Adaletli olmak, hak ve hukuku gözetmek hem bizleri yoktan var eden Cenab-ı Hakk'ın, hem de "güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderilen" Resulullah (s.a.v) Efendimizin en önemli emirlerindendir.
Cenab-ı Hakk'ın, kul hakkıyla geleni affetmeyecek olması adalete verdiği önemi açıkça göstermektedir. Adil olmak, herkesin kendi çapında sahip olması gereken özellik ama adaletin en çok yakıştığı kimseler halkın idaresinden sorumlu olan yöneticilerdir.
Dilerseniz, sözü fazla uzatmayalım ve adaletle ilgili Cenab-ı Hakk'ın ayetlerini ve Habibi'nin hadislerini sizlere aktaralım.
Umulur ki bu sözlerden, bu emir ve yasaklardan nasibimizi alır, ahlakımızı da bu istenilen çerçevede güzelleştiririz.
Cenab-ı Hak, adaletli olmayı emretmektedir:
De ki: "Rabbim adaleti emretti. Her secde yerinde yüzlerinizi (ona) doğrultun. Dini Allah'a has kılarak ona ibadet edin. Sizi başlangıçta yarattığı gibi (yine ona) döneceksiniz." (A'râf Suresi, 29)
"Şüphesiz Allah, adaleti, ihsanı, yakınlara vermeyi emreder; çirkin utanmazlıklardan (fahşadan), kötülüklerden ve zorbalıklardan sakındırır. Size öğüt vermektedir, umulur ki öğüt alıp düşünürsünüz." (Nahl Suresi, 90)
"Şüphesiz Allah, size emanetleri ehline (sahiplerine) teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor. Doğrusu Allah, işitendir, görendir." (Nisa Suresi, 58)
Allah, kendimizin ve yakınlarımızın aleyhine de olsa adaletle hükmetmeyi emrediyor:
"Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır." (Nisa Suresi, 135)
İnsanlara olan kin ve nefretimiz onlara adaletle davranmaktan bizi alıkoymamalı:
"Ey iman edenler, adil şahidler olarak, Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah´tan korkup sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır." (Maide Suresi, 8)
Allah adil olanları sever:
"Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever." (Mümtehine, 8)
"Şüphesiz Allah, adil olanları sever." (Hucurat, 9)
Hz. Peygamber (s.a.v), hakkın sahibine verilmesini emretmektedir:
"Her hak sahibine hakkını ver." (Buhari, Savm, 51)
"(Herhangi bir konuda) hakemlik yaptığınız zaman adil olun." (Taberani, el-Mu'cemu'l-evsat, IV, 40-41)
Dinimizde adaletli olmanın mükafatı çoktur, adaletsiz olmanın ise büyük bir vebali vardır ve adil olmayanlar bu vebali mutlaka çekerler, yaptıkları karşılıksız kalmaz:
"Devlet otoritesi en büyük hamidir(koruyucudur). Haksızlıklarla onun vasıtasıyla (yani hukuk yoluyla) mücadele edilir ve onun vasıtasıyla (tehlikelerden) korunulur. Şayet bu otoriteyi kullananlar, Allah'tan sakınmayı emreder ve adaletle hükmederlerse bu yaptıklarından sevap kazanırlar. Bunun aksine davranırlarsa (vebalini) çekerler." (Müslim, İmare, 43)
"Yönettikleri insanlara, ailelerine ve sorumlu oldukları kişilere karşı adaletli davrananlar, Allah katında, Rahman'ın yanında nurdan minberler üzerinde ağırlanacaklardır." (Nesai, Adabul-kudat, 1)
"Verdiği hükümlerde, ailesinin ve halkın yönetiminde adaletli davranan yöneticiler, kıyamet gününde Allah Teâlâ'nın yanında nurdan yüksek koltuklar üzerinde otururlar." (Müslim, İmâre 18)
Adaletli devlet yöneticileri cennetle müjdelenmiştir:
"Cennetlikler üç gruptur. Bunlar: Âdil ve başarılı devlet başkanı, Yakınlarına ve Müslümanlara karşı merhametli ve yufka yürekli olan kişi, Ailesi kalabalık olduğu halde haram kazançtan sakınıp kimseden bir şey istemeyen adamdır." (Müslim, Cennet, 63)
Cenab-ı Hakk'ın ve Habibi'nin bu sözleri ve buyrukları elbette ki biz kulların hem dünyada hem de ahirette iyiliği içindir. Adaletsiz olduğumuzda bunun ya dünyada, ya ahirette, ya da hem dünya, hem de ahirette mutlaka karşılığı vardır.
Atalarımız ne güzel söylemişler: "Alma mazlumun âhını çıkar aheste aheste"
Bir de bu mazlum, Allah'ın sevdiği bir kul ise…
Tarihte bu mazlumların "ah"larının ibretlik neticesi ile ilgili örnekler çoktur.
Cenab-ı Hak, cümlemize adaletli olmayı, kul hakkına riayet etmeyi nasip eylesin.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024