Adamın biri ve peşinden gidenler ile harbi delikanlı arkadaşın ibretlik hikayesi

- Başbakan Recep Erdoğan, Türkiye'nin küresel krizden en az zararla çıkması için gereken bütün önlemlerin alındığını belirterek, kriz uyarısı yapanları "yangına benzin pompası ile gidenler" olarak nitelendirdi.***Bu haberi okuyunca aklıma bizden milimetreler hatta santimetreler kadar çook uzaklarda ve çok ama çoook uzun saliseler hatta saniyeler önce yaşanmış ibretlik bir hikâye geldi; Zamanın birinde adamın biri bir gemi kiralayarak gemiye kendi de binmiş kendine güvenen bir sürü insanı da bindirmiş. "Ben bu geminin sahibini de kaptanını da çok iyi tanıyorum, bunlar bizi çok güzel limanlara taşıyacak" diye söylenmiş durmuş.Yine aynı zamanın birinde yaşayan bir de Harbi Delikanlı Arkadaş varmış.Harbi Delikanlı Arkadaş önce gemiye bakmış, sonra geminin sahibi ile kaptanına, sonra da geminin rotasına bakmış ki ne görsün? Geminin sahibi gemiye binenlerin tamamına kin besleyen hepsinin azılı düşmanı. Geminin kaptanı, bırakın gemiyi kayık bile süremeyecek kadar beceriksizin teki. Ancak gemi bozuntusu denebilecek vasıta ise okyanusa açılmak şöyle dursun en ufak bir hava hareketinde bile paramparça olmaya mahkûm bir harabe. Bir de gemi bozuntusunun rotasına bakmış ki rota Bermuda Şeytan Üçgeni'nin tam ortasına ayarlı. Bu Harbi Delikanlı Arkadaş gemi konusunda dünya çapında uzman biri olduğu için gözlerin görmediği kulakların duymadığı akıl ve havsalaların almadığı kadar mükemmel bir gemi inşa etmiş. Bu gemi okyanusların en güçlü fırtınasında dahi en ufak bir sarsıntı geçirmeden gidebildiği gibi Bermuda Şeytan Üçgeni ve bilumum şeytan üçgenlerinin, şeytan dörtgenlerinin ve hatta şeytan sekizgenlerinin hatta ve hatta salya sümük ağlayan şeytanların ve dahi Gülen şeytanların içinden dahi sağ ve selamet içinde kendini ve binenleri geçirebilme özelliğine sahipmiş.  Harbi Delikanlı Arkadaş bakmış ki durum vahametin de ötesinde tam bir felaket, başlamış hem gemi bozuntusunu kiralayan adamın birini hem de bununla birlikte gemi bozuntusuna binenleri ikaz etmeye uyarmaya.Gemi bozuntusunu kiralayan adamın birine - "Bak canım kardeşim belli ki sen ne gemiden anlıyorsun, ne kaptandan anlıyorsun, ne kiraladığın gemi bozuntusunun sahibini tanıyorsun ve ne de kiraladığın gemi bozuntusunun sizi nereye götüreceğini biliyorsun. Bu gidişin sonu senin de gemi bozuntusuna binen herkesin de felaketinden başka bir şey olmayacaktır" - "Yok, eğer sen tüm bunları bildiğin halde bu gemi bozuntusunu kiralayıp milleti bindirdinse o zaman yaptığın şeyin cehaletle, gafletle ve dalaletle izahı mümkün olmaz. Bu gemi bozuntusunun sahibi herkesten önce seni okyanusun dibine gönderir" diyerek canı gönülden ikazda bulunmuş. Gemi bozuntusuna binen diğer vatandaşlara da ısrarla - "Yapmayın etmeyin, bu gemi bozuntusunu kiralayan adamın biri ya cahil ya da ahmağın biri ya da sizin azılı düşmanınız olan gemi bozuntusunun sahibi ile işbirliği içinde çalışıyor. Bu adamın birinin peşinden giderseniz hepinizi birden okyanusun dibine gömecek" - "Gelin yol yakınken bu adamın birinin peşinden gitmekten vazgeçin, inin bu gemi bozuntusundan" diyerek avazı çıktığı kadar bağırmış. Harbi Delikanlı Arkadaş bakmış ki adamın biri