Trump'ın söz, fiil ve hareketleri ortada. Siyaseti bilmem ama Trump'ın bu duruşu milleti, sokakları gerdi ve milletimiz, Sayın Erdoğan'dan bu hadsiz, terbiyeden yoksun kişiye karşı adam akıllı bir cevap hatta ayar vermesini bekliyordu.
Herkes durumun farkında olduğu için medya ve özellikle iktidar partisinin siyasetçileri, Trump'ın karakter özelliklerine gündem ederek Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şahsına, ülkemize, milletimize, tarihimize karşı yaptığı sözlü, fiili alçakça saldırıları masumlaştırma gayretine girdiler.
Ekranlarda hem gazeteciler, hem de siyasetçiler Trump için 'bir dediğini ikincisi tutmuyor, adam manyak, psikopat hatta geri zekâlı' tanımlamaları kullanıldı, manşetleri atıldı. Özetle milletimize; "bu kişiyi kale almayın" mesajı verildi.
Hemen soralım; Trump şöyle, böyle de Obama masum mu? Clinton masum mu? Bush'lar masum mu? Dost mu, güvenilir mi?
Hayır, ABD kişilere, iktidarlara göre yönetilen bir devlet değildir. Kişiler gelir, ABD'nin kısa, orta ve uzun vadeli planlarını kendi hali lisanlarıyla seslendirir ve gerçekleştirirler. Sorun çıkaranlara ise ABD hemen ayar verir.
Hatırlayın o günleri! Obama seçildiğinde Van'da kurban kesenler vardı. Hatta medyadan bazı isimler, Obama'nın Müslüman olduğunu ispata kalkıyordu.
Bugün itiraf edildi ki Obama, ülkemize karşı Trump'tan daha yıkıcı karar ve eylemlere imza atmış, uygulamış.
Örneğin Obama'nın PKK'ya yardım ettiğini, IŞİD'i kurduğunu en yetkili ağızlar itiraf ediyor.
Peki, bunlar şaşırtıcı mı? Hayır. Dünyada nerede terör varsa orada ABD vardır, İsrail vardır, haçlı AB vardır gerçeğini herkes biliyor, anlıyor ama yüzlerine karşı söyleyemiyor.
Baba ve oğul Bush'ların Afganistan, Irak katliamlarını, Ebu Garip zulmünü, Müslüman kadınların, sabilerin uğradığı Coni vahşetini kim inkâr edebilir?
El-Kaide, Taliban ve bunların son modeli IŞİD'i kim, ABD kurmadı diyebilir? Hele hele bu örgüt mensuplarının Müslümanlar ve İslam için ellerine silah aldıklarını iddia edenlere ahmak, demek bile iltifat olur.
Afganistan'da, Irak'ta katliamlar yapılırken, Ebu Garip'te, Irak'ın hemen her bölgesinde bacılarımız tecavüze uğrarken, camiler, hastaneler bombalanırken ABD başkanlarına ses çıkarmayanlar eğer bugün Trump'ın söz ve tiwit'lerine isyan ediyor, tepki gösteriyorsa kalplerine bir baksınlar.
Bir kez daha ifade edeyim; Seversiniz, sevmezsiniz hiç fark etmez, Sayın Erdoğan da kendisinden önce o koltuğa oturanlar gibi Türkiye Cumhuriyetini temsil ediyor. O'na yapılan hakaret bu devlete, millete yapılmıştır. Karşılığı muhatabın ahlak seviyesine göre değil Türk milletinin tarihteki asalet ve duruşuna göre verilmelidir, verilmeliydi.
Ama maalesef ekranlarda vekillik yapmış kişilerden fedailiğe soyunan gazetecilere kadar birçok kişi yapılması gerekeni değil de Clinton-Ecevit fotoğrafıyla başka hesaplara giriyor, aynen Trump gibi bu devleti, bu milleti zan altında bırakıyor.
Siyasetin göbeğindeki bu kişilere sormak istiyorum; O fotoğraf nasıl kurgulandı ve neden medyaya servis edildi?
Hepsi cevabı çok iyi biliyor; Clinton, Irak'a Türkiye üzerinden girmek için ülkemize 60 bin asker yerleştirmek istediklerini söyler.
Sayın Ecevit bunu asla kabul etmeyeceğini, bu vebalin altına giremeyeceğini ifade eder ve malum fotoğraf anında medyaya servis edilir.
Şimdi soralım; ABD, Irak'a ne zaman girdi, nasıl girdi, kim destekledi, tezkereye rağmen hava sahamızı kim açtı?
Türk siyasetçileri, 'ABD ile yapacak hiçbir işimiz yok' demedikten sonra bu mektuplar, twitler daha da çoğalarak gelecektir…
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024