2018 yılındayız. Peygamber Efendimiz 632 yılında sonsuz âleme göç etti. Yani aradan kabaca 1386 yıl geçmiş. Yani 1386 yıl önce yine böyle bir seçim sabahı yaşanmıştı. Ama ne seçim!
İnsanlar seçime gidiyor. Ama böyle bir seçim için nas yok. Yani Allah'ı emri, Resulünün uygulaması yok. Tavsiye ve işareti de yok.
Nasıl olsun ki! Çünkü Allah (c.c.) hilafet konusundaki emrini (Alî İmran, 67) Veda Haccı dönüşü Resulüne tebliğ etmiş, Resulü de, Gadir-i Hum'da bu emri ilan etmiş ve Müslümanlar da bu emri kabullenmişler, biat etmişlerdi.
Ama bu ilahi emre ve tebliğine karşı bir kısım insanlar Sakife'ye koştu. Seçim yapacaklardı. Yaptılar da!
Sakife'de yaşanan vahameti anlamak, hak vermek akıl kârı değildir. Nasıl olsun ki! Sakife'de bulunan 43 sahabeden Peygamberimizin yanında ayrı bir değere sahip 18'i, bu seçimin batıl olduğunu, vurguladılar.
(Selman-ı Farisi, Ebu Zer Gıfari, Mikdad b. Esved, Ammar b. Yasir, Halid b. Said b. As, Bureyde Eslemi, Ubey b. Ka'b, Huzeyme b. Sabit, Ebu Heysem b. Teyhan, Sehl b. Huneyf, Osman b. Huneyf, Ebu Eyyub el-Ensari, Cabir b. Abdullah el-Ensari, Huzeyfe b. Yeman, Sa'd b. Ubade, Kays b. Sa'd, Abdullah b. Abbas, Zeyd b. Erkam)
İşte bu sahabeler dediler ki; "Hilafet" İmam Ali'nin hakkıdır. Ona verilmiştir."
Diğer taraftan Sakife'de, halife seçilmeye çalışıldığının haberi Peygamber Efendimizin evine ulaşınca Hz. Abbas, Hz. Ali'ye; "Ey Kardeşimin Oğlu! Uzat elini, Sana biat edeyim. İnsanlar, Peygamberin amcası, Peygamberin amcasının oğluna biat etti, diyecekler. O zaman Sana, kimse karşı çıkamaz." dedi.
Hz. Ali (k.v); "Benden başka bu görevi isteyecek çıkar mı?" diye sordu. (ki, bu sorudan şahsen, Allah ve Resulünün hükmünün katiliğine, bu hükme kimsenin karşı gelmeyeceğine vurgu yaptığını zannediyorum.)
Hz. Abbas; "Yakında göreceksin" derken, İmam Ali; "Ben, bu görevin kapalı kapılar ardında Bana verilmesini istemem" diyordu.
Sakife toplantısının haberi kendisine ulaştığında Hz. Ali (k.v); "Ensar ne dedi?" diye sordu. "Bizden bir emir, sizden bir emir olsun, dediler" cevabını alınca;
"Onlara karşı Resûlullah'ın (s.a.v.), "Ensar'ın iyilerine iyilik yapılmasını, kötülerinin ise bağışlanmasını, vasiyet etmesini delil olarak getirmediniz mi?" diye sordu.
"Bunda onların aleyhine nasıl bir delil var ki?" diye sordular. Hz. Ali (k.v); "Eğer emirlik onlarda olsaydı haklarında vasiyette bulunulmazdı" dedi.
Ardından "Kureyş ne dedi?" diye sordu. "Kendilerinin, Resûlullah'ın ağacı olmalarıyla delil getirdiler" dediklerinde, Hz. Ali (k.v) şöyle cevap verdi; "Ağacı delil getirdiler ama meyveyi ihmal ettiler."
Neticede İmam Ali, Hz. Fatıma, Hz. Abbas ve evlatların görüşü dahi alınmadan artı 18 büyük sahabenin itirazına rağmen bir oldu, bitti gerçekleşmiş ve Hz. Ebu Bekir halifeliğe seçilmişti.
Yani iş ehline verilmemişti. İşte Sakife'de başlayan açı kayması bugün çok vahim noktalara getirdi Müslümanları.
Bugün yine bir seçim sabahı ve iş, ehline (kim seçilmişse seçilsin) yine verilmedi?
İnsanlar seçime gidiyor. Ama böyle bir seçim için nas yok. Yani Allah'ı emri, Resulünün uygulaması yok. Tavsiye ve işareti de yok.
