2002 seçimlerini hatırlar mısınız? Hani asgari ücret 200 TL civarındayken meydanlarda, 'iktidar olduğumuzda asgari ücreti 2 bin TL yapacağım. Bu bir iddia değil. Noter tasdikli taahhüttür' diyen bir lider vardı. Prof. Dr. Haydar Baş vardı.
Vaat etmiyor, noter onaylı taahhüt ediyordu. Bu taahhüdünü de nasıl yerine getireceğini de bilimsel verilerle ortaya koyuyordu.
'Kaynaklar sınırsızdır', diyordu. Sadece batılı bilim insanlarının araştırma raporlarını milletimizin önüne koyarak, "Onlara göre bile bu ülkenin 3 katrilyon dolarlık madenleri var" diyordu. "Bunları devreye koyup, milli paramızı basarak, ekonomik özgürlüğümüzü ilan edeceğiz" diyordu.
Milletimiz ne yaptı? Hakikate sırt çevirip, 3Y söyleminin peşine takıldılar ve AKP 3 Kasım'da iktidar oldu.
8 ay sonra 5 Haziran 2003'te 'yabancılara doğrudan yatırım kanununu', hemen bir ay sonra 3 Temmuz 2003'te 'köylerden yabancılara toprak satışına izin veren kanunu' çıkardılar.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın söylemlerine karşı, milletimize "Lozan'daki gizli madde yüzünden madenlerimizi çıkaramıyoruz" fitnesini ekenler bu satışları görmedi, duymadı. Birkaç bin maymun oldular.
İşin ilginci! Muhalefette bu satışları gündeme almıyor, sorgulamıyordu.
Ama Prof. Dr. Haydar Baş bu konuyu ısrarla gündemde tutmaya çalışıyordu. Çünkü satılan; milletin, fakirin, fukaranın malıydı. Satılan devletin ve milletin geleceğiydi.
Mayıs 2005'te yaptığı basın açıklamasında Prof. Dr. Haydar Baş çıkarılan kanunları ve yapılan satışları tek tek anlatıyordu.
"Öyle şirketlere ruhsatlar verilmiş ki, yer altı kaynaklarımızın tamamı yabancı şirketlerin eline geçmiştir. Rio Tinto'ya (İngiliz) 30, Anglo Amerikan'a (ABD) 20, Comingo'ya (Kanada) 191, Eldorado Gold'a (ABD) 150, Krupp'a (Alman) 59, Omia'ya (İsviçre) 85 ruhsat verilmiştir. 2 milyar dolar karşılığında 3 katrilyon dolarlık madenlerimiz bu yabancılara peşkeş çekilmiştir.
Bu bilgileri biz, kendi bakanlıklarımızdan öğrenemiyoruz. Bu şirketlerin internet sitelerinden ediniyoruz. Madenlerimizin tutarı 3 katrilyon dolardır. Altın madeninde Türkiye, dünyada ikinci sıradadır. Biz BTP olarak ne yapacaktık? Millet ve devlet olarak bütün bu madenleri işletmeye koyacaktık. Sizler patron olacaktınız. Bu fakirliğe son verecektik."
Sadece 2006-2008'de yüzde 2 vergi karşılığı 40 bini aşkın ruhsat veren iktidar, 4 bin maden sahasını satmıştı.
Milletimiz fakirliği doya doya yaşarken, devletimiz borca batarken birileri de multi milyoner, milyarder oldu.
Yıllar birbirini kovaladı. Prof. Dr. Haydar Baş madenlerimizi, kaynaklarımızı hep gündemde tuttu. Hiçbir parti madenlerimizi kaynak olarak parti programına almazken BTP'nin parti programının temeli madenlerimizdi.
2019 yılında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'de 118 yabancı firmaya ait 593 maden ruhsatı bulunduğunu, bu firmaların 7 milyon 709 bin 205 hektar alanda madenlerimizi çıkardıklarını açıklamıştı.
Bakan Dönmez bu yıl 7 Ocak'ta yaptığı açıklama ise Prof. Dr. Haydar Baş'ın haklılığını ifade ederken diğer taraftan da zenginliklerimizi nasıl sattıklarını ve satmaya da devam edeceklerini vurguluyordu.
Bakan Dönmez, 20 yılda toplam 382 ton altın üretildiğini, bu üretimle devletin kazancının 76 ton altına eşdeğer vergi geliri olduğunu ifade etti.
Aynı Bakan, '2020 yılında 2019'a göre yüzde 123 artışla 25,2 milyar dolarlık altın ithal edildiğini' söyledi.
Diğer taraftan Türkiye gündemini meşgul eden "128 milyar dolar nerede" tartışmaları ile ilgili gazeteciler, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'a fikirlerini sordu.
"Bende değil" diyerek esprili bir başlangıç yapan Hüseyin Baş şöyle devam etti: "128 milyar dolar nerede sorusu aslında sloganik bir ifade. Ekonominin geldiği noktayı kaç tane 128 milyar dolarla izah ederiz bilemiyorum. Çünkü gerçekten parti olarak bunu çok defa söyledik; Türkiye'nin yer altı rezervleri 3 katrilyon dolar. Onlarca yüzlerce 128 milyar dolar eder. Bunları biz şu anda milyar milyar yabancılara peşkeş çekiyoruz. Türk Milleti bundan faydalanamıyor" dedi.
Haksız mı? Bizzat Bakan diyor ki, verdiğimiz izinlerle bu topraklarda 382 ton altın çıkardılar, alıp götürdüler. Bize de 76 milyar dolar civarı para verdiler.
Bu açıklama bile izaha muhtaç ama açıklama üzerinden gidersek! 382 ton altın çıkaranlar devlete 76 milyar dolar veriyorsa bu altınları, devlet çıkarsaydı hazinede ne kadar milyar dolar olurdu?
Nasıl razı oldunuz?
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024