Ülkemizin birçok il ve ilçesi terör bahanesiyle boşaltılıyor.
Boşaltılan bu il ve ilçelerin özellikle de Büyük İsrail Devleti'nin kapsama alanında bulunan Güneydoğu bölgesinde olması elbette ki tesadüf değil.
Sadece bir siyaset adamı, bir ilim adamı yaşanan bu tablonun bir Büyük İsrail adımı olduğunu vurguluyor.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, BTP Bayan Kolları tarafından Elazığ'da organize edilen programda yaptığı konuşmada, "Güneydoğu'daki olay bölgeyi boşaltma olayıdır. Büyük bir oyun dönüyor. Güneydoğu şu anda elimizden çıktı. Bunların politikasıyla burası asla bizim elimizde olamaz. Sen Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) eşbaşkanı olarak zaten burayı böldürmekle görevlendirildin ama bunun farkında değilsin" dedi.
BOP hakkında da Sayın Baş şu tespitlerde bulunuyor:
"BOP nedir biliyor musunuz? BOP bir Büyük İsrail projesidir. 22 İslam ülkesinin sınırlarının değişmesi ve bu coğrafyadaki akarların, kaynakların tamamen ABD, İsrail ve Batı'nın menfaatine kazanılması ve Büyük İsrail'in temellerinin atılmasıdır. Şayet bunu bilmeyen bir insan siyaset yapıyorsa, yeminle söylüyorum bu 3 tane koyunu güdecek çoban bile olamaz" dedi.
Ülkemizin topraklarını da hedefine alan bir projede misyon sahibi olan siyasiler, Güneydoğumuzda yaşanan işgale, bu kapsamda yapılan boşaltmaya hiç engel olabilirler mi?
Prof. Dr. Baş, bu gerçekleri ifade ettiği zaman kendisini İslamcı olarak tanımlayan bazı çevreler hemen saldırmaya, bu gerçekleri örtmeye çalışıyorlar.
Sayın Baş konuşmasında bunlara müdellel bir şekilde cevap verdi.
Tevrat'tan bazı delilleri de biz sıralayalım:
"Ayak tabanınızın bastığı her yer sizin olacak. Sınırınız çölden Lübnan'dan ırmaktan, Fırat Irmağı'ndan Garp Denizine kadar olacaktır. Önünüzde kimse duramayacak, Allah'ınız Rab size söylediği gibi dehşetinizi ve korkunuzu ayak basacağınız bütün diyar üzerine koyacaktır." (Tekvin Bölümü, 12/25)
İsrailoğulları, yaptıkları işgalleri kendi kitaplarına dayandırırken, yaptıkları katliamları da buna dayandırıyorlar. "Dehşetinizi ve korkunuzu" ifadesiyle bunu anlayabiliyoruz.
Yine Tevrat'ta, "O gün Rab, Abram ile ?yani Hz. İbrahim ile- anlaşma yaparak ona şöyle dedi: 'Mısır ırmağından Fırat ırmağına kadar bu toprakları senin soyuna vereceğim. Ayak basacağınız her yer sizin olacak. Sınırlarınız çölden Lübnan'a, Fırat Irmağından Akdeniz'e kadar uzanacak" ifadeleri geçiyor.
Büyük İsrail Devletinin fikir babası Theodor Herzl ise şunları söylüyor:
"Kuzey sınırlarımız Kapadokya'daki (Orta Anadolu) dağlara kadar dayanır. Güneyde de Süveyş Kanalı'na; sloganımız Davud ve Süleyman'ın Filistin'i olacaktır." (The Complete Diaries of Theodor Herzl, Theodor Herzl, cilt 2, sf.711)
Theodor Herzl kutsal toprakları açıkladıktan 88 yıl sonra, İsrail ordusunun komutanı Moshe Dayan, mevcut Yahudi Devleti'nin sınırlarını yeterli bulmayacak ve şunları söyleyecekti:
"Eğer Kitab-ı Mukaddes'e sahip çıkıyorsak, eğer kendimizi Kitab-ı Mukaddes'te yazılı olan halktan sayıyorsak, Kitabın yazdığı topraklara da sahip olmamız gerekir. 'Hakimlerin, patriklerin, Kudüs'ün, Hebron'un, Jeriko'nun ve daha pek çok yerlerin toprakları?" (Jerusalem Post, 10 Ağustos 1967)
Evet, bu kadar gerçeğe rağmen birilerinin İslam adına çıkıp bu gerçekleri gizlemeleri, söyleyenleri dışlamaları bu projede misyon sahibi olduklarını açıkça göstermektedir.
Prof. Dr. Baş, sadece bu teşhisi koymakla kalmıyor, çözümü de açıklıyor: birlik ve beraberlik, Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet Milli Devlet?
Hala ayıkmazsak bu kirli senaryoların tuzağına düşerek yok olup gideceğiz.
Bugün yaşadıklarımızdan ibret alıp Çözümün Adresi'nde buluşmalıyız.
Boşaltılan bu il ve ilçelerin özellikle de Büyük İsrail Devleti'nin kapsama alanında bulunan Güneydoğu bölgesinde olması elbette ki tesadüf değil.
