logo
12 EKİM 2025


Adalet hem dünya hem de ahiret içindir

08.12.2020 00:00:00
'Adalet hem dünya hem de ahiret içindir' seslendirme dosyası:

Allah'ın sevdiği, seçtiği ve sevmemizi farz kıldığı Ehl-i Beyt'i anlatmak onları sık sık yad edip, onların bizlere kazandırdığı ölçüleri anlamaya ve yaşamaya çalışmak mü'min olarak en büyük vazifelerimizdendir.

Düyadaki tek Ehl-i Beyt Külliyatı ve Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt tezinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'a, "Hocam Ehl-i Beyt'i neden bu kadar çok anlatıyorsunuz?" diye sorduklarında, "Evladım, Ehl-i Beyt'i Allah ve Peygamber anlatıyor, ben niye anlatmayayım?" diye cevap vermiştir. 

Prof. Dr. Baş'ın yazdığı Ehl-i Beyt Külliyatı'nı okuduğunuzda o seçilmişlerin örnek hayatlarını öğreniyorsunuz. Allah'ın onları niye seçtiğini ya da Allah tarafından seçilmiş olanların hayatlarının nasıl olduğunu bu eserlerde net olarak görüyorsunuz.

Prof. Dr. Baş'ın Hz. Fatıma kitabından aktarmaya devam edelim.

Aktaracağımız örnek, Rasulullah'ın şahsında adalet nedir, kul hakkı nedir, ahirete hazırlanmak nedir, Ehl-i Beyt fertleri Rasullullah'a nasıl sahip çıkmaktadır bu ve daha birçok hakikati gözler önüne sermektedir.

Rasulullah (s.a.v.) vefatı ile neticelenen hastalığının son dönemlerinde minberden şöyle buyurmuştur:

"Ey kavmim! Size hükümleri bildirdim. Islahınıza çalıştım. Ve belalara uğradım. Artık sohbetinizden ilgi kesmek ve sizden uzaklaşmak zamanı geldi. Kimin ki bende hakkı varsa alsın. Kimin ki müşkülü varsa sorsun. Ki Allah'ın yanına bütün davalardan el etek çekmiş olarak gideyim ve Allah'a yüz tutan eteğime hiçbir asılı el kalmasın, haksızlığımdan şikayet eden hiçbir el onu tutmasın."

Bunu söyledikten sonra minberden indi. Cemaatle öğle namazını kıldı, yeniden minbere çıktı. Önceki söylediği şeyleri tekrarladı. Orada bulunanlardan birisi ayağa kalkarak dedi ki: "Ya Rasulullah! Senin zimmetinde benim alacağım üç dirhem var."

Hz. Peygamber (s.a.v.) üç dirhem borcunun alacaklıya ödenmesi işini Hz. Ali'ye (a.s.) buyurdu, o da ödedi.

Bundan sonra ashabdan Ukkaşe adında biri ayağa kalktı ve dedi ki:

"Ya Rasulullah! Tebük gazasından dönerken deveye bir kamçı vurmuştun, kamçı deveye vurmadı, bana erişti. O vuruştan son derece acı duydum. İmdi kısas isterim.

Hz. Peygamber (s.a.v.), "Allah sana hayrı rahmet kılsın ki, bu kısası ahirete bırakmadın, dünyada diledin" buyurdu. Sonra Ukkaşe'ye sordu: "O kamçıyı tanır mısın?"

Ukkaşe cevap verdi: "Deri terbiyesinden tutulmuş bir kamçı idi."

Hz. Peygamber, "O kamçı Fatıma-i Zehra'nın evindedir. Hemen getirsinler" buyurdu. 

Selman aldığı bu emir üzerine Hz. Fatıma'nın (a.s.) evine koştu. Kapısının önüne gelince: "Esselamün aleyküm ya Ehl'el Beyt" diye seslendi. 

Hz. Fatıma Selman'ın sesini işitince: "Ey Selman! Ne hacetin var?" diye sordu.

Selman cevap verdi: "Hz. Resul filan kamçıyı istiyor."

Fatıma (a.s.) sordu: "Ey Selman! Hasta halinde bu kamçıyı niçin istiyor?"

Selman olanı biteni anlattı. Hz. Fatıma, "Hz. Resul hasta yatmaktadır. O'nda kamçıya dayanacak güç ihtimali yoktur" dedi. Hemen Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i çağırdı:

"Ey Ciğerparelerim!" dedi. "Dedenizden bir hak isteniyor. Adaletin yerine gelmesi lazım. Yürüyün, O'nun yerine kamçılanmayı kabul edin."

Selman, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ile kamçıyı aldı. Mescid-i Şerif'e geldi. 

Mescidde bulunan cemaatin velvelesi gökkubbeye çıkmıştı. Herkes Ukkaşe'den kısastan vazgeçmesini istiyordu.

Birazdan Ukkaşe'nin niyeti ortaya çıktı. Ukkaşe, "Ey Allah'ın Resulü! Benim bu ısrarımda iki muradım vardı. Biri buydu ki, Senin insaflı olduğunu halka göstermekti. Biri de mübarek vücuduna yüz sürmek, cehennem ateşinden kurtulmaktı."

