logo
19 MART 2024

ABD diktası, dolar hâkimiyetine bağlı

29.08.2018 00:00:00
BRICS ülkelerinin 2008 yılından itibaren Milli Ekonomi Modeli'ne (MEM) ait Milli Paralarla Ticaret formulünü uygulamasından bu yana dolar hâkimiyeti, kâğıttan imraparatorluğu darmadağın olan ABD, dost-düşman ayrımı yapmadan her ülkeye saldırmaya başladı. 
Demek ki dostluk ve müttefiklik buraya kadarmış, demekten kendimizi alamıyoruz.
ABD'nin dostluk anlayışı; sömürebiliyorsa, kendi çıkarları için kullanabiliyorsa dostsun, sana nüfuz edemiyorsa düşmansın, bu kadar net? 
Başka bir perspektiften bakarsak, ABD'ye düşmansan güvendesin, dostsan yandın. 
Özellikle böyle canı yandığı dönemlerde ilk tokatladığı dostları oluyor. Ya da şöyle diyelim; dostlarının ABD'ye bağımlılığı, ABD'nin tokatlarından daha çok zarar görmesine neden oluyor. Çünkü savunmasızlar, koruma kalkanları yok.
ABD'nin bu saldırganlığından ekonomik olarak en fazla yara alan ülke Türkiye oldu.
Bakanlarımızın da ifade ettiği gibi, ABD, Brunson bahanesiyle Türkiye'ye resmen ekonomik savaş ilan etti, yaptırım üstüne yaptırım kararı aldı.
Gerçi Rusya, Çin ve İran'a yönelik de birçok yaptırım kararları aldı ama Rusya'nın 2006 yılından bu yana Milli Ekonomi Modeli'ni uygulaması, kendi milli parasının farkına varması, borç bağımlılığından kurtulması; Çin'in de 2013 yılından itibaren Milli Ekonomi Modeli'ni bir ekonomi politikası olarak benimseyip, dolar kumpasından kurtulma mücadelesine girişmesi; İran'ın ABD'ye karşı başından beri gardını almış olması, ABD'ye dost değil, düşman olması bu ülkeleri ABD'nin saldırganlıklarına karşı korudu.
Türkiye'nin ise, MEM içinden çıkmasına rağmen 2005 yılından bu yana bu eşsiz çözüme karşı kör, sağır ve dilsiz olması, onun ABD'nin kurduğu finansal sisteme bağımlılığını kat be kat arttırdı. Sonuç, bir tweetle doların 7 liralara, piyasadan biraz para çekilmesiyle de 7.22'lere çıktığı, reel ekonominin darbe üstüne darbe yediği bir ekonomi tablosu?
İstikrarı ABD ile müttefiklikte arayarak, istikrarsızlığın tam merkezine oturduk.
ABD'nin saldırganlığından, her noktada ona müttefik olan Avrupa ülkeleri de çok büyük darbe yedi. Bu hususta Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ın açıklamaları oldukça dikkat çekiciydi. Maas şunları söyledi:
"Washington'un yaptırım politikaları bizi buna karşı Avrupa olarak yanıt bulmaya zorluyor. ABD'nin Rusya, Çin ve Türkiye'ye ve belki gelecekte bizim başka önemli ticari partnerlerimize ani kararlarla kendi başına, çok yönlü ve belirsiz yaptırımlar uygulaması Avrupa'yı ve bizi de vuruyor. Biz buna karşı tavır almak zorundayız."
"Avrupa'nın ticaret, ekonomi ve mali politikasının bağımsızlığı ve egemenliğini güçlendirmeliyiz. Bu kolay olmayacak. Ama işe başladık. Bağımsız ödeme kanalları ve sistemi geliştirme ve bir Avrupa para fonu yaratma önerileri üzerinde çalışıyoruz."
"ABD Başkanı Trump'ın Avrupa'yı Rusya ve Çin'le aynı kefede düşman olarak göstermesi sadece bir retorikten (söylemden) ibaret değil. ABD'yle yeni ve dengeli bir ortaklığa ihtiyacımız var. Komşularımızda savaşın, yoksulluğun ve göçün bedelini biz Avrupalılar ödüyoruz."
Maas, açıklamasının devamında "ABD'nin Rusya, Türkiye ve Çin'e yaptırımlarına Avrupa tepki göstermeli" ve "ABD'yle ilişkileri gözden geçirme vakti geldi" ifadelerini kullandı. Maas, bir takım önerilerde bulundu ve bunlar içinde, ABD'nin İran'a yaptırımlarına sert tepki gösterilmesi, ABD'nin SWIFT sistemine, Dünya Bankası ve IMF'ye alternatif getirilmesi, yani küresel finans işlemlerinde doların ve ABD'nin diktasından çıkılması maddeleri var.
Bu konuda Fransa'dan da önemli bir açıklama geldi. Fransa Ekonomi ve Maliye Bakanı Bruno Le Maire, Avrupa'nın ABD'den bağımsız politika uygulayacağını belirterek, Almanya ile birlikte, ABD'nin yaptırımlarına rağmen çeşitli uluslararası projeleri finanse etmeyi mümkün kılacak mekanizma üzerine çalıştıklarını kaydetti.
"Almanya'yla birlikte biz, bağımsız Avrupa ya da Fransız-Alman finans mekanizmasını geliştirme kararını aldık. Bu mekanizma, ABD'nin uyguladığı bölge ötesi yaptırımlarının ikincil mağdurları olmamızı engelleyecek. Ben, Avrupa'nın vasal toprak değil bağımsız kıta olmasını istiyorum" diyen Le Maire, "Bu da tamamen bağımsız finansal araçların olması anlamına geliyor ki şu anda böyle araçlara sahip değiliz" diye açıkladı.
Atalarımız der ki "öküz öldü ortaklık bozuldu", evet bu atasözünün bugünkü yansıması olarak "Dolar öldü, batılıların çıkar ortaklıkları bozuldu" diyebiliriz. Ama şu gerçeğin altını bir kez daha çizelim: Çözüm, doları bırakalım, eoruya bakalım ya da altına dönelim değildir.
Tek çözüm Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'yle yıllardır vurguladığı Milli Para ve Milli Paralarla Ticaret formulüdür. 
Milli Ekonomi Modeli, ülkelelerin hiçbir borç almadan kalkınabilmesinin tek formulüdür.
Ülkelerin ayakta kalabilmesi ve kalkınabilmesi için illaki yabancı sermayeye, başka bir hard currency'e ihtiyacı yoktur. Her ülke kendi finansal ihtiyacını, emek ve üretimi ve de sahip olduğu yer altı ve yerüstü kayanaklarının karşılığı basacağı Milli Para'sıyla temin edebilir. Ticaret de bu paralarla yapıldığı zaman Milli Paralarla Ticaret olur.
ABD'nin diktasından kurtulmanın yolu, dolar hakimiyetinden kurtulup, Milli Para'ya kavuşmaktır. Bu çözüm dışındaki hiçbir adım asla çözüm değildir.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.