Son zamanlarda birileri Batı'daki siyaset-asker ilişkilerini örnek göstererek Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ülkemizin istiklal ve istikbalini yakından ilgilendiren önemli açıklamalarından rahatsızlık duyduklarını ifade ediyorlar.Soru şu:Bu birileri, TSK'nın konuşmasından mı rahatsız, yoksa TSK'nın önemle vurguladığı konuların içeriğinden mi rahatsız? Eğer içeriği onların taleplerini karşılasaydı yine aynı rahatsızlığı duyarlar mıydı?Emin olasınız ki, konuşmanın içeriğinden duydukları rahatsızlık sebebiyle konuşmasından rahatsız olduklarını ifade ediyorlar.Çünkü içerik o kadar net ki. İçeriğe bir şey diyemiyorlar. İçeriğe cevap verseler gerçek niyetleri ortaya çıkacak. Büyükanıt Paşa yaptığı konuşmada delilsiz hiçbir cümle sarfetmedi, hatta daha fazla delil istenirse yine ortaya konulabileceğini de ifade etti.Büyükanıt'ın konuşması birilerinin gizli ajandalarını alt üst etmiş olacak ki, hala içlerine sindiremeyip, her türlü saldırıya devam ediyorlar.Esasen Büyükanıt'ın şahsında TSK'ya yapılan bu saldırılar, birilerinin maskesini de düşürmüş oldu. Takke düştü kel göründü.Dediğimiz gibi bu birileri, eğer Büyükanıt Paşa, her türlü bölme taleplerine rağmen AB şakşakçılığı yapsaydı, yapılanları görmeydi, PKK teröründen Kürt sorunu olarak bahsetseydi, ülkemizin bölünmesi anlamına gelen PKK'nın siyasallaşmasına destek verici cümleler kullansaydı, PKK'yı bir taraf olarak gösteren ateşkes oyununa alet olsaydı, PKK'yı desteklediğinden dolayı başta Danimarka diğer AB ülkelerini eleştirmeseydi, hatta övseydi, "Türkler katliam yaptı" deyip de Nobel ödülü alanlara tebrik mesajları gönderseydi, Türkiye'nin etrafının güllük gülistanlık olduğunu söyleyip ABD, AB ve İsrail, hatta Barzani ve Talabani bizim hem dostumuz hem de müttefikimiz deseydi, "siyasiler ne yaparlarsa yapsınlar hep doğru yaparlar, ülkeyi satsalar da onlar haklı" deseydi? elbette ki durum çok farklı olacaktı.İşte o zaman birileri, koro halinde hatta tempo tutarak "Konuş komutan konuş, ağzına sağlık" diyeceklerdi.Ama Büyükanıt Paşa böyle yapmadı. Birilerini yaptığı gibi bir şakşak, bir ödül uğruna vatanını milletini satmadı. O vatanı ve milletinin geleceği için gerçekleri ifade etti, uyardı ve ikaz etti.Birileri de başladı yaygaraya: (Bazı manşetlerden ve köşe yazılarından alıntılar yaparak ifade ediyorum) "Büyükanıt Paşa parti lideri mi?" "Bu demokrasiye aykırı." "Siyasetin kırmızı çizgilerine uyulmalı." "Bu, demokrasilerde asker sivile tabidir ilkesi açısından yanlış." "Siyaseti geriyor" "Sivil-asker ilişkilerine zarar veriyor" "Bu, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, Genelkurmay Başkanlığı makamını yıpratacağı için yanlış.Vs vs?Dedik ya Büyükanıt Paşa'nın konuşma içeriğinden öyle bir rahatsız olmuşlar ki her noktadan saldırıyorlar.Doğru, Büyükanıt bir parti lideri değil, ama partiler üstü bir konumda, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve kollayıcısı olan TSK'nın başı olarak yapılan yanlışlar konusunda ikaz ediyor. Esasen yaptığı konuşmada, niye konuşma ihtiyacı hissettiğini izah ediyor ama anlayana, anlamak isteyene. Dikkat ederseniz önce ülkemizi tehdit eden unsurlardan genel olarak bahsediyor, sonra da tek tek delilleriyle sıralıyor. Ülkenin güvenliğinden sorumlu bir irade, eğer siyasiler bu noktada duyarsız davranıyorsa başka ne yapması gerekiyor? Tabii ki uyaracak, hatta gerekirse ülkenin geleceği için müdahale edecek. Bu askerin demokratik hakkıdır.Ülkemizdeki demokrasinin muhafazası bağımsızlığımızla alakalıdır. İşgal edilen bir ülkenin demokratik olduğu söylenemez. Şu an Irak'ta, Filistin'de demokrasinin varlığından söz edilebilir mi? Dolayısıyla bu açıdan da bakıldığında asker demokrasinin gereğini yapmaktadır.Birileri siyasetin kırmızı çizgilerinden bahsetme gafletinde bulunuyor. Sormak lazım onlara, siyasiler Türkiye Cumhuriyeti'nin kırmızı çizgilerine riayet ediyor mu? Hangi kırmızı çizgimiz kaldı? İşte asker bundan dolayı da konuşuyor.Devletlerin çıkarlarını bizzat siyasiler koruyor ve kolluyorsa, tabii ki asker ona tabi olmalıdır, ki Batı ülkelerinde durum böyledir. Fakat ülkemizde durum farklıdır. Atatürk'ün vefatından sonra özellikle de son dönemlerde siyasiler ülkemizin hangi milli menfaatini korumuştur? Kıbrıs ortada, soykırım iddiaları ortada, yabancılara toprak satışı ortada, PKK terörü ortada, borçlarımızın durumu, ekonomik gidişat ortada? Ülke her konuda daha da bataklığın içine itilmiştir. "Siyasetin gerilmesi" ifadesi ise tam fiyasko. Doğrular söylendiği için mi siyaset geriliyor? Eğer öyleyse o siyasilerin gizli ajandalarında da sorun var demektir. Ajandalarında sorun olanların bu ülkeye ne faydası olabilir? Bu durumda tabii ki asker konuşacak, hatta müdahale edecek.Türk milletinin ordusuna olan güveni her geçen gün artmaktadır, siyasilere ise güveni gittikçe azalmaktadır. Anketler bunu açıkça göstermektedir. Siyasi anketlerde kararsızların sayısının artması bunun ispatıdır.Şunu belirtmeliyiz ki, TSK, milli çıkarlarımız uğruna konuşmaya devam ettiği müddetçe, ülkemizi tehdit eden tehlikelerden haber verdiği müddetçe ve de bu uğurda ne gerekiyorsa yaptığı müddetçe bu aziz milletin ordusuna güveni her geçen gün artacaktır, bu millet askerini takdirle karşılayacaktır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024