Sadece bir siyaset adamı, bir ilim adamı yaşanan bu tablonun bir Büyük İsrail adımı olduğunu vurguluyor.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, BTP Bayan Kolları tarafından Elazığ'da organize edilen programda yaptığı konuşmada, "Güneydoğu'daki olay bölgeyi boşaltma olayıdır. Büyük bir oyun dönüyor. Güneydoğu şu anda elimizden çıktı. Bunların politikasıyla burası asla bizim elimizde olamaz. Sen Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) eşbaşkanı olarak zaten burayı böldürmekle görevlendirildin ama bunun farkında değilsin" dedi.
BOP hakkında da Sayın Baş şu tespitlerde bulunuyor:
"BOP nedir biliyor musunuz? BOP bir Büyük İsrail projesidir. 22 İslam ülkesinin sınırlarının değişmesi ve bu coğrafyadaki akarların, kaynakların tamamen ABD, İsrail ve Batı'nın menfaatine kazanılması ve Büyük İsrail'in temellerinin atılmasıdır. Şayet bunu bilmeyen bir insan siyaset yapıyorsa, yeminle söylüyorum bu 3 tane koyunu güdecek çoban bile olamaz" dedi.
Ülkemizin topraklarını da hedefine alan bir projede misyon sahibi olan siyasiler, Güneydoğumuzda yaşanan işgale, bu kapsamda yapılan boşaltmaya hiç engel olabilirler mi?
Prof. Dr. Baş, bu gerçekleri ifade ettiği zaman kendisini İslamcı olarak tanımlayan bazı çevreler hemen saldırmaya, bu gerçekleri örtmeye çalışıyorlar.
Sayın Baş konuşmasında bunlara müdellel bir şekilde cevap verdi.
Tevrat'tan bazı delilleri de biz sıralayalım:
"Ayak tabanınızın bastığı her yer sizin olacak. Sınırınız çölden Lübnan'dan ırmaktan, Fırat Irmağı'ndan Garp Denizine kadar olacaktır. Önünüzde kimse duramayacak, Allah'ınız Rab size söylediği gibi dehşetinizi ve korkunuzu ayak basacağınız bütün diyar üzerine koyacaktır." (Tekvin Bölümü, 12/25)
İsrailoğulları, yaptıkları işgalleri kendi kitaplarına dayandırırken, yaptıkları katliamları da buna dayandırıyorlar. "Dehşetinizi ve korkunuzu" ifadesiyle bunu anlayabiliyoruz.
Yine Tevrat'ta, "O gün Rab, Abram ile ?yani Hz. İbrahim ile- anlaşma yaparak ona şöyle dedi: 'Mısır ırmağından Fırat ırmağına kadar bu toprakları senin soyuna vereceğim. Ayak basacağınız her yer sizin olacak. Sınırlarınız çölden Lübnan'a, Fırat Irmağından Akdeniz'e kadar uzanacak" ifadeleri geçiyor.
Büyük İsrail Devletinin fikir babası Theodor Herzl ise şunları söylüyor:
"Kuzey sınırlarımız Kapadokya'daki (Orta Anadolu) dağlara kadar dayanır. Güneyde de Süveyş Kanalı'na; sloganımız Davud ve Süleyman'ın Filistin'i olacaktır." (The Complete Diaries of Theodor Herzl, Theodor Herzl, cilt 2, sf.711)
Theodor Herzl kutsal toprakları açıkladıktan 88 yıl sonra, İsrail ordusunun komutanı Moshe Dayan, mevcut Yahudi Devleti'nin sınırlarını yeterli bulmayacak ve şunları söyleyecekti:
"Eğer Kitab-ı Mukaddes'e sahip çıkıyorsak, eğer kendimizi Kitab-ı Mukaddes'te yazılı olan halktan sayıyorsak, Kitabın yazdığı topraklara da sahip olmamız gerekir. 'Hakimlerin, patriklerin, Kudüs'ün, Hebron'un, Jeriko'nun ve daha pek çok yerlerin toprakları?" (Jerusalem Post, 10 Ağustos 1967)
Evet, bu kadar gerçeğe rağmen birilerinin İslam adına çıkıp bu gerçekleri gizlemeleri, söyleyenleri dışlamaları bu projede misyon sahibi olduklarını açıkça göstermektedir.
Prof. Dr. Baş, sadece bu teşhisi koymakla kalmıyor, çözümü de açıklıyor: birlik ve beraberlik, Milli Ekonomi Modeli, Sosyal Devlet Milli Devlet?
Hala ayıkmazsak bu kirli senaryoların tuzağına düşerek yok olup gideceğiz.
Bugün yaşadıklarımızdan ibret alıp Çözümün Adresi'nde buluşmalıyız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Trump'ın memnuniyeti, Türkiye'nin mağduriyeti demektir / 07.05.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025
- ‘Bu saldırı, demokrasiye yapılmış bir saldırıdır’ / 06.05.2025
- Hedeflediğiniz, hayal ettiğiniz Suriye bu muydu? / 03.05.2025
- Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor? / 01.05.2025
- 1 Mayıs: İşçi de mağdur, işsiz de… / 30.04.2025
- Silah bırakması beklenen PKK, 'özerklik kongresi' yaptı / 29.04.2025
- BTP'nin Karaman Kongresi engellendi: Demokrasiye darbe / 28.04.2025
- Conkbayır'ında "Haka Dansı", anma etkinliği mi, tehdit mi? / 27.04.2025
- İstanbul'daki tüm riskli binalar yeniden inşa edilebilir! / 26.04.2025
- 23 Nisan neden çocuklara armağan edildi? / 23.04.2025