logo
11 MAYIS 2025

ABD, HTŞ’nin kalmasını istiyor

22.02.2020 00:00:00

Suriye'de İdlib'i kontrol altında tutan Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), bildiğiniz gibi, içlerinde ABD ve Türkiye de olmak üzere dünyadaki tüm devletler ve de Birleşmiş Milletler (BM) tarafından resmi olarak terör örgütü kabul edilmektedir.

Hatta hatırlarsanız Ekim 2019'da ABD İdlib bölgesindeki HTŞ'ye gizli bir operasyon yapmış ve bu saldırı sonucunda IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi'nin öldürüldüğü açıklanmıştı.

Yani ABD, HTŞ'yi terör örgütü gördüğü gibi, ona operasyon da yapmıştı.

Fakat 10 gün önce Ankara'ya gelen ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'in HTŞ'ye yönelik açıklamaları birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Jeffrey Ankara ziyaretinde, bayram değil seyran değil, HTŞ'yi aklayan cümleler sarf etti.

Türkiye'yi İdlib'de desteklediklerini söyleyerek gaz veren, yangına körükle giden Jeffrey, HTŞ için şunları söyledi:

"Bir süredir uluslararası bir tehdit oluşturduklarını görmedik. Bununla beraber, Ruslara ya da Suriye Ordusu'na İdlib dışında bir yerde tehdit oluşturmuş da değiller." 

Jeffrey'in bu açıklamaları açıkça gösteriyor ki, ABD, HTŞ'nin radikal terör örgütleri kapsamından çıkartılmasını ve Cenevre'de başlatılan Suriye'nin siyasi sürecinde yer almasını istiyor.

Bu iddiaları doğrulayan Batı menşe'li bir takım haberler de servis edildi.

Londra'dan Arapça yayın yapan The Levant News'in haberinde, HTŞ örgütünün kendisini kısa bir süre içinde feshedeceği ve HTŞ liderliğinin bu konuda yakın bir zaman içinde açıklama yapacağı ileri sürüldü.

Bu konuda başka bir gelişme ise ABD menşe'li Uluslararası Kriz Grubu'nun (International Crisis Group) sitesinde yaşandı.

Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, yaptığı değerlendirmede, "Uluslararası Kriz Grubu, içinde Soros'un da Abramovitz'in de bulunduğu küresel derin yapının bir uzantısıdır" ifadelerini kullanmaktadır.

Bu sitede, "Suriye'nin İdlib kentindeki Cihadist faktör: Abou Mohammed al-Joulani ile söyleşi" başlıklı bir haber yayınlandı.

Söyleşi yapılan bu kişi, HTŞ'nin lideri olan Ebu Muhammed el Cevlâni…

Cevlani söyleşide, İdlib'deki yönetimi devir almaya hazır olduklarını ve amaçlarının İdlib'deki halkların güvenliğini sağlamak olduğunu söylüyor. 

Cevlani ayrıca, bu grubun (HTŞ) bir transformasyondan geçtiğini, devam eden gelişmelere uyum sağladığını, göçmenlere yardım eden uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmaya hazır olduğunu ifade ediyor.

Uluslararası Kriz Grubu ise, Rusya ve Türkiye'nin HTŞ konusunda uzlaşmaya varması gerektiğini belirtiyor; HTŞ'yi sempatik göstermeye çalışıyor. 

HTŞ'nin mağlup edilmesi durumunda bir felaketin oluşacağını ifade ediyor, HTŞ'nin yaşatılması gerektiğini ima ediyor.

Yaşanan bütün bu gelişmeler gösteriyor ki, ABD, bir taraftan Türkiye'ye gaz vererek bölgede arzu ettiği bir takım çatışmaların çıkmasını hedeflerken, bir taraftan da besleyip büyüttüğü, dünyanın başına bela ettiği terör örgütlerine yeni siyasi zeminler oluşturuyor.

Bölgede arzu ettiği çatışmalar elbette ki Türkiye-Suriye savaşıdır, Türkiye-Rusya savaşıdır. Bu savaşları çıkartabilirse, bir taşla birçok kuşu vurabilecek.

Örneğin Türkiye-Suriye savaşıyla hem etnik hem de mezhep temelli bir bölgesel çatışmanın fitili ateşlenebilir.

Böylesine bir çatışma ve kaos, BOP kapsamında olan başta Türkiye ve Suriye gibi ülkeler olmak üzere İslam ülkelerinin bölünmesine ve parçalanmasına neden olur.

Türkiye-Rusya savaşı ile de bir taraftan Türkiye'yi BOP'a hazır hale getirirken, diğer taraftan da Rusya'yı meşgul edecek bir bahane üretmiş olacaklar.

Peki, ABD HTŞ'nin bölgedeki varlığını neden istemektedir?

ABD, YPG ve SDG kılıfıyla Fırat'ın doğusunu ele geçirmiş vaziyettedir. Zengin petrol yataklarını da kontrol altına alan ABD, yeni yeni üslerle ve askeri oluşumlarla bölgeye daha da yerleşmektedir. 

