarayında kitaplarına aldığı bazı hadisler
Zühri, Emeviler yararına, onların küfürcü politikalarına meşruiyet kazandırma yönünde veya Haşimoğulları aleyhinde hadisler uydurmuştur
01.07.2023 08:07:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Zühri, Emeviler yararına, onların küfürcü politikalarına meşruiyet kazandırma yönünde veya Haşimoğulları aleyhinde hadisler uydurmuştur. Aşağıdaki birkaç örneğe dikkatinizi çekmek istiyoruz:
Zühri, İslam peygamberine nispet vererek şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Üç mescid için yolculuk yükü tutunuz: Mescidü'l-Haram (Mekke'de), benim mescidim (Medine'de) ve Mescid-i Aksa. Mescid-i Aksa sizin için Mescidü'l-Haram hükmündedir."
Bu hadisi, Ehl-i Sünnet dünyasının üç büyük muhaddisi olan Müslim, Ebu Davud ve Nesaî, Ebu Hureyre kanalıyla nakletmektedirler: "Sadece üç mescid için yolculuk yükü tutunuz: Mescid-i Haram, benim şu mescidim ve Mescid-i Aksa."
Onların hiçbirisinde, "O (Mescid-i Aksa), sizin için Mescid-i Haram hükmündedir" cümlesi yer almamıştır.
Bu hadisin bu eklemeyle ve Abdülmelik'in emriyle Zühri tarafından uydurulduğu açıktır. Ve Zübeyr oğlu Abdullah'ın Mekke yönetimini elinde bulundurduğu, Abdülmelik'in Şam'da iktidara gelip Zübeyr oğlu ile askerî ve siyasî savaş halinde oldukları döneme aittir.
Şam halkı hacca gitmek istediklerinden birkaç gün Mekke'de kalmak zorunda idiler. Bu da Zübeyr oğlu Abdullah'ın, Abdülmelik aleyhine propaganda yapması için büyük bir fırsattı.
Abdülmelik ise Şam halkının bu propagandanın etkisinde kalmalarını ve hilafet merkezinde meşruiyetinin yara almasını istemediği için hac ziyaretlerini durdurdu.
Halkın; neden bizi hacdan alıkoyuyorsun, diye şikayetleri üzerine Abdülmelik şu cevabı vermişti: "İbni Şehab Zühri, Peygamberin şöyle buyurduğunu naklediyor: Sadece üç mescid için yolculuk yükü bağlayınız: Mescid-i Haram, benim mescidim ve Mescid-i Aksa. Mescid-i Aksa sizin için Mescid-i Haram hükmündedir."
Ve Resulüllah'ın Mi'rac'a gittiği gece ayağını bastığı bu taş Kâbe'nin yerini almaktadır.
Bunun üzerine Abdülmelik'in emriyle o taşın üzerine bir kubbe yapıldı, etrafından perdeler sarkıtıldı, hadimler tayin edildi ve halkın onu tavaf etmesi sağlandı. Bu gelenek Emevi dönemi boyunca devam etmekteydi."
Böylece bu hadisin (hadisin tamamının doğruluğu bile tartışılmaktadır) son cümlesinin uydurulma sebebinin, halkı, (Zübeyr oğlunun tasarrufunda bulunan) Allah'ın evine gitmekten caydırmak, onları Şam tebaından olan ve Abdülmelik'in tasarrufunda bulunan Filistin'e doğru sevk etmek olduğu ve Zühri'nin bu şekilde Abdülmelik'in durumunu sağlamlaştırmak için çaba gösterdiği anlaşılmaktadır.
Zühri, halkın Mervanoğulları'na duyduğu nefreti azaltmak ve İmam Zeynelabidin'in onlara karşı tavrını farklı göstermek amacıyla, İmam Zeynelabidin hakkında şöyle diyordu: "Hüseyin oğlu Ali, ailesinin en orta hallisi (mutedili) ve onların içinden Mervan oğullarına en itaatkarı ve en çok sevileni idi."
Halbuki Mervanoğulları'nın, Ali oğullarına karşı beslediği düşmanlık hiç kimseye kapalı değildi ve Ali ailesinin Mervanoğullarına duyduğu nefret herkesçe bilinmektedir.
Binaenaleyh hiç kimse İmam Zeynelâbidin'e atılan Mervanoğullarına itaatkar töhmetine inanmaz, kaldı ki en çok itaat eden olduğuna kesinlikle inanmazlar!
Zühri, Aişe'nin şöyle söylediğini rivayet etmektedir: "Bir gün Resulüllah'ın yanında idim, bu sırada Abbas ve Ali'nin gelmekte olduklarını gördüm, Resulüllah: "Ey Aişe! Bu iki kişi benim dinimden başka bir din üzere ölürler" buyurdu."
Bu hadisin, Mervanoğulları'nın hoşuna gitsin diye Ali'nin parlak azametini değersiz kılmak amacıyla uydurulduğu apaçık ortadadır. Aksi takdirde böyle bir hadisin doğru olacağına kim inanır?
İşin ilginç yanı şudur ki; Zühri bu hadisi Urvet b. Zübeyr kanalıyla Aişe'den rivayet etmektedir.
