1915 senesi başından beri en iyi bir şekilde hazırlanarak 18 Mart'ından Denizden ve Ağustos'tan itibaren de karadan saldırıya geçen İngiltere ve Fransa'nın amacı Rus askerini beslemekti. Ama olmadı. Asya Bozkırlardan getirdiği ruhla ölünme saldıran Anadolu'nun Memedi geçit vermeyerek düşmanı dünyaya geldiğine pişman eder. 9-10 Ocak 1916 günü pılısını pırtısını toplayarak arkasına dahi bakmadan Gelibolu'yu terk eder. Bu olayın sonuncu Anlaşma Gurubu Devletleri için çok ağır olur. Silah ve cephane bakımından beslenemeyen Rus Ordusu kendi imkânları ile ancak 1917 Martı'na kadar dayanabilir. Bu duruma birde kötü yönetim, vurgunculuk ve karaborsacılık ta eklenince açlık ve sefaletten bunalan halk ve asker işbirliği yaparak ayaklanır. 12- 13 Mart 1917 günlerinde Çarlık rejimi yıkılır ve Çar II. Nikola'da Petrograddan ayrılır. Kurulan yeni Sovyet Hükümetinin ilk yapacağı iş ülkede açlık ve sefaletin önlenmesi için ülke katmadan barışa gitmesi olacaktı. Halk temsilcisi olan Sovyet guruplarının bu isteği, iyi bir yönetimle Rusya'da işlerin düzeleceğine dair bir ümit ışığı, İngiltere ve Fransa'yı ümitlendirir. Fakat yeni hükümetin Çarlık Rusya'sı döneminde yapılan bütün anlaşmalara yeni hükümetin bağlı olduğunu bildirmesi ortalığı karıştırır. Çünkü bu anlaşmalara bağlı olmak savaşa devam demekti. Bu nedenle halk yeniden gösteri ve ayaklanmalara gider ki bu olaylar Rusya'yı çöküntüye götürecektir.İngiltere ve Fransa için, 1917 yılında Rusya'da meydana gelen olaylar büyük bir tehlikeli ortam yaratıyordu. Eğer bu olaylarla Rusya çökerse Karadeniz Donanması Alman hizmetine girebilirdi ki bu durum savaş dengelerini altüst yapardı. Rusya barışı gerçekleştirirse de Almanya Doğu Cephesindeki kuvvetleri Batı cephesine çekerek daha kuvvetli bir duruma gelecekti. Bu nedenle Amerika resmen savaşa girmişse de ordusunu hazırlayıp Avrupa'ya gelinceye kadar kuvvet dengelerinin bozulmaması için en iyi çare Osmanlı ile ayrı bir barış yaparak, askeri güçle açamadıkları Boğazları barışçı bir politika ile sağlamaya çalışırlar. Eğer kısa zamanda Osmanlı ile ayrı bir barışa gidebilirlerse Iraktaki ve Filistin'deki kuvvetleri de Batı cephesine çekerek Almanya'ya karşı kuvvet üstünlüğü sağlanırdı. Ayrı Barış işine ilk girişimi İngiltere yapar. 31 Mart 1917günü Loyd Corc, PİLLİNG isimli ve Osmanlı ülkesinde yatırımları olan bir işadamı vasıtası ile ayrı barış teklifinde bulunur. Konu 10 Nisan 1917 günü İttihat terakki Merkez-i Umumisinde görüşülür. Üyeler barışa olumlu bakmalarına rağmen Enver Paşanın Almanya'nın haberi olmadan barışa gidemeyiz itirazı üzerine kesin bir karar alınamaz. Sonuçta da olumlu bir cevap verilemez.9 Nisan 1917 günü Rusya Başbakanı LVOV bir bildir yayınlar. O bu bildirisinde Rusya'nın dış siyasasında ülke katma amacı güdülmediği düşüncesi yayınlanır. Bu düşünce üzerine, koyu bir sosyalist olmasına rağmen savaş başlayınca aşırı bir yurtsever olan GUSTAV HERVE bir yazısında şu düşünceyi yayınlar: "Rusya'nın, İstanbul'u almaktan vazgeçmesi Türkiye'nin ayrı bir barış yapması için yeter bir nedendir." İstanbul Basınından Tanin gazetesi 26 Nisan 1917 günü, Gustav Herve'nin düşüncesine şu düşünce ile karşılık verir: "Biz İstanbul'u Muhafaza edip etmemek maksadı ile değil, müttefiklerimizle beraber düşmanlarımıza karşı galebe çalarak hal ve istikbalimizi kuvvetle müeyyed(desteklenmiş) bir emniyet altına almak gayesile iştirak ettik. Binaenaleyh bizim için düşmanlarla her ne şekil ve şerait içinde olursa olsun münferiden(tek başımıza) sulh yapmak meselesi mevzuu bahis bile olamaz." Basın mensuplarımız Anlaşma gurubu devletlerinin emperyalist amaçlarını çok iyi bildikleri için barış konferansı kararları ile bu uygarlığın ilkelerindendir diyerek bir bölgemizi koparabilirlerdi. Bu konuda çok ihtiyatlıdırlar ve masaya müttefikleri ile beraber oturmayı tercih ediyorlar. Zaten Osmanlı yöneticilerinin savaş amaçlarından birisi de Emperyalist Avrupalıların bu hareketlerinden çekinmeleridir.Başkan Wilson'un danışmanlarından Albay Hawz Eski İstanbul Amerika Büyük elçisi MORGRNTHAW' ayrı bir barış için görevlendirmek ister. İngiltere Hükümeti, Hawz'ın bu girişimine karşı olur. Bunun iki sebebi vardır. Birincisi malın alıcısı olan tüccar sayısının artması ile Türkiye'nin ağır isteklerle barış istemsini önlemek. İkincisi ise Osmanlı halkı içerisinde İngilizlerin işbirliği içerisinde oldukları Ermeni, Rum, Yahudi ve Süryanilerin, Osmanlı Ordusunun ezilmesi ile ilgili istekleridir. Hâlbuki Amerika Birleşik Devletleri barışı, Hukuki ilkelere dayalı bir barış politikası ile sağlamaya çalışıyorlardı. Hâlbuki İngiliz'in işbirlikçileri ise Türk halkının ve askerinin iyice ezilmesiyle ihtiraslarını ve isteklerini elde edebileceklerdi.İstanbul'da Bankerlik ve ticaret yapmış olan MİZRAHİ Paris ten Bern'e gelince 5 Mayıs 1917 de Osmanlı Büyükelçisi Fuat Selim Beye uğrar. Sohbet sırasında ona şu önerilerde bulunur: Fransa ve İngiltere şu anda barış yanlısıdır. Ve barış yanlısıdır. Bu duruma göre: 1-Türkiye'nin savaştan önceki toprak bütünlüğü sağlanacak 2-Toprak bütünlüğüne İtilaf Devletleri (Anlaşma gurubu) ile Amerika kefil olacak. 3-Savaşta Osmanlı Devletinin Almanya'dan aldığı bütün borçlar ödenecek 4- Ekonomik girişitlerde bulunabilmesi için gereken paralar Osmanlı Devletine borç olarak verilecektir. Kısacası İngiltere ve Fransa ayrı barış için Osmanlı devletine güzel vaatlerde bulunarak borçlandırılarak kontrol altına alınmak istenmektedir.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011