Kapitalist sistemini ve dolar hakimiyetine dayalı kağıttan imparatorluğunu kaybeden ABD, bugün kendi kadim sorunlarıyla yüzleşmek zorunda...
Irkçılık, adaletsizlik, sömürücülük, sınıf ayrılıkları, zulüm, dışlama, ötekileştirme, bencillik ve nice hastalıklar ABD'nin kadim sorunlarıdır.
ABD bu temeller üzerine kuruldu da diyebiliriz.
Esasen bu manada ABD, Kur'an'da anlatılan "nefs-i emmare"nin şekil bulup devlet olmuş halidir.
Bugüne kadar sömürüye dayalı ekonomik gücünü ve parasını kullanarak bu sorunların üstünü örten ABD, bu örtü ortadan kalkınca, Korona da "kral çıplak" deyince saklanan gerçekler açığa çıktı.
Makyajla oluşturulan hayali imaj yerle bir oldu.
Şimdi ABD'nin en etkin kurumlarının temsilcileri, ABD'li yetkililer, "ABD'nin bir iç savaşın eşiğinde" olduğunu söylüyorlar; doğrudur.
Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi merhum Prof. Dr. Haydar Baş, ABD'nin bu dolar sömürüsüne dayalı hakimiyetiyle ilgili şunları söylemişti:
"Bugüne kadar uygulanan ekonomi anlayışında piyasaya sürdüğünüz kendi paranızın karşılığında ABD dolarını kasanızda tutmanız lazım. Yani dolar karşılığında kendi paranızı basabiliyordunuz. Bunu bütün devletler kabul etti. Aradan zaman geçince ABD'nin olmayan sermayesine karşılık elindeki doları müthiş bir zenginlik oluşturdu. ABD bu kuralla bütün dünyayı yıllarca sömürdü. ABD'nin bu yaptığı şey olmayan bir zenginliği varmış gibi göstererek dünyayı soyma politikasıdır. Tüm dünya yıllarca resmen soyuldu."
Prof. Dr. Baş gerek 2005 yılında gerçekleştirilen Birinci Uluslararası MEM Kongresi'nde, gerekse bu tarihten sonraki kongrelerde, tv konuşmalarında ve diğer programlarda hep "Kapitalizmi çökerteceğini, ABD'nin darmadağın olacağını" belirtiyordu.
Bakın bu süreçle alakalı Sayın Baş neler söylüyor:
"2005 yılında İstanbul'da düzenlenen Milli Ekonomi Modeli kongresinde milli para tezinin ABD'yi bitireceğini ifade ettim. Tabii bize kimse inanmadı. Zaman içerisinde baktılar ki hakikaten ABD erimeye başladı. Niye? Çünkü dünya ülkeleri paralarının karşılığında ABD dolarına yer vermemeye, milli para uygulamasını hayata geçirmeye başladı. Daha önce yüzde 100 piyasaya hâkim olan dolar, şimdi yüzde 10'lar seviyesine düştü. Böylece istese de istemese de ABD devamlı geriye gitti. Olayın özü aslı budur."
Yani ABD'nin çöküşü; topla, tüfekle, ABD'nin yıllarca diğer ülkelerde gerçekleştirdiği gibi ajan çalışmalarıyla, fitneyle, bölme girişimleriyle gerçekleşmemiştir.
ABD'nin çöküşü; Kur'an'da İsra suresinin 81'inci ayetinde Cenab-ı Hakk'ın buyurduğu, "Hak geldi; batıl yıkılıp gitti. Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur" ayetinin bir tecellisidir.
Ayetlerin hem manevi hem de maddi anlamları vardır.
Milli Ekonomi Modeli, ekonomiyi, parayı, kaynakları, devleti, üretimi, tüketimi, ticareti, tarımı, hayvancılığı yerli yerine oturtmuştur, her noktası doğru olan bu eşsiz Model dünyada uygulanınca da sömürü sistemi olan Kapitalizm ve bu sistemle sömürenler yerle bir olmuştur.
Hz. Peygamber (s.a.v) efendimiz de şöyle buyurmaktadır:
"Hak geldi, bâtıl yok oldu. Zaten bâtıl yok olmaya mahkûmdur. Hak geldi; bâtıl, ne yoktan var eder; ne de yok olanı iade eder." (Buhâri, Mezâlim, 32)
Prof. Dr. Baş, son sosyal medya buluşmasında, Milli Paralarla Ticaret formülüyle ABD'nin dolar hakimiyetini bitirdiğini söyledikten sonra, "Hadi bakalım, bu hakimiyeti yeniden kursun, bu mümkün değil" demişti.
Esasen Hz. Peygamber'in "bâtıl, ne yoktan var eder; ne de yok olanı iade eder" sözünün bir tezahürüdür bu...
Cenab-ı Hak Ankebut suresinin 41'inci ayetinde batılı örümcek ağına benzetmektedir ve eklemektedir: "Halbuki evlerin en zayıfı, elbet örümcek ağıdır, keşke bilselerdi."
Esasen buradan da net anlaşılıyor ki, batılın güçlü gibi göründüğü dönemler hakkın zuhur etmediği ve yaşanmadığı dönemlerdir.
Yoksa batıl örümcek ağı gibi zayıftır, hak zuhur edince bir anda darmadağın olur.
Dünyada "insan merkezli" tek Model olan Milli Ekonomi Modeli ortaya çıkıp, gelir adaletini sağlayan sosyal devlet projeleri, Milli Para ve Milli Paralarla Ticaret formülleri BRICS devletleri tarafından Modelin Sahibi'ne danışılarak devreye sokulunca, batıl olan sömürü sistemlerinin tamamı zail oldu, devre dışı kaldı.
Türkiye ve Türk milleti olarak artık bu gerçekleri görmeliyiz.
Çökenlerle, batanlarla, kendi derdine düşüp de çare bulamayanlarla değil, uygulayan ülkeleri zirveye çıkartan Milli Ekonomi Modeli ile yol haritamızı belirlemeliyiz.
Yanlışta ve batılda ısrar bizi asla çözüme götürmez, bizden öncekileri götürmediği gibi...
Bugün Türkiye için tek çıkış kapısı, MEM'i parti programına alan ve bu işin şifrelerini bilen tek siyasi hareket olan Bağımsız Türkiye Partisi'ni iktidar yapmaktır.
Bunu başarırsak, çökenler çöker, onlar çökmeye mahkumdur; biz tüm dünyaya örnek bir ülke olarak dimdik ayakta kalmaya devam ederiz.
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024