Son nefese yakın ve son nefes anında "Allah" demek, her Müslüman'ın en büyük hedefidir. Büyükler son nefes anının bütün hayatın özeti olduğunu vurgularlar. Şair ne güzel söylemiş: "Son nefeste söylemezse bu diller Bülbül gibi dilin olsa ne fayda Bir gün olur götürürler evinden Kurtuluş yok Azrail'in elinden Allah adını bırakma dilinden Bin yıl kadar ömrün olsa ne fayda?" Şimdi bu temel bilgilerden sonra kendisine "dinsiz" diye iftira edilen Mustafa Kemal Atatürk'ün son nefesine yakın ve son nefesinde nasıl bir hali olduğunu, neler söylediğini yakın çevresinin nakliyle sizlere aktaralım. Bazı aklıevveller diyecektir ki, neden Atatürk'ün durmadan bu yönleri ifade ediliyor; buna cevaben deriz ki: Yıllarca bir İngiliz oyununun parçası olarak Atatürk dinsiz ilan edilerek, kurduğu devlet de dinsiz diye yutturulmaya çalışıldı. Prof. Dr. Haydar Baş'ın ifade ettiği gibi, bu fitneyle Atatürk'ün şahsında milletle devletin, ordunun arası açılmak istendi. Sayın Baş, her hafta Milli Kahramanlar programlarında delilileriyle ortaya koymaktadır ki; Atatürk, hafız, Ehl-i Beyt soyundan, cumhuriyeti Hacı Bektaş dergahında kuran, Kur'an, Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt aşığı, Lozan'da Türk milletini "Müslüman olanlar" diye tanımlayan, Mason localarını kapatan, Patrikhane'ye haddini bildiren, misyonerlik faaliyetlerini ortadan kaldıran, genç yaşlarından ölümüne kadar mücadelesi sürekli haçlı ve Siyonistlerle olan, İsrail devletinin kurulmasına müsaade etmeyen, gelen heyeti kovalayan, Müslüman-Türk ve Ehl-i Beyt soyundan bir aileden gelen, ortaya koyduğu bağımsızlık mücadelesiyle tüm dünya ülkelerine örnek olan, İngiliz İmparatorluğu'nu bitiren, tarihe damgasını vurmuş örnek ve büyük bir liderdir. Ve bir Müslüman'ı güzel yönleriyle methetmek diğer Müslümanların görevidir. Bir de Türk milletinin birliğinin sembolüyse, bu daha da önem kazanmaktadır. Atatürk'ün son günlerinde, hastalığı süresince yanında bulunanlar; yaverleri, yakın arkadaşları, doktorları, onun bu dönemde "Allah" adını ağzından düşürmediğini söylemekteler. Bilindiği gibi, Atatürk son günlerini Savarona yatında geçirmiştir. Savarona'da, kütüphanecisi Nuri Ulusu'ya, "Nuri oğlum galiba yolun sonu geldi. Bana çok iyi hizmet ettin. Allah hepinizden razı olsun" demiştir. Atatürk bunun gibi, yakın çevresinde hizmetinde bulunanlara hep "Allah razı olsun" demiştir. Doktoru Mim Kemal, Atatürk'ün hasta yatağında en çok tekrarladığı sözcüklerin "Ya Rabbi", "Allah'ım", "Aman Ya Rabbi" sözcükleri olduğunu ifade etmiştir. Son anlarında yanında bulunan Nuri Ulusu da, Atatürk'ün ağzından sıkça çıkan "Allah" ve "Ya Rabbi" sözcüklerini duymuştur: "Komaları esnasında zaman zaman 'Aman Ya Rabbim, aman ya Rabbim' diye mütemadiyen Halik'inden, Allah'ından yardım dilediğini gözlerimle gördüm, kulaklarımla işittim." Dinsiz olan, Allah'a karşı olan bir insanın son nefesine yakın bu kadar "Allah" demesi mümkün değildir. Bir İngiliz projesinin taşeronu olarak din üzerinden Atatürk'e iftira atanlar Atatürk kadar dine, Allah'a ve Peygamberine iman ettiler mi acaba, Atatürk gibi son nefeslerine yakın "Allah" diyebilecekler mi? Böyle bir garantileri var mı? Gelelim, son nefes anına? Atatürk'ün vefatına tanık olan Hasan Rıza Soyak anlatıyor: "Aleyküm selam dedi. Son sözü bu oldu?" Bu sözü, söyleneni artık anlamadığı bir anda söylüyor. Orada insan olarak kendisine selam veren de yok. Kimin selamını alıyor, siz düşünün. Allah adına can almaya gelen, sizce Müslüman olmayana selam verir mi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025