ile peşinden gidenlerin kulakları sağır gözleri kör gibi doğruyu duymuyorlar ve görmüyorlar kendi inşa ettiği gemiyi göstererek "Bakın hemen burnunuzun dibinde benim inşa ettiğim mükemmel bir gemi var, gelin hep birlikte bu gemiye binelim ve dünyada ne kadar güzellik varsa hep beraber bu güzellikleri gezelim, tadalım" diyerek herkesi bu gemiye davet etmeye başlamış. Üstelik bu Harbi Delikanlı Arkadaş'ın gemisini gören dünyada ne kadar gemi ustası varsa hepsi bu gemiye hayran kalmış, gemi için düzmedikleri methiye vermedikleri hediye kalmamış. Öte tarafta gemi bozuntusuna binenler kendilerini okyanusun dibine gömecek gemi bozuntusunun sahibine ve kendilerini bu gemiye zorla bindiren adamın birine neleri var neleri yok satarak yol parası olarak ödedikleri halde Harbi Delikanlı Arkadaş kendi gemisine binenlerden bırakın para almayı dünyanın güzelliklerini görüp doyasıya tatmaları için ceplerini para ile doldurmayı teklif etmiş. Derken her iki gemi de okyanusa açılmış. Adamın birinin kiraladığı gemi bozuntusuna binenler daha ilk günden bir de bakmışlar ki gemi bozuntusunda doğru dürüst yiyecek yemek ve içecek su bile yok. Adamın birine çıkışmaya başlayınca adamın biri milleti sakinleştirmek için "Olur mu arkadaşlar görmüyor musunuz altımızda okyanus var okyanus demek su demek, balık demek. İstemediğiniz kadar yiyip içebilirsiniz" tarzında sözler söylemeye başlamış. Millet bakmış ki hakikatten her taraf su dolu başlamışlar okyanusun suyunu içmeye. Fakat içtikleri tuzlu su susuzluklarını gidermediği gibi kendilerini daha çok susatıyormuş. Okyanustaki balıklar biter korkusuyla balıkları yakalayacak olta ve ağları gemi bozuntusunun sahibi gizlediği için balıkların hayalini kurmaktan ve yüzüşlerini seyretmekten başka bir şey de yapamıyorlarmış. Harbi Delikanlı Arkadaş kendi inşa ettiği gemiden seslenip - "Bakın artık yolun sonuna yaklaştınız. Hemen önümüzde korkunç bir fırtına var ve bu fırtınadan bindiğiniz gemi bozuntusu ile kurtuluşunuz mümkün değil. Haydi, artık inadı bırakıp hep birlikte benim gemime binin. Dünyadaki bütün gemi uzmanları bu fırtınadan sadece ve sadece benim gemimin kurtulabileceğini haykırıp durdular duymadınız mı?" - "Bindiğiniz gemi bozuntusunda susuzluktan, açlıktan ve felaketten başka bir şey yok. Benim gemimi görüyorsunuz sonu gelmez en leziz içecekler ve yiyeceklerle dolu sizi bekliyor" - "Sizi bu gemi bozuntusuna bindiren adamın birinin sizi düşürdüğü hali görün de vazgeçin bu deli sevdadan" "Bu fırtınada benim gemim dışında ne kadar gemi varsa hepsi batıp yok olacak" diyerek son uyarılarını yapmaya başlamış.Bunun üzerine milleti zorla gemi bozuntusuna bindiren adamın biri bir taraftan su alarak batmaya başlayan, diğer taraftan içindekilerin açlıktan rezillikten kırılmaya birbirlerini yemeye başladığı gemi bozuntusundan seslenmeye başlamış "Biz bu fırtınadan kurtulmak için hatta fırtınanın esintisinden faydalanıp daha hızlı hareket ederek hedefe varmak için her türlü önlemi aldık. Sizi ikaz eden ve uyaranların yaptığı şey fırtınaya vantilatör ile gitmektir. Sakın ola benden başkasına inanıp gemi bozuntumuzu terk etmeyin"!!! Hikâyenin sonunu merak mı ediyorsunuz?Bence hiç merak etmeyin! Çünkü hikâyenin sonunu siz yazacaksınız!