Urve'nin de Peygamber ailesi düşmanlarından olduğunu bilmekteyiz. İbn-i Ebi'l Hadid onun da Ebu Hureyre, Amr b. As ve Muğayre b. Şube gibi Muaviye'nin, Hz. Ali aleyhine hadis uydurmak için parayla satın aldıkları arasında olduğunu açıkça belirtmektedir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hasan eserinden)
Zühri, İslam peygamberine nispet vererek şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir: "Üç mescid için yolculuk yükü tutunuz: Mescidü'l-Haram (Mekke'de), benim mescidim (Medine'de) ve Mescid-i Aksa. Mescid-i Aksa sizin için Mescidü'l-Haram hükmündedir."
Bu hadisi, Ehl-i Sünnet dünyasının üç büyük muhaddisi olan Müslim, Ebu Davud ve Nesaî, Ebu Hureyre kanalıyla nakletmektedirler: "Sadece üç mescid için yolculuk yükü tutunuz: Mescid-i Haram, benim şu mescidim ve Mescid-i Aksa."
Onların hiçbirisinde, "O (Mescid-i Aksa), sizin için Mescid-i Haram hükmündedir" cümlesi yer almamıştır.
Bu hadisin bu eklemeyle ve Abdülmelik'in emriyle Zühri tarafından uydurulduğu açıktır. Ve Zübeyr oğlu Abdullah'ın Mekke yönetimini elinde bulundurduğu, Abdülmelik'in Şam'da iktidara gelip Zübeyr oğlu ile askerî ve siyasî savaş halinde oldukları döneme aittir.
Şam halkı hacca gitmek istediklerinden birkaç gün Mekke'de kalmak zorunda idiler. Bu da Zübeyr oğlu Abdullah'ın, Abdülmelik aleyhine propaganda yapması için büyük bir fırsattı.
Abdülmelik ise Şam halkının bu propagandanın etkisinde kalmalarını ve hilafet merkezinde meşruiyetinin yara almasını istemediği için hac ziyaretlerini durdurdu.
Halkın; neden bizi hacdan alıkoyuyorsun, diye şikayetleri üzerine Abdülmelik şu cevabı vermişti: "İbni Şehab Zühri, Peygamberin şöyle buyurduğunu naklediyor: Sadece üç mescid için yolculuk yükü bağlayınız: Mescid-i Haram, benim mescidim ve Mescid-i Aksa. Mescid-i Aksa sizin için Mescid-i Haram hükmündedir."
Ve Resulüllah'ın Mi'rac'a gittiği gece ayağını bastığı bu taş Kâbe'nin yerini almaktadır.
Bunun üzerine Abdülmelik'in emriyle o taşın üzerine bir kubbe yapıldı, etrafından perdeler sarkıtıldı, hadimler tayin edildi ve halkın onu tavaf etmesi sağlandı. Bu gelenek Emevi dönemi boyunca devam etmekteydi."
Böylece bu hadisin (hadisin tamamının doğruluğu bile tartışılmaktadır) son cümlesinin uydurulma sebebinin, halkı, (Zübeyr oğlunun tasarrufunda bulunan) Allah'ın evine gitmekten caydırmak, onları Şam tebaından olan ve Abdülmelik'in tasarrufunda bulunan Filistin'e doğru sevk etmek olduğu ve Zühri'nin bu şekilde Abdülmelik'in durumunu sağlamlaştırmak için çaba gösterdiği anlaşılmaktadır.
Zühri, halkın Mervanoğulları'na duyduğu nefreti azaltmak ve İmam Zeynelabidin'in onlara karşı tavrını farklı göstermek amacıyla, İmam Zeynelabidin hakkında şöyle diyordu: "Hüseyin oğlu Ali, ailesinin en orta hallisi (mutedili) ve onların içinden Mervan oğullarına en itaatkarı ve en çok sevileni idi."
Halbuki Mervanoğulları'nın, Ali oğullarına karşı beslediği düşmanlık hiç kimseye kapalı değildi ve Ali ailesinin Mervanoğullarına duyduğu nefret herkesçe bilinmektedir.
Binaenaleyh hiç kimse İmam Zeynelâbidin'e atılan Mervanoğullarına itaatkar töhmetine inanmaz, kaldı ki en çok itaat eden olduğuna kesinlikle inanmazlar!
Zühri, Aişe'nin şöyle söylediğini rivayet etmektedir: "Bir gün Resulüllah'ın yanında idim, bu sırada Abbas ve Ali'nin gelmekte olduklarını gördüm, Resulüllah: "Ey Aişe! Bu iki kişi benim dinimden başka bir din üzere ölürler" buyurdu."
Bu hadisin, Mervanoğulları'nın hoşuna gitsin diye Ali'nin parlak azametini değersiz kılmak amacıyla uydurulduğu apaçık ortadadır. Aksi takdirde böyle bir hadisin doğru olacağına kim inanır?
İşin ilginç yanı şudur ki; Zühri bu hadisi Urvet b. Zübeyr kanalıyla Aişe'den rivayet etmektedir.
Urve'nin de Peygamber ailesi düşmanlarından olduğunu bilmekteyiz. İbn-i Ebi'l Hadid onun da Ebu Hureyre, Amr b. As ve Muğayre b. Şube gibi Muaviye'nin, Hz. Ali aleyhine hadis uydurmak için parayla satın aldıkları arasında olduğunu açıkça belirtmektedir." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hasan eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.