Sayın Erdoğan, "Merkez Bankası'nın parasının nereye gittiği sorulur mu' çıkışına rağmen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun "128 milyar dolar nerede?" diye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a yazılı olarak sormuş.
Fuat Oktay da; "Yazılı soru önergesinde bahsi geçen hususlar Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın görev ve yetki alanına girmektedir" diyerek topu ilk sahibine atmış.
Evet, 128 milyar dolar gündemden düşmüyor. Neden gündemden düşmüyor? Çünkü devlette resmiyet esastır. Belge esastır, imza esastır. Bu esaslar ortaya konmadığı için haliyle soru işaretleri gün geçtikçe artıyor.
Diyeceksiniz ki, beyan da esastır. Hukuki boyutunu bilmem ama beyanlara baktığımızda da ortada çok yuvarlak bir tablo var. Çünkü aynı soruya onlarca farklı cevap verildi.
Örneğin ilk olarak Sayın Erdoğan, "Paralar Merkez Bankası'nın kasasında" dedikten birkaç gün sonra "Paraları pandemide halk için harcadık" dedi.
21 Nisan'da ise; "Ne rakam doğru, ne rakama yüklenen anlam doğru, ne bu rakam üzerinden üretilen kampanya doğru… Baştan sona yanlış, baştan sona cehalet' derken en son malumunuz, "Merkez Bankası'nın parasının nereye gittiği sorulur mu" çıkışını yapmıştı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "128 milyar dolar kasada. Yani havaya mı uçtu? Gündem değiştirmeye çalışıyorlar" demişti.
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli: "75 milyar dolar bankada 36 milyar dolar hane halkının elinde" derken Yiğit Bulut; "Merkez Bankası kasasında öyle bir para hiç olmadı" demişti.
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, "128 milyar TL nerede, diye soranlara gelsin" diyerek bir tablo yayınladı. Ama tablodaki rakam toplam 60 milyar 38 milyon 892 milyon 590 TL idi.
AKP'li Bülent Turan, "CHP kendine baksın. Anayasa Mahkemesi, toplam 3 buçuk milyon lira civarında usulsüzlük olduğundan partiye ceza kesti" diyerek adeta 'seninki benden kara' demeye getirdi.
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu: "Bilanço varlık yükümlülük denkliği açısından bakıldığında, ortada kaybolmuş bir varlıktan bahsetmek mümkün değildir."
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun: "Tek merkezden yönetilen kirli kampanyalardan medet umanlara bir kez daha sesleniyoruz;
1- Kaybolmuş tek 1 kuruş yoktur,
2- Hangi iftirayı atarlarsa atsınlar, aziz milletimizin selameti, ülkemizin birlik ve beraberliği, büyük ve güçlü Türkiye için hiç durmadan çalışacağız."
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, "Yöntem eleştirilebilir ama yolsuzluk var denilemez" dedi.
AKP Sözcüsü Ömer Çelik: "Amirallerin bildirisini örtmek için 128 milyar doları öne çıkarıyorlar."
10 AKP'li isim aynı konuda aynı soruya 10 farklı cevap veriyorlarsa ortada bir başıboşluk olduğu ortadadır.
Olayın medya boyutu da çok ilginçti! Sabah gazetesi ekonomi yazarı Dilek Güngör, 128 milyar doları provokasyon olarak değerlendirerek olayı FETÖ'ye bağladı.
Yeni Akit yazı işleri müdürü Ali Karahasanoğlu ise "CHP'nin 128 milyar dolar üzerinden attığı yalana kimse inanmıyor, tereddüt duyan bile yok" diyerek olayı başörtüsü ve laikliğe getirip kapattı.
Ali Edizer, "Bizim 'buharlaştırmak' gibi bir yeteneğimiz olsaydı, inanın sizden 128 milyara sıra gelmezdi" diye yazdı. Ali Edizer'in bu sözleri ölüm tehdidi olarak yorumlandı.
Mehmet Metiner (Faik Öztrak ve Kemal Derviş'i kastederek): "Bu ikiliyi iyi tanıyın... Küresel güçlerin adamlarıdırlar. Kemal Derviş'i ekonomiden sorumlu bakan yaptıklarında Faik Öztırak Derviş'in sağ koluydu... Bankaların içi boşaltıldığında etkili-yetkili makamdaydı... Şimdi 128 milyar dolar nerede diye soruyor CHP'nin sözcüsü" dedi.
Sayın Erdoğan, Brüksel'e gitmeden önce yaptığı açıklamalarda da, "Merkez Bankamızın döviz rezervi konusunda geldiğimiz seviye 100 milyar dolar seviyesine ulaşmış durumdayız" dedi.
Sayın Erdoğan'a bu bilgileri kim verdi, bilmiyorum ama bizzat merkez bankasının resmi sitesinde böyle bir varlığın olmadığı ispatlandı.
Ekonomi uzmanları (https://tcmb-reserves.github.io/) sitesindeki verilere göre 28 Mayıs 2021 itibarıyla TCMB'nin brüt rezervleri 93,7 milyar dolar.
Net rezervleri 13,6 milyar dolar. Swap hariç net rezervleri eksi 56 milyar dolar.
Sayın Erdoğan 100 diyor. Resmi site eksi 56 diyor. Kime inanacağım? Tabi ki resmi olana.
Yani hala 128 milyar dolar nerede, sorusunun cevabı ortada yok.
Şimdi devletin kasasındaki 128 milyar doların ne olduğunu belge ile ortaya koyamayanlar, Kanal İstanbul için devletin kasasından kuruş çıkmayacak diyorlar. Nasıl inanalım?
Sosyal medyadan aldığım şu söz olayı neticelendiriyor: "Zalimin güçlü sanıldığı, masumun canının acıdığı, en çok bağıranın en haklı çıktığı, sevgisizliğin her yerde kol gezdiği bu dünyadan hepimiz alacaklıyız. En çok da koruyamadığımız çocuklar alacaklı... "
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024