Neresinden tutsan elde kalan, soru içinde onlarca soru barındıran, denilenlerin yapılanlarla yalanlandığı, kutsalları öne çıkartılıp tam aksi icraatların ortaya konulduğu ve tartışıldığı günlerden geçiyoruz.
Örneğin bankalara yapılan son atamalar. Bakın! Son dedim, ilk değil. Neden? Çünkü yıllardır, İş Bankası'nı, yönetimini ve yönetimdeki dört ismi her daim sorgulayanlar bütün kamu bankalarına kendi vekil, eski vekil, belediye başkanı ve adaylarını vs. atadılar.
Ama ekranlarda bu atamaların mahiyeti değil de atanan bazı isimler konuşuluyor.
Tabi iktidar savunma pozisyonunu çoktan almış vaziyette. Örneğin mesleği gereği hayatını rakiplerine el-ense çekmekle geçirmiş Hamza Yerlikaya'nın bir bankanın yönetim kuruluna atanmasını AKP vekili Tamer Dağlı, "Eğer Hamza'dan rahatsız oluyorsanız vatan sevginizden şüphe etmeniz lazım" dedi.
Müthiş bir mantık!
Bu noktada iktidarı zora soracak soru içerden soruldu. Eski AKP vekili Mehmet Metiner aynen şöyle dedi; "15 Temmuz akşamı İstanbul'a birlikte indiğimiz bir bakanımız o gece kayıplara karıştı. O, eski bakan şimdi devlet bankalarımızdan birine yönetim kurulu üyesi olarak atandı. Bu kıssadan nasıl bir hisse çıkar bilmiyorum. Bildiğim siyasetin işine akıl, sır ermiyor."
Kim o kayıplara karışan bakan? Cevap, Hakkı Tamer Dağlı'nın, Bülent Turan'ın, Özlem Zengin'in, Mehmet Muş'un. Şu vatan sevgisini bir anlatın da öğrenelim! Sırrını kavrayalım!
Bu atamalar yeni mi oluyor? Hayır. Yıllardır yapılıyor. Birkaç tane örnek vereyim mi? Güncellerden başlayalım;
AKP İstanbul İl Başkanının kardeşi ve AKP'nin atadığı BDDK Başkanının oğlu, THY'ye müdür olarak atanıyor.
Diğer taraftan THY'nin toplam 350 civarı uçağa ve 700 müdüre sahip olduğu iddia ediliyor. Sonra da THY neden zarar ediliyor, sorusu soruluyor!
Her ile üniversite açıldığı doğrudur. Eksik olan ise her ildeki üniversitelerin yönetim ve personel kadrolarının adeta aynı soy isimler üzerine oluşturulduğudur. En taze örneği Hitit Üniversitesi'nde işe alınanlardır.
Bürokraside Kavakçı soy ismi adeta Erdoğan soy ismi ile yarışıyor.
Mariam Kavakçı (Merve Kavakçı'nın Kızı): Cumhurbaşkanı danışmanı.
Gülham Abushanab (Merve Kavakçı'nın Kızı): Cumhurbaşkanı danışmanı.
Ravza Kavakçı Kan (Merve Kavakçı'nın kız kardeşi): AKP Genel Başkan Yardımcısı ve milletvekili.
Elif Kavakçı (Merve Kavakçı'nın diğer kız kardeşi): Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın moda tasarımcısı.
Erva Kan (Ravza Kavakçı Kan'ın kızı): Türkiye Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi-Proje Direktörü.
Osman Kan (Ravza Kavakçı Kan'ın eşi): Sağlık Bakanlığı'na bağlı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürü. (kaynak:https://www.yenicaggazetesi.com.tr/sarayda-kavakci-saltanati-kurulmus-220403h.htm)
Eski Bakan Emrullah İşler'in ağabeyi Nurullah İşler, Devlet Arşivleri Başkan Yardımcısı.
Eski Aile Bakanı Fatma Betül Sayan'ın kız kardeşi Ayşe Sayan Koytak, Kuveyt Büyükelçisi. Diğer kardeşi Sümeyye Sayan, İBB Meclisi Üyesi.
Bakan Sayan'ın erkek kardeşi Fatih Sayan ise Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı ve Türk Telekom'un Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getirildi.
AKP'li eski milletvekili Hüseyin Kocabıyık'ın eşi Funda Kocabıyık da Uşak Valisi olarak atandı. (kaynak:https://odatv4.com/bunlar-da-akpnin-ana-baba-baci-gardas-atamalari-31071949.html)
Tunceli'de, Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü ve Kızılay Şube Başkanlığına 31 Mart yerel seçimlerinde AKP'den aday olan iki isim atandı.
"Bakara-makara, birkaç ayet sallarım" diyenler ve hakkında cinayet iddiası olanlar büyükelçi olarak atandı.
Ama bence film 2014 yılında Ankara Hayvanat Bahçesi Müdürünün TÜBİTAK'a atanmasıyla kopmuştu zaten.
Saygı Öztürk'ün haddi aşan yazısı ve İçişleri Bakanı'nın hukuk devletinde alenen tehdit ve hakaretleri malum. Dediğim gibi sayısız örnek var.
Peki, aşağıda durum nasıl?
Yukarıdakiyle birebir aynı… Tek fark, kaymağın miktarı… Adam KPSS'de Türkiye birincisi oluyor, mülakatta eleniyor. Diğeri barajı zor geçiyor, atamayı mülakatta kapıyor.
Bekçilik sınavı yapıyorlar. Aşağıdakilerden hangisi teknolojik temizlik aletidir?
A) Buzdolabı B) Televizyon C) Çamaşır makinesi D) Bilgisayar
Cevabı bilmen yetmiyor. Mülakatta referansın üç harfli, baş harfinin de, (A) olması şart!
Bunları neden yazıyorum?
"İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir." (Ali İmran, 104) ayetinin muhatabı olmak için.
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024