logo
19 MART 2024

Afetleri başa geldiğinde mi hatırlayacağız?

26.09.2021 00:00:00

Kuran'da ve hadislerde mahlûkatın ve de insanın nasıl yaratıldığı ve bu yaratılmışların belli bir süresi, zamanı olduğu, zamanı dolanın yok olacağı, büyük yok oluşun yani kıyametin mutlaka vuku bulacağı çok açıktır.

Tabii afetlerin her geçen gün daha da artacağı hem ilim, hem de bilim adamları tarafından yıllardan beri anlatılır. 

Hemen hepimiz ahir zaman alametleri, ahir zamanda tabiat olayları hakkında illaki bir kitap okumuş, vaaz dinlemişsizdir.  

Örneğin ahir zamanda depremlerin artacağını bilmeyen var mı? Yağmurların bazı bölgelere çok şiddetli yağacağı, bazı bölgelere ise yağmayacağı (kuraklık) haberini de biliyoruz. 

Diğer taraftan bilim insanları da insan atıklarından, insanın tabiata verdiği zararlardan, ozon tabakasından, atmosferden, Güneş'teki, uzaydaki patlamalardan ve bu patlamaların dünyaya etkilerinden bahsederler. 

Teknoloji geldiğimiz noktada yer kürenin (dünyanın) ise adeta röntgeni, tomografisi çekebiliyor. Sıcak su akıntıları, deprem fay hatları, buzullar, dağların, denizlerin, akarsuların, bulutların vs. ne yaptığı, nereye gittiği hesaplanabiliyor. Uzaydaki hareketlilik gözlemlenebiliyor. 

Ülkemizde bile birçok bilim insanı tabiat dengesinde meydana gelen değişikliklere dikkat çekerek önlem, önlem, önlem diyor. 

Peki, önlem alma makamında olanlar ne yapıyor? Afetlerden sonra o bölgeye gidiyor, takdiri ilahi, diyor, sabır diliyor. Ardından da afetlere, siyasi suçlu arıyorlar.

Giresun Dereli ilçesinde sel afeti yaşandı. Bölgeye giden Sayın Erdoğan ne diyordu?

"Tabiatın hakkına riayet etmediğinizde bunun sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalırsınız. İnsan hakkına riayet etmediğiniz de bunun vebaliyle de karşı karşıya kalırsınız. Diğer canlıların haklarına riayet etmediğinizde benzer sonuçlarla karşı karşıya kalırsınız".

Doğru mu? Doğru.

Yine Dereli'deki afet hakkında, 'neden önlem almadınız' eleştirilerine İçişleri Bakanı Soylu; 'buranın üzerinden siyaset yapmak şeytanla işbirliğidir' cevabını veriyordu.

Örneğin Marmara Denizi öldü. Neden? Müsilajdan. 19 yıllık iktidar ne yaptı? Mazeret ve suçlu aradı.

Oysa AKP'li eski bakan Veysel Eroğlu, bakan olduğu 2010 yılında hazırlanan raporda Marmara Denizi'nin yakında öldürüleceği yazıyordu. 

Ve bu yıl. Yangınlar ve yağmurlar afet oldu. Hala bazı insanlarımızın cesetlerine dahi ulaşılamadı. 

Bozkurt ilçesi adeta haritadan silindi. Ama öğrendik ki, Bozkurt ilçesi için 2019 yılında taşkın ve sel raporu hazırlanmış. 

Ama yönetim makamında oturanlar, afet bölgesinde destan yazdıklarını, şu kadar milyon lira yardım yaptıklarını, vatandaşın acısına ortak olduklarını vs. anlatıyor, eleştirenleri de her zamanki üslupları ile hedef gösteriyorlar. 

Devletin görevi vatandaş ile oturup ağlamak değildir. Devlet, ağlamaz. Devlet vatandaşını ağlatmamak için gerekli tedbirleri alır. 

Güncel olduğu için örnek vereyim! Sayın Erdoğan ne diyordu; '2001 ekonomik krizinin etkilerini hala görüyoruz'.

BTP Lideri Hüseyin Baş ise '2001 krizinin etkilerini bilmem de 3 Kasım 2002 krizinin etkilerini hala net olarak hissediyoruz' dedi.

Gerçekten de öyle. 19 yıl tek başına iktidar olup da her olumsuzluğa bir kılıf, bir fail veya sebep bulup, kendisini aklayan ve de hiçbir şekilde sorumluluk üstlenmeyen başka bir siyasi irade var mıdır?

Örneğin Kanal İstanbul! 

Giresun'da, 'tabiatında hakkına riayet' diyenler, İstanbul'a gelince, 'rüyamdı, yapacağız' diyor. 

İyi de neden? Deprem uzmanları 20 yıldır, İstanbul'da 7'nin üzerinde bir depremin beklenildiğini ve tarihin yaklaştığını açıklıyor.

İstanbul'da çok ağır ve ağır hasarlı bina sayısı 48 bin, orta ve daha üstü hasarlı bina sayısı 194 bin olarak açıklanıyor.

Olası bir depremde yüz binlerce can kaybının, ardından ortaya çıkacak salgın hastalıkların ve de ekonomik olarak Türkiye'yi bekleyen tehlike anlatılıyor.

Ama iktidar bu olasılıkları birinci gündem haline getirip, gerekli tedbirleri almak yerine vatandaşa, 'her şeyi devletten beklemeyin' deyip, 'Kanal İstanbul'u yağacağız, kimsede engel olamayacak' ısrarını sürdürüyor.

Bağımsız Türkiye Partisi Lideri Hüseyin Baş; 'Afetlere karşı çaresiz değiliz ancak öncelik belirlemede yaptığımız hatalar sebebiyle maalesef canlarımız gidiyor… Öncelikleri belirlemede 'önce insan' gerçeğini ilk sıraya koymamız lazım'.

Evet, 'önce insan' denilmediği için maalesef her alanda bir şuursuzluk hâkim oldu.

 
Akın Aydın / diğer yazıları
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.