Siyasi süreçte de YPG için merkezi yönetim yetkisine sahip bir özerk yönetim talep etmektedir. Böylece Suriye'deki varlığını resmileştirmiş olacak.

Fırat'ın batısı ve İdlib bölgesinde ise, ABD'nin çıkarlarını siyasi süreçte sağlayacak olan HTŞ'dir. HTŞ'nin varlığı korunur ve siyasi sürece de dâhil edilebilirse, Suriye BOP kapsamında 3 parçaya bölünmüş olacaktır.

Türkiye'nin bütün bu gelişmelerle ilgili ne yaptığından ziyade, ne yapması gerektiğinden bahsetmek daha doğru olacaktır.

Bölge üzerinde kirli senaryo peşinde koşanların hedefleri bellidir ve bu hedefler içinde Türkiye de vardır. Hatta Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifade ettiği gibi, "Asıl hedef Türkiye'dir."

Türkiye bu planları bertaraf etmeli ve Prof. Dr. Baş'ın "Suriye'nin toprak bütünlüğü, Türkiye'nin toprak bütünlüğü demektir" temel tespitinden hareketle Suriye'nin gerçekten toprak bütünlüğünü sağlayacak politikalar izlemelidir.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Zelenski'den Putin'e 'şartlı' yanıt
'Tam, kalıcı ve güvenilir bir ateşkes teyidi'
İddia: Trump Filistin Devleti'ni tanıyabilir
Körfez turunda açıklama gelebilir
Kimliği belirsiz felçli Rus gence 10 yıl annelik yaptı
Gülsüm ananın hayatı film oluyor
Emeklilerin gözü temmuz zammında
Seyyanen zam yapılacak mı?
Doğu Karadeniz'de somon hasadı başladı
Norveç yıllık 2 milyon ton üretim yaparken Türkiye olarak yüz bin tonlardayız
Çalık Holding önündeki darp olayında gelişme
Erol Öğrek'i darp eden 4 kişi tutuklandı
Trump: Çin ile görüşmeler iyi geçti
"Birçok konuda mutabık kalındı"
Katargate skandalında para Netanyahu'ya nasıl ulaştı?
İsrail basını, paranın rotasını yayımladı
Putin'den Ukrayna ile doğrudan müzakere önerisi
15 Mayıs'ta, İstanbul'da, ön koşulsuz...
ABD, Gazze'de zorla yerinden edilmeyi destekliyor
Açıklama ABD'nin İsrail Büyükelçisi'nden geldi
Vahşet bunların kanında var
İsrail askeri, Filistinli sivile kurşun yağdırdı
Kütahya'da 1 yıldır kayıp genç kız cinayete kurban gitmiş
Cesedin üzeri moloz ve betonla kapatılmış
5. yıldıza 1 puan kaldı
Galatasaray Trabzon'dan kayıpsız döndü
Metrobüs kazasında yaralı sayısı 40'a yükseldi
İstanbul Valisi Davut Gül açıkladı
"Sorunların çatışma yerine diyalogla çözülmeli"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan ateşkese ilişkin açıklama
Zelenski'den Putin'e 'şartlı' yanıt
'Tam, kalıcı ve güvenilir bir ateşkes teyidi'
İddia: Trump Filistin Devleti'ni tanıyabilir
Körfez turunda açıklama gelebilir
Kimliği belirsiz felçli Rus gence 10 yıl annelik yaptı
Gülsüm ananın hayatı film oluyor
Emeklilerin gözü temmuz zammında
Seyyanen zam yapılacak mı?
Doğu Karadeniz'de somon hasadı başladı
Norveç yıllık 2 milyon ton üretim yaparken Türkiye olarak yüz bin tonlardayız
Çalık Holding önündeki darp olayında gelişme
Erol Öğrek'i darp eden 4 kişi tutuklandı
Trump: Çin ile görüşmeler iyi geçti
"Birçok konuda mutabık kalındı"
Katargate skandalında para Netanyahu'ya nasıl ulaştı?
İsrail basını, paranın rotasını yayımladı
Putin'den Ukrayna ile doğrudan müzakere önerisi
15 Mayıs'ta, İstanbul'da, ön koşulsuz...
ABD, Gazze'de zorla yerinden edilmeyi destekliyor
Açıklama ABD'nin İsrail Büyükelçisi'nden geldi
Vahşet bunların kanında var
İsrail askeri, Filistinli sivile kurşun yağdırdı
Kütahya'da 1 yıldır kayıp genç kız cinayete kurban gitmiş
Cesedin üzeri moloz ve betonla kapatılmış
5. yıldıza 1 puan kaldı
Galatasaray Trabzon'dan kayıpsız döndü
Metrobüs kazasında yaralı sayısı 40'a yükseldi
İstanbul Valisi Davut Gül açıkladı
"Sorunların çatışma yerine diyalogla çözülmeli"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan ateşkese ilişkin açıklama
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.