Geçmişte olduğu gibi günümüzde de ısrarla Ehl-i Beyt'siz bir İslam'ı empoze etmeye çalışıyorlar.
Güya diğer sahabeleri ön plana çıkartarak, Ehl-i Beyt gerçeğinin üstünü örtmeye çalışıyorlar.
Prof. Dr. Haydar Baş, 14 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatı'nı, "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" tezini, Ehl-i Beyt sempozyumlarını ortaya koyana kadar Ehl-i Beyt gerçeğinden hiç haberimiz yoktu.
Düşünebiliyor musunuz, namaz kılıyorsunuz ama kıblenin Kâbe olduğunu bilmiyorsunuz, Kâbe dışındaki her yere dönüyorsunuz, bu namaz namaz olur mu?
Kâbe'ye dönmeden namaz olmaz.
Ama 5 vakit değil, 50 vakit kılınıyor, Kâbe'ye dönmeden hiçbir anlamı yok.
Ehl-i Beyt de öyledir, "Ben Kur'an'ı, İslam'ı yaşayacağım, Allah'ın razı olduğu bir kul olacağım" diyorsanız, bu işin merkezi Ehl-i Beyt'tir.
"Ama ben şu sahabeyi çok seviyorum" diyebilirsiniz, sevebilirsiniz ama Ehl-i Beyt'i daha fazla sevmediğiniz takdirde bu sevgi sizi asla kurtarmayacaktır.
Prof. Dr. Baş'ın ifadesiyle, "Ehl-i Beyt'i sevmek, diğer sahabeleri inkâr anlamına gelmemektedir." Ama şu bir gerçek ki, Kur'an'da tertemiz olduğu ifade edilenler Ehl-i Beyt'tir (Ahzab suresi, 33); yine Kur'an'da sevilmesi farz kılınanlar Ehl-i Beyt'tir (Şura suresi, 23).
İmam Şafi, Şura suresi 23'üncü ayeti delil göstererek Ehl-i Beyt'i sevmenin her mü'min'e farz olduğunu belirtmiştir. (Savaiku'l Muhrika, İbn Hacer, s. 148-175)
Ehl-i Beyt'in faziletiyle ilgili ayetler Kur'an'ın dörtte birini teşkil eder. (Prof. Dr. Baş, İmam Ali, s.9; İbn Asakir, Savaik, fasıl 3, bab 9, s.76)
Ehl-i Beyt şu beş kişidir: Hz. Peygamber (s.a.v.), Hz. Fatıma annemiz, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin efendilerimiz…
Prof. Dr. Baş'ın Ehl-i Beyt Külliyatı'nda, özellikle de İmam Ali (a.s.) eserinde Ehl-i Beyt'in bu beş kişi olduğuyla alakalı birçok delil sayılmaktadır. Dilerseniz birini aktaralım:
Peygamberimizin hanımlarından Ümmü Seleme annemizden şöyle naklediliyor:
Hz. Peygamber, Fatıma'ya (a.s.) "Eşin Ali ve çocukların Hasan ve Hüseyin'i yanıma getir" diye buyurdu. Fatıma da onları alıp Peygamber'in huzuruna getirdi. Sonra da hepsinin üzerine Fedek cübbesini örttü. Daha sonra Peygamber mübarek ellerini onların üzerine koyarak şöyle buyurdu: "Allah'ım! Bunlar Muhammed'in Ehl-i Beyt'idir. Rahmet ve bereketin Muhammed'e ve Ehl-i Beyt'ine olsun. Şüphesiz ki Sen Hamid ve Mecid'sin."
Ümmü Seleme annemiz diyor ki: "Ben cübbeyi elimle kenara iterek altına girmek istedim. Ama Peygamber elimi iterek 'Sen hayır üzeresin' buyurdu." (Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Ali; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6. cüz, s.323)
Dikkat ederseniz, Hz. Ümmü Seleme, Peygamber'in hanımı olmasına rağmen Ehl-i Beyt'ten olmadığını bizzat kendisi ifade etmektedir.
