(geçen Pazardan devam)Medeni valisinin evinden biat etmeden ve Mervan'la münakaşa ederek ayrılan İmam Hüseyin (a.s.) ertesi gün Mervan ile tekrar karşılaştı. Mervan şöyle dedi: "Ey Eba Abdullah! Ben, senin hayrını istiyorum, size bir teklifim vardır. Kabul ederseniz sizin hayır ve yararınıza olur."İmam (a.s.), "Teklifiniz nedir?" diye sordu.Mervan; "Dün gece Velid bin Utbe'nin meclisinde arz edildiği gibi hemen Yezid'e biat ediniz. Çünkü bu iş senin için daha faydalıdır."İmam (a.s.) cevaben şöyle buyurdu: "İnna lillahi ve inna ileyhi raciun. Müslümanlar, Yezid gibi bir hükümdara düçâr olduğunda artık İslam'la vedalaşmak gerekir. Evet, ben, ceddim Resulüllah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu duydum; "Hilafet Ebu Süfyan hanedanına haramdır. Bir gün Muaviye'yi minberim üzerinde görecek olursanız onun karnını yarın."Ama Medine halkı, onu, Peygamber (s.a.v.)'in minberi üzerinde gördükleri hâlde öldürmediler. Şimdi Allah-u Teala, onları (Muaviye'den daha kötü olan) fâsık Yezid'e müptela etti." Medine'de kendisini rahat bırakmayacaklarını gören İmam Hüseyin (a.s.) Mekke'ye gitme kararı almıştı. İmam (a.s.), Ebu Hirre el-Ezdi'ye şehirden ayrılması ile ilgili olarak şunları söylemişti;"Ümeyyeoğulları malımı yağmaladı, buna karşı sabrettim; şahsiyetime dokundu yine sabrettim; fakat kanımı dökmek istediklerinde, kendi şehrimi terk etmek zorunda kaldım." Beraberinde Mekke'ye gelmeyen kardeşi Muhammed b. Hanefiyye'ye şöyle bir vasiyette bulundu;"Bismillahirrahmanirrahim. Bu Hüseyin bin Ali'nin, kardeşi Muhammed Hanefiyye'ye olan vasiyetidir. Hüseyin şehadet ediyor ki, Allah'tan başka bir ilah yoktur. Muhammed (s.a.v.) de O'nun kulu ve elçisidir. Hak din İslam'ı, Allah'tan bütün âleme getirmiştir. Cennet ve cehennem haktır. Kıyamet günü vukû bulacaktır. Onun vuku bulmasında hiçbir şüphe yoktur. Allah-u Teala böyle bir günde bütün insanları diriltecektir. Ben azgınlık, makam, fesat ve zulüm yapmak için Medine'den ayrılmadım. Ben, ceddimin ümmetini ıslah etmek, marufu emir, münkeri nehyetmek, ceddim Resulüllah (s.a.v.) ve babam Ali b. Ebi Tâlib'in yolunu ihya etmek için kıyam ettim. Öyleyse kim, bu gerçeği benden kabul ederse (bana itaatte bulunursa) Allah'ın yolunu kabul etmiştir ve kim de bunu reddederse (bana itaatte bulunmazsa), Allah, benimle bu kavmin arasında hükmedene kadar sabrederim. (kendi yolumu tutup giderim). Allah hükmedenlerin en hayırlısıdır.Kardeşim, işte bu benim sana olan vasiyetimdir. Tevfik Allah tandır. O'na tevekkül ediyorum ve dönüşüm de yine O'na doğrudur." İmam Hüseyin (a.s.) (Medine'den) Irak'a gitmek üzere yola çıkınca, vasiyetnamesini, kitaplarını ve başka şeylerini dedesi Hz. Peygamberin (s.a.v.) eşi Ümmü Seleme'ye verdi ve ona dedi ki: "Çocuklarımın en büyüğü senin yanına geldiği zaman, sana verdiğim şeyleri ona verirsin."(Hüseyin (a.s.) şehit edilince, Ali bin Hüseyin (a.s.) Ümmü Seleme'ye geldi. Ümmü Seleme Hüseyin (a.s.)'ın kendisine verdiği her şeyi ona verdi.) Ertesi gün de İmam Hüseyin (a.s.) şehirden ayrıldı. İbn Zübeyr, Valinin biat teklifine hayır, dediği gece karanlıktan istifade edip, gizlice şehri terk ettiği hâlde yakınlarının uyarılarına rağmen İmam Hüseyin (a.s.) herkesin bildiği yolları kullanarak şehirden ayrıldı. Çünkü İmam Hüseyin (r.a.), bildiği bir kadere teslim olmuş, öleceğini bildiği hâlde yola çıkmıştır. Ölümü göze alarak, öleceği istikamete doğru yol alan bir kişi, neden gizlice kaçsın ki? Hz. Hüseyin (a.s.)'ın şehirden ayrılacağını duyan sevenleri, onun bu şehrin dışında can emniyeti olmayacağını söyleyerek, İmam'ı yolculuk kararından döndürmeye çalışmışlardır. Bu kişilerden biri de kardeşi Ömer-i Atraf'dı."Kardeş! Kardeşim Hasan-ü Mücteba (a.s.), babam Emirü'l-Mü'minin'den naklettiğine göre seni katledeceklerdir. Sanıyorum ki, Yezid ibn-i Muaviye'ye karşı muhalefet etmen ölümüne sebep olacak ve böylece o haber gerçekleşecektir. Ama Yezid'e biat edecek olursan bu tehlike kalkar ve siz de öldürülmekten kurtulmuş olursunuz."İmam Hüseyin (ra), buna cevaben şöyle buyurdu: "Babam Ali (a.s.), Resulüllah (s.a.v.)'den kendisinin ve benim öldürüleceğimizi ve kabrimin de O'nun kabrinin yanındaki bir yerde olacağını bana haber vermiştir. Benim bilmediğim bir şeyi bildiğini mi sanıyorsun? Vallahi ben hiçbir zaman zillete boyun eğmeyeceğim. Kıyamet günü annem Fatımatü'z-Zehra, evlatlarının, kendi babasının ümmetinden gördükleri eziyet ve üzüntüleri babasına şikayet edecektir. Fatımatü'z-Zehra'nın evlatları hususunda onun üzüntüsüne ve eziyetine sebep olan kimseler asla cennete girmeyeceklerdir." (geniş bilgi ve hikmetler için bkz. İmam Hüseyin eseri Prof. Dr. Haydar Baş)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Bugün sevgiden, aşktan bahsedelim mi? / 23.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025
- Erdoğan dünyanın derdi ile meşgul / 22.05.2025
- ‘Türkiye yüz yılı’ dediler, yüz yılın kumpasına ortak oldular / 21.05.2025
- Sevr’i bitirdiğimiz 19 Mayıs ruhu ile BOP’u da bitirebiliriz / 19.05.2025
- Ahtapot / 18.05.2025
- Anadolu’da hayvan yetişmiyor mu? / 17.05.2025
- Birileri unutsa bile tarih unutmaz / 16.05.2025
- Hüseyin Baş’a 8 yıl istemişler / 15.05.2025
- Barışa değil bölünmeye gidiyoruz / 13.05.2025
- Suikasttan itibar çıkarmak / 12.05.2025