"Oynamak istemeyen gelin 'yerim dar' dermiş" diye meşhur bir atasözümüz vardır.Avrupa Birliği (AB) zaten dağılacaktı, mülteci krizi olmasa da bu böyle olacaktı, şimdi mülteci krizi onlar için bir bahane oldu. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, mülteci krizi ile başlayan süreçte Avrupa ülkeleri arasındaki güven eksikliğinden dolayı AB'nin dağılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Amsterdam'da verdiği konferansta, Avrupa'nın geleceğine ilişkin kaygılarını anlattı. Hayatında ilk kez Avrupa projesinin dağılmasından korktuğunu belirten Timmermans, sığınmacı krizini "en dip nokta" diye değerlendirdi ve "Hayatımda ilk kez kıyıya vurabileceğimizi düşünüyorum" dedi. "AB zaten dağılacaktı" dedik, çünkü asıl dağılma nedeni mülteci krizi değil, ekonomik olarak bir kısırdöngü içinde olmaları? Mülteci krizi ise işin tuzu biberi, ya da bahanesi olacak.Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Avrupa Euro para birliğine girdiği günlerde, herkes bunu büyük bir başarı kabul ederek bayram kutlamaları yaparken, "AB 15 yıl içinde dağılacaktır" tespitinde bulunmuştu.Sayın Baş, gerekçe olarak da AB'nin yeraltı kaynaklarını tüketmesini, genç nüfusunun azalmasını ve de en önemlisi de Euro para birliği sebebiyle ülkelerin kendi milli paralarını özgürce basma haklarını kaybetmelerini saymıştı.AB ülkeleri, özellikle de Almanya gibi üretim merkezleri, büyüdükleri nispette emisyon hacimlerini genişletemedikleri için ekonomileri daralma sürecine girdi. Buna Yunanistan gibi üretmeyen ülkelerin yükü de eklendiğinde ekonominin yönetimi işin içinden çıkılamaz bir hal aldı.2007 yılı sonunda ABD'de başlayan ve 2008 yılı boyunca tüm dünyaya tsunami etkisi yapan mortgage krizi AB'de büyük çatırdamalara neden oldu.Ve AB'nin kapitalizm sevdalı siyasi liderleri büyük bir çaresizlik içinde debelenip dururken, Avrupa ülkelerinin hemen hemen hepsinde Marine Le Pen gibi güçlü muhalefet liderleri doğal olarak güçlendi.Hatırlarsanız Le Pen, "Dünyada ekonomik modellerin savaşı yaşanıyor; ABD'nin dayattığı kapitalizm ile Rusya'nın uyguladığı vatansever model arasında?" ifadelerini kullanmış ve Avrupa Parlamentosu'nda iktidar partisinin vekillerinden daha fazla sandalyeye sahip olmuştu. Şimdi ABD'nin dayatmalarına ve kapitalizmin çözümsüz ve kısırdöngü politikalarına karşı Avrupa'dan sesler yükseliyor. Başta da belirttiğimiz gibi bu seslerin yükselmesinin asıl nedeni kapitalizm ve Euro para birliğine geçiştir. Kapitalizm, çünkü kendi parasını kullanan ABD ve Euro para birliğine girmeyen İngiltere de ekonomik krizin pençesinden bir türlü kurtulamadı.Bu iradeler kendi parasını kullanıyor ama para basma hakkı devlete ait değil, ABD'de İsrail kökenli Rockefeller ailesinin olan FED'e, İngiltere'de de yine İsrail kökenli Rothschild ailesinin olan Merkez Bankası'na ait.Ve bu ülkelerde kapitalizm gereği basılan para da asla millete adil bir şekilde paylaştırılmıyor, küresel sermayedarların kasasında toplanıyor. Bir de buna Euro para birliği eklenince zaten ülkelerin ayakta kalması asla mümkün olmuyor.AB ülkeleri ve ABD, kriz döneminde Prof. Dr. Baş'ın modeli Milli Ekonomi Modeli'nin (MEM) tüketim endeksli bazı projelerini uyguladılar ama unutmayalım ki MEM bir yama değildir, bütüncül bir modeldir.Para emek ve üretim karşılığı basılmalıdır, basılan para da adil bir şekilde millete pay edilmelidir. Ancak bu şekilde üretilen ürünlere pazar bulunur ve ekonomik sistem Sayın Baş'ın ifade ettiği gibi emme basma tulumba gibi işler.Bu sürekli işlemesi gereken bir sistemdir. Öncelikle ABD'de ve AB ülkelerinde merkez bankalarının devlet dışında bir iradeye ait olması yanlıştır. Millet adına devlete ait olmayan senyoraj hakkı ülkeleri borç batağına sürüklemekten başka bir işe yaramaz.Bu sebeple bu ülkeler para basıp milletine dağıtsa da artan borçlar sebebiyle ekonomileri yine çökecektir.MEM'de para basma hakkı sadece ve sadece devlete aittir. Bu da bir kuruş dahi borçlanmadan büyük bir finans gücünün devletin elinde olmasını sağlar.Diyelim ki, para bastın kapitalizmde olduğu gibi zenginin cebine koydun, ya da göstermelik bir iki defa vatandaşın cebine koydun bu da bir çözüme götürmeyecektir.MEM'de sosyal devlet projeleri kapsamında vatandaşın cebine para konulması süreklidir ve bir sistemin parçasıdır. Sistemin devamı ancak böyle sağlanır.Bu sebeplerden dolayı AB dağılmaya mahkumdur, ABD de doların dünyadaki hakimiyetini kaybettiğinde çökmeye mahkumdur.Gelecek Milli Ekonomi Modeli'ndedir.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Onlar Türkiye, Türk milleti ve Atatürk sevdalısıydılar / 07.05.2024
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024