Nasıl olsun ki! Çünkü Allah (c.c.) hilafet konusundaki emrini (Alî İmran, 67) Veda Haccı dönüşü Resulüne tebliğ etmiş, Resulü de, Gadir-i Hum'da bu emri ilan etmiş ve Müslümanlar da bu emri kabullenmişler, biat etmişlerdi.
Ama bu ilahi emre ve tebliğine karşı bir kısım insanlar Sakife'ye koştu. Seçim yapacaklardı. Yaptılar da!
Sakife'de yaşanan vahameti anlamak, hak vermek akıl kârı değildir. Nasıl olsun ki! Sakife'de bulunan 43 sahabeden Peygamberimizin yanında ayrı bir değere sahip 18'i, bu seçimin batıl olduğunu, vurguladılar.
(Selman-ı Farisi, Ebu Zer Gıfari, Mikdad b. Esved, Ammar b. Yasir, Halid b. Said b. As, Bureyde Eslemi, Ubey b. Ka'b, Huzeyme b. Sabit, Ebu Heysem b. Teyhan, Sehl b. Huneyf, Osman b. Huneyf, Ebu Eyyub el-Ensari, Cabir b. Abdullah el-Ensari, Huzeyfe b. Yeman, Sa'd b. Ubade, Kays b. Sa'd, Abdullah b. Abbas, Zeyd b. Erkam)
İşte bu sahabeler dediler ki; "Hilafet" İmam Ali'nin hakkıdır. Ona verilmiştir."
Diğer taraftan Sakife'de, halife seçilmeye çalışıldığının haberi Peygamber Efendimizin evine ulaşınca Hz. Abbas, Hz. Ali'ye; "Ey Kardeşimin Oğlu! Uzat elini, Sana biat edeyim. İnsanlar, Peygamberin amcası, Peygamberin amcasının oğluna biat etti, diyecekler. O zaman Sana, kimse karşı çıkamaz." dedi.
Hz. Ali (k.v); "Benden başka bu görevi isteyecek çıkar mı?" diye sordu. (ki, bu sorudan şahsen, Allah ve Resulünün hükmünün katiliğine, bu hükme kimsenin karşı gelmeyeceğine vurgu yaptığını zannediyorum.)
Hz. Abbas; "Yakında göreceksin" derken, İmam Ali; "Ben, bu görevin kapalı kapılar ardında Bana verilmesini istemem" diyordu.
Sakife toplantısının haberi kendisine ulaştığında Hz. Ali (k.v); "Ensar ne dedi?" diye sordu. "Bizden bir emir, sizden bir emir olsun, dediler" cevabını alınca;
"Onlara karşı Resûlullah'ın (s.a.v.), "Ensar'ın iyilerine iyilik yapılmasını, kötülerinin ise bağışlanmasını, vasiyet etmesini delil olarak getirmediniz mi?" diye sordu.
"Bunda onların aleyhine nasıl bir delil var ki?" diye sordular. Hz. Ali (k.v); "Eğer emirlik onlarda olsaydı haklarında vasiyette bulunulmazdı" dedi.
Ardından "Kureyş ne dedi?" diye sordu. "Kendilerinin, Resûlullah'ın ağacı olmalarıyla delil getirdiler" dediklerinde, Hz. Ali (k.v) şöyle cevap verdi; "Ağacı delil getirdiler ama meyveyi ihmal ettiler."
Neticede İmam Ali, Hz. Fatıma, Hz. Abbas ve evlatların görüşü dahi alınmadan artı 18 büyük sahabenin itirazına rağmen bir oldu, bitti gerçekleşmiş ve Hz. Ebu Bekir halifeliğe seçilmişti.
Yani iş ehline verilmemişti. İşte Sakife'de başlayan açı kayması bugün çok vahim noktalara getirdi Müslümanları.
Bugün yine bir seçim sabahı ve iş, ehline (kim seçilmişse seçilsin) yine verilmedi?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Siyasetçiler Yasak Elma ve Kızılcık Şerbeti dizilerini mi izliyor! / 28.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Dünya lideri demek kolay, olmak zor / 27.03.2024
- Siyasette de hep masa kazanıyor / 25.03.2024
- Erdoğan neden sözlerinin esiri olmuyor? / 24.03.2024
- Erdoğan ‘seçimden sonrası tufan diyenleri’ not alıyormuş / 23.03.2024
- Müslümanların kan ile iftarı ve son fetva / 22.03.2024
- Erdoğan’a biat ve bozkurtların aklaşması / 21.03.2024
- Hüseyin Baş: 'Bunlarda hiçbir değer ve kutsal yok' / 20.03.2024
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024