1 Kasım seçimlerinde yeniden şekillenen TBMM, önceki gün gerçekleşen milletvekili yemin töreniyle yeni yasama yılına başladı.Anayasa'nın 81. maddesine göre seçilmiş bir adayın milletvekili olabilmesi için aşağıdaki yemini yapması gerekiyor:"Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim."Dikkat ederseniz Meclis'i oluşturan 550 milletvekilinin her birinin kayıtsız ve şartsız bir şekilde bu yemini "namusu ve şerefi üzerine" yapması gerekiyor. Ve Cumhuriyet kurulduğundan bu yana bu yemin yapılmaktadır, yapmayan zaten Anayasa'ya göre milletvekili olamıyor. Bu durumda, özellikle de son 13 yıllık dönemi baz alarak şu soruları sorma gereği duyuyoruz:Milletvekilleri ve onların içinden ortaya çıkan başbakan ve bakanlar devletin varlığı ve bağımsızlığını koruma konusunda yemin etmelerine rağmen neden içişlerimiz AB'ye, dışişlerimiz ABD'ye, ekonomimiz IMF ve Dünya Bankası gibi küresel kuruluşlara teslim edildi?Bağımsızlığı koruma yemini edildiyse, neden egemenliğimizin AB'ye devri konuşuldu, bu noktada icraatlar ortaya konuldu?Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü korumaya yemin edildiyse, neden bizi eyaletlere, federatif yapılara ayıracak olan, hem vatanı hem de milleti bölecek olan başkanlık sistemine geçiş için adımlar atılıyor? Bizi 36 etnik kökene göre parçalamak isteyen AB'de neden hala ısrarcıyız? En resmi ortamlarda bile önümüze konulan Türkiye'yi parçalanmış gösteren BOP haritalarına rağmen neden hala ABD ile stratejik müttefikiz, neden bu BOP'ta eşbaşkanlık yapıyor, misyon sahibi oluyoruz? Hukukun üstünlüğüne bağlı kalmaya yemin edildiyse, neden yargı siyasallaştırıldı, demokrasinin gereği bağımsız olması gereken yargı erki neden siyasi iradenin kontrolüne girdi, vatandaşa uygulanan hukuk, neden bakanlara, milletvekillerine, yandaşlara uygulanmadı?Demokratik ve laik cumhuriyete bağlı kalmaya yemin edildiyse, neden demokrasiyi devre dışı bırakan yüzde 10 seçim barajı gibi antidemokratik uygulamalar hala yürürlükte; hükümet nasıl hutbelere müdahale edip, "Allah katında tek din İslam'dır" ayetini hutbelerden çıkartabiliyor, Milli Eğitim Bakanlığı din dersi kitaplarına müdahale edip nasıl kelime-i tevhidin ikinci kısmını "Muhammedurrrasulullah"ı devre dışı bırakıldı?Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalmaya yemin edildiyse, neden "Atatürk demode" oldu denildi, bağımsızlık tapumuz Lozan neden defalarca delindi, Atatürk'ün hangi ilkesine ve inkılabına bağlı kalındı, Atatürk neden millete unutturulmaya, din dışı gösterilmeye çalışıldı, Atatürk'e en ağır eleştirileri yapanlar, hakaret edenler nasıl ekran ekran dolaşılıp, saraylarda misafir edilebildi?Toplumun huzur ve refahı milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmayacaklarına yemin ettilerse, bugün neden toplumda farklı düşünenler baskı altında tutuluyor, adalet diye bir şey kaldı mı, fikir ve düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü, inanç özgürlüğü diye bir şey kaldı mı, kaldıysa o zaman neden Türkiye'de gerçekten çözüm ve proje sahibi olanlar milletten gizlenmeye, önleri kesilmeye çalışıldı, neden dünyanın sahip çıktığı bu projelere sahip çıkılmadı?Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacaklarına yemin ettilerse, neden 1 Kasım seçimleri sonrası ilk icraat olarak Anayasa'yı değiştirilmek istiyorlar? Hem anayasa'ya sadakat yemini ediyorlar hem de Anayasa'yı değiştirmek için kolları sıvıyorlar ve hatta üniter yapımızın, birlik ve beraberliğimizin teminatı olan ilk üç maddeye de dokunacaklarını ilan ediyorlar, neden?Ve en ilginç tarafı da bir maddesine bile bağlı kalmadıkları bu yeminlerini namusları ve şerefleri üzerine yapıyorlar, yeminlerini bir defa değil birçok kez bozuyorlar.Meclis'te olmadığı halde, bu yemini de yapmadığı halde, bu yemine sadık kalan bir tek Lider ve bir tek kadro var; Prof. Dr. Haydar Baş ve Bağımsız Türkiye Partisi?Prof. Dr. Baş, ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet teziyle daha Meclis'e girmeden, başbakan olmadan bu yapılan yemine nasıl sadık kalacağının projelerini ve altyapısını oluşturdu; ilke ve inkılaplarına bağlı kalmaktan da öte dindar, milletiyle barışık gerçek Atatürk'ü millete tanıttı, hatta onun hem anne hem de baba tarafından Hz. Peygamber'in (s.a.a.) soyundan geldiğini resmi belgeleriyle ispatladı.Namus ve şeref üzerine yemin ettikleri halde yeminine sadık kalmayanlar, yemin etmediği halde bu yeminin gereklerini fazlasıyla hayatlarında uygulayanlar?Aradaki farkı lütfen görün?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025