Benzer bir hadis Hz. Peygamberin diğer hanımı Hz. Aişe'den de rivayet edilmektedir. Kesa Hadisi olarak meşhur olan bu hadis, 40'ı aşkın Sünni kaynakta geçmektedir. Yani Hz. Aişe de Ehl-i Beyt'ten olmadığını bizzat kendi rivayet ettiği bir hadiste açıkça ifade etmiştir.
"Hz. Aişe de Ehl-i Beyt'tendir" denildiği takdirde hem bu iftira olur, hem de Allah'ın muradının dışına çıkılarak, naslarla sabit olan Ehl-i Beyt gerçeği inkâr edilmiş olur.
Cenab-ı Hak, Ehl-i Beyt'i Müslümanların bir ve beraber olması için merkez yapmıştır.
Hz. Peygamber Veda Hutbesi'nde sadece Kur'an'a değil, Kur'an'la birlikte Ehl-i Beyt'e de sımsıkı sarılmamızı emretmiş, Kur'an ve Ehl-i Beyt'in Kevser Havuzu'nun başına kadar asla birbirinden ayrılmayacağını beyan etmiş ve sapıklığa düşmemek için tek yolun bu olduğunu vurgulamıştır. (Sekaleyn Hadisi, Prof. Dr. Baş, İmam Ali; Müslim, Tirmizi, Nesai, Ahmed b. Hnbel'in Müsnedi, Taberani...)
Hz. Ömer'in faziletinden bahsediyorlar, Hz. Peygamber'in ashabındandır, dünürüdür, Muhacirlerdendir; ama neden Hz. Ömer'in halifeliği döneminde en az 70 kez "Ali olmasaydı, Ömer helak olurdu" (Prof. Dr. Baş, İmam Ali, s.617; Ahmed b. Hanbel, Müsned; Harezmî, Menakıb) dediği Ehl-i Beyt'ten olan İmam Ali efendimizden hiç bahsetmiyorlar?
Fazilet bakımından İmam Ali'den daha üstün bir sahabe yoktur. İmam Ali'nin faziletlerini Cenab-ı Hak bizzat Kur'an'ında anlatmıştır, hem de 300 ayetle; Hz. Peygamber de binlerce hadisle anlatmıştır.
İmam Ali'yi sevmek Allah'ın muradıdır, anlatmak ise Allah'ın ve Resulü'nün yaptığını yapmaktır. Salli ve Barik sureleri okunmayan, yani Âl-i Muhammed'e salât getirilmeyen namaz namaz değildir. O Âl-i Muhammed, Hz. Peygamber'in Ehl-i Beyt'idir, içlerinde İmam Ali de vardır.
Cenab-ı Hak ve Hz. Peygamber'in Ehl-i Beyt'i methetmesinin sebebi, biz Müslümanlar için, tüm insanlık için her konuda örnek olmalarındandır. Onlar sevilmiştir, seçilmiştir.
Hz. Peygamber, "Ben ilmin şehriyim, Ali onun kapısıdır" derken, İmam Ali'siz, Ehl-i Beyt'siz ilim şehrine ulaşılamayacağını açıkça beyan ediyor.
Aslolan Ehl-i Beyt'tir, Ehl-i Beyt'siz İslam yaşanamaz, Kur'an anlaşılamaz, birlik ve beraberlik sağlanamaz, Allah'ın muradı istikametinde bir hayat yaşanamaz, Hz. Peygamber'in şefaatine mazhar olunamaz.
Ehl-i Beyt'i sevmek, mü'min olmanın alameti, sevmemek ise münafıklık alametidir. Ehl-i Beyt'e düşmanlık edenin, onları gizlemeye çalışanların, Ehl-i Beyt'siz bir İslam'ı yaşadığını iddia edenlerin imanı da, ibadeti de makbul değildir. Bu konuda her türlü delil, Prof. Dr. Baş'ın Ehl-i Beyt Külliyatı'nda detaylıca mevcuttur.
Akıllı ve dinde samimi olan her kişi bu delilleri öğrenir ve de Ehl-i Beyt'in yaşadığı ve anlattığı İslam'ı öğrenip yaşamaya gayret eder.
Allah şefaatlerinden mahrum eylemesin.
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024