Tehdit altında değil miydik? 'Beyrut'u, Şam'ı bombalayanlar Ankara'yı bombalayacak... İsrail'in hedefi Türkiye…'
'Dış tehdide karşı iç barışı sağlamak için DEM el uzattık, Apo'ya umut olduk, Devlet aklıyla hareket ettik…'
Öyle demiyor muydu Sayın Erdoğan, Bahçeli ve Destici?
Ne oldu? İsrail, Arz-ı Mevut'tan vaz mı geçti? Türkiye'yi hedef olmaktan çıkardığını mı açıkladı?
Sahi ne oldu da, BTP lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi 'bir gecede terörü hortlattınız'.
Ne oldu da, 'iç barış' derken bir gecede devlet ile milleti karşı karşıya getirdiniz?
Nedir bu 'kayyum' merakınız? Bu operasyonlarından maksadınız nedir?
'Efendim yargı kararı!'
Ne yargısı? Ne kararı? Eğer yargı kararı olsaydı görevden alınan belediye başkanlarına temiz kağıdı verenler ve Yüksek Seçim Kurulu üyeleri hakim karşısında olması gerekmez miydi?
Yoksa hep beraber (AKP, CHP, MHP, DEM) birilerinin yazdığı senaryoyu mu oynuyorsunuz?
Biz bu oyunu 20 yıldır izlemekten bıktık. Muhalefetiyle, iktidarıyla hep beraber insanımızın mahkûm edildiği derin yokluğu, ahlaki çöküşü, bölgesel ve küresel olaylar karşısındaki acizliğinizi bu tip oyunlarla gölgelemenizden bıktık, usandık.
Halka verdiği sözleri tutamayanlar, emperyalistlere verdikleri sözleri bir bir tuttu. Şimdi halk sahipsiz, devletimizin etrafı ateş çemberi.
Şimdi AKP ve ortakları hem içerde hem de dışarıdan çaresiz. Muhalefet çözümsüz. Alayı devleti ve milleti bıraktı ve koltuklarını kollama derdine düştü.
Milletin sesi olan BTP lideri Hüseyin Baş'ın dediği gibi; "Bu ülkenin gerçek sorunu açlıktır, sefalettir, geçimsizliktir. Bu ülkenin sorunu budur. Ama iktidarla muhalefet el ele vermiş bizim açlığımızı, sefaletimizi unutturmak için önümüze saçma sapan sorunlar servis ediyor. Kardeşim açız, aç!"
Ya CHP?
Yıllardır AKP'nin değirmenine su taşımaktan bıkmadılar, usanmadılar. Öyle ki, bizzat Erdoğan, 'böyle muhalefet can kurban' bile dedi ama hala anlamadılar.
Ey CHP! Dünden bugüne nedir bu BDP, HADEP, HDP, DEM hayranlığınız? Barışmış, hukukmuş, adaletmiş…
Yıllardır kullanıldığınızı neden görmek istemiyorsunuz? Bir kerede şu milletin yanında durun. Bu milletin hassasiyetlerini siz, dile getirin.
Bahçeli ile Apo'yu, Erdoğan ile Selahattin Demirtaş'ı, DEM ile AKP'yi baş başa bırakın.
Her yeme atlamanızdan ötürü millet kaybetti, devlet kaybetti. Erdoğan ve ittifakı kazandı.
'Atatürk'ün partisiyiz' deyip dün veya bugün terör örgütleriyle bir şekilde muhatap olanların, cumhuriyete ve Atatürk'ü hasımlıklarını açıkça dile getirenlerin, hain Şeyh Said'in, sözde Seyyyid Rıza'nın yolundan gidenleri, dillerinden 'Sayın Öcalan' lafını düşürmeyenlerin avukatlığını yapmaya utanmıyor musunuz?
Atatürk, Kürtçülük, Lazçılık, Çerkezlik fikrinin, bir düşman aleti olduğunu, buna inananların beyinsiz olduğunu beyan ederek;
"Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı, hep aynı cevherin damarlarıdır. Bu damarlar, birbirini tanısın. Türk milletinin toplumsal düzenini bozmaya yönelik çabalar boğulmaya mahkûmdur" demiştir.
Atatürk bu. Peki, Ey CHP! Siz, kimsiniz?
Devleti bölme hususunda işbirliği yapmış vaziyetteler
"Sayın Mansur Yavaş, 'Cumhuriyet Halk Partisi'nin altı okundan bir tanesi milliyetçiliktir. Ben de Atatürk milliyetçisiyim. Bazıları bunu unutuyorlar' dedi.
Sayın Yavaş çok doğru bir şey söyledi ama biraz eksik söyledi. Çünkü o bazıları Cumhuriyet Halk Partisi'nin devletçiliğini de unutmuş vaziyette.
Devlet diye bir kavram var ve şu anda hem iktidar olanların, hem iktidara namzet olanların devlet diye bir hassasiyeti kalmamış durumda.
Devleti yaşatmak gibi bir derdi olmayan insanlar… Hatta adamlar devleti bölme hususunda işbirliği yapmış vaziyette.
Bu ülkede deprem oldu, 11 şehir yerle bir oldu bu konuda ittifak edemeyen siyasiler Apo ile görüşme söz konusu olunca ittifak ettiler. Bunu nasıl başardılar? Bu ülkede yer yerinden oynadı, bir sürü mesele oldu ittifak edemediler ama söz konusu Apo olunca, söz konusu terörle müzakere olunca ittifak etmeyi başardılar.
Özgür Özel, Atatürk'ü anlamış ama yanlış anlamış
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel, "Biz ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine yükselteceğiz. Çünkü Atatürk böyle diyor' diyor.
Atatürk böyle demiyor. Atatürk diyor ki; muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne yükseleceksin!
Sizin hedefiniz problemli. Yine, 'Muasır medeniyetler seviyesine yükselmek için de kişi başına yıllık 50 bin dolar gelir elde edeceğiz ve bunu da Avrupa Birliği'ne girerek elde edeceğiz. Atatürk böyle yaptı' diyor.
Yahu kardeşim, Atatürk Avrupa Birliği dediğin ülkelerle savaşarak yaptı bunu, onunla birlik olarak değil. Bir türlü anlatamadık; bu ülkenin tarımı bitti, hayvancılığı bitti, sanayisi bitti, ekonomisi bitti, eğitimi bitti. Niye bitti?
Avrupa Birliği'ne gireceğiz diye bitti. Haberiniz var mı?
Avrupa Birliği'ne gireceğiz diye 'tarım yapamazsın' dediler yapmadık, 'hayvancılık yapamazsın' dediler yapmadık, 'sanayiye yatırım yapamazsın' dediler yapmadık. Çünkü biz Avrupa Birliğine girmek istedik.
Size çok net bir şey söyleyeyim; Biz Bağımsız Türkiye Partisi olarak sizleri Avrupa Birliği kapılarında süründürmeyecek tek partiyiz. Benden bir iktidar projesi istiyorsanız size şunu rahatlıkla söyleyebilirim; sizi o kapılarda süründürmeyeceğiz, yolumuza bakacağız, geleceğimize bakacağız, gençlerimize bakacağız." (BTP lideri Hüseyin Baş)
- Erdoğan ile Esad empatisi yapalım mı? / 05.12.2024
- Ahmaklığın bu kadarı da fazla ama / 04.12.2024
- Abdullah Öcalan, Bahçeli’den de, Erdoğan’dan da basiretliymiş / 02.12.2024
- Sosyal devlet ancak BTP ile mümkün / 01.12.2024
- Sosyal devletten demokratik krallığa / 30.11.2024
- Kıbrıs’a NATO kılıfı / 29.11.2024
- Jennifer Lopez, Sudeysi, Kabe ve Erdoğan / 28.11.2024
- AKP ve MHP, Türkiye’nin gerçek düşmanını perdeliyor / 27.11.2024
- Tam bağımsız Türkiye için vakit tamam, söz konusu vatandır / 25.11.2024