Eğer Ukkaşe gerçekten diyet isteseydi, Hz. Fatıma'nın yetiştirdiği Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin hiç çekinmeden bu diyeti yerine getirecekti."

Ne muhteşem bir manzara değil mi?

Hz. Peygamber (s.a.v.), hem bir peygamber hem de bir devlet başkanı olmasına rağmen kimsede hakkının kalmasını istemiyor, helallik istiyor ve bu noktada her türlü sorumluluğu da alıyor.

Adaleti herkese farklı uygulamıyor, önce kendisi uyuyor, hakka ve hukuka olan saygısını ne pahasına olursa olsun bizzat ortaya koyuyor.

Bir anne için en değerli varlıkları çocukları olmasına rağmen, Hz. Fatıma'da öyle bir iman, öyle bir Allah ve Peygamber sevgisi var ki, çocuklarını adaletin yerine gelmesi için Rasulullah'ın yerine feda ediyor. 

İşte size Ehl-i Beyt, işte size Ehl-i Beyt'in hak, hukuk ve adalet anlayışı.

Adalet hepimize lazım, her zaman lazım.

Ama unutmamak gerekir ki, Allah Resulü bile ismet sıfatına ve seçilmişliğine rağmen Allah'ın huzurundaki mahkemeden endişe ediyor ve bunun için ölmeden önce önlem almaya çalışıyorsa, adalet, adil olmak asıl Allah'ın huzurunda lazım.

Vay kendi şahsi çıkarları için adaleti arka plana atanlara!

Ne dünyada, ne de ahirette iki yakaları bir araya gelmeyecek.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Kıbrıs gazisi Erenköy Direnişi'ni anlattı
'Türk uçakları geldiğinde çok sevindik'
Katiller kana doymuyor
İsrail'den soykırıma devam mesajı
Dışişleri'nde Suriye zirvesi
Ne konuştular?
Asya'da saflar sıklaşıyor
Çinli lider Xi'den Kuzey Kore lideri Kim'e mektup: 'İlişkilerimizi güçlendirmeye hazırız'
Gazze'de yardım tırlarıyla ilgili çelişkili haberler geliyor
Filistin: Yardım tırları İsrail'in kontrolünde
İran: Avrupa ile nükleer müzakere düşünmüyoruz
*ABD ile adil ve dengeli diyaloğa hazırız"
BOP ateşi bu kez doğudan yanmaya başladı
İki Müslüman devlet arasında şiddetli çatışma
Sofya'da Türk gecesi
Bulgaristan'da tarihi galibiyet
'Şartsız şekilde silahlarını teslim etmelidir'
Güler PKK uzantısı SDG - YPG'ye seslendi
'Gazze'ye önce ben gideceğim sonra siz'
Erdoğan'dan Gazze mesajları
'Çekinecek hiçbir şeyimiz yoktur'
'Bu ülke, adaleti eğip bükerek yönetilemez'
Ersin Tatar'dan, Türk dünyasıyla entegrasyon mesajı
‘Kıbrıs Türk halkını Rum’a yama yaptırmayız’
Tek parti iktidarının ekonomi anlayışının sahaya yansıması
Giyim mağazasında indirim kampanyası izdihama neden oldu
Zeytin ağacından gelen delil
Nuh'un Gemisi Cudi Dağı'nda
İsrail bir yere saldırmadan duramıyor!
Gazze'de ateşkes, Lübnan'a saldırı
Kıbrıs gazisi Erenköy Direnişi'ni anlattı
'Türk uçakları geldiğinde çok sevindik'
Katiller kana doymuyor
İsrail'den soykırıma devam mesajı
Dışişleri'nde Suriye zirvesi
Ne konuştular?
Asya'da saflar sıklaşıyor
Çinli lider Xi'den Kuzey Kore lideri Kim'e mektup: 'İlişkilerimizi güçlendirmeye hazırız'
Gazze'de yardım tırlarıyla ilgili çelişkili haberler geliyor
Filistin: Yardım tırları İsrail'in kontrolünde
İran: Avrupa ile nükleer müzakere düşünmüyoruz
*ABD ile adil ve dengeli diyaloğa hazırız"
BOP ateşi bu kez doğudan yanmaya başladı
İki Müslüman devlet arasında şiddetli çatışma
Sofya'da Türk gecesi
Bulgaristan'da tarihi galibiyet
'Şartsız şekilde silahlarını teslim etmelidir'
Güler PKK uzantısı SDG - YPG'ye seslendi
'Gazze'ye önce ben gideceğim sonra siz'
Erdoğan'dan Gazze mesajları
'Çekinecek hiçbir şeyimiz yoktur'
'Bu ülke, adaleti eğip bükerek yönetilemez'
Ersin Tatar'dan, Türk dünyasıyla entegrasyon mesajı
‘Kıbrıs Türk halkını Rum’a yama yaptırmayız’
Tek parti iktidarının ekonomi anlayışının sahaya yansıması
Giyim mağazasında indirim kampanyası izdihama neden oldu
Zeytin ağacından gelen delil
Nuh'un Gemisi Cudi Dağı'nda
İsrail bir yere saldırmadan duramıyor!
Gazze'de ateşkes, Lübnan'